Biz mimarlar olumlu ve olumsuz eleştiri üzerine eğitimimizi aldık. Hamama gider kurna, düğüne gider zurna beğenmeyiz,mükemmelliyetçi insanlarız.Bu bize mimarlık mesleği ve uygulama alanında çok katkı yapmalı.
Mimarlar belli platformlarda mimarlık mesleğini gündemde tutmak için bu çerçevede yazılar yazmalı ,toplantılar yapmalı,Şehirle ilgili gözlemlerini aktarmalı Gündem oluşturmalı,mesleğimiz Avukatlar, Doktorlar, kadar en az gündemde olmalı,şehirle ilgili konularda sürekli çevrimiçi olmalıyız.
Ne kadar şimşek çakarsa yağmur o kadar çok olur.
Bu olumlu ve olumsuz eleştirilerden kimse rahatsız olmamalı Seven sevdiğinin attığı taşı bağrında taşırmış,şehri sevenler bunu böyle anlamalı.
Bu çerçevede bazı gözlemlerim şöyle;
* Yenilenme heyacanı taşıyan kentsel dönüşümler için planlanan arsalar cok büyük alan kaplamaktadır.Emsal hesabından en az 150 hatta 300 daireye kadar daire sayısı çıkmakta bu ölçekteki arsalara müteahitler hem yeni çıkan müteahhitlik yasasından, hem sermaye açısından buralara giremiyor,girse bile arsanın mülk sahipleri ile çözümü için bir hayli efor sarfetmek gerekir,bunuda çoğu yapımcı bugünkü şartlarda göze almaz,mutlaka arsalar ölçeği küçülmeli ki istihdam artsın…
*Belediyelerin ihalelerde sattıkları arsalar piyasa değeri üzerinden fazlasına satılmakta olup o arsanın satıldığı bölgede özel şahıs mülklerinide emsal teşkil etmekte olup bu da ciddi rant oluşumu yapmakta.
*Belediyeler özellikle şehir merkezlerinde satılan arsaları rant oluşumun önüne geçmesi için bu arsalara belli bir sürede inşaat ruhsat alma zorunluğu getirilmeli gerekirse arsa miktarı bedelinden biraz indirim yapmalı.
*Sit alanları mutlaka yeniden ele alınmalı,arada sadece yol var bir taraf sit alanı bir taraf 10 katlı bina.
*Özellikle toplu oturulan büyük sitelerde yılda en az bir kere denetlenmeli.Gerekirse binalara kimlik verilmeli,iskan sonrası ilave varmı,yangın hidroforu,jenaratör,havalandırmalar calışıyormu,özelikle yangın merdivenleri kimi yerde odaya katılıyor,kimi yerde kapılara kilit takılıp o kattakiler kullanıyor,Allah muhafaza yangın durumunda bunlar ciddi sıkıntılara yol açar.Bu denetimi belediyeler yapmasa bile özel kurumlar aracılığıyla çözülebilir.
*Eski eserler rövele ve restorasyonlarda yapılan binaların görünür olması ve açığa çıkması için etrafındaki parseller kamulaştırılmalı.
* Cami mimari projelerine bakınca hem dış hem iç görünüşleri huzur vermesi gerekirken çok karmaşa var. Bunlar mutlaka hem yapımı hem proje aşamasında ,Belediyeler tarafından gönüllü tecrübeli mimarlardan komisyon kurulup değerlendirildikten sonra ruhsat izin verilmeli.
*Okullar deprem anında, tabi afetlerde toplanma yeri olma özelliği kazanabilmesi için okulların yapımları çok daha ğüçlü olmalı ve mevcutlar elden geçirilip güçlendirilmeli
*Belediyeler mimari projelerini yarışmaya açarlarsa farklı projeler çıkabilir,hemde sürekli bu iş de yoğunlaşan ofislere istihdam olur.
*Şehrin en güzel iskanı alınmış yapıları belediyeler tarafından yarışmaya çıkarılıp ödüllendirilmeli,böylelikle genç mimarlarlar teşvik edilmeli.
*Belediyeler tarafından oluşturulan Estetik kurullarına mimarlar odası aracılığıyla serbest çalışan mimarlar atanmalı.
*Biz mimarların reçetesi olan yönetmelik mehter marşı gibi bir ileri iki geri olmamalı,mutlaka kurumsallaşmalı.Çok yönetmelikten ziyade denetleme artırılmalı.
*Yerelliğimizi unutturmayan toplu müzeler bir arada oluşturulmalı.( Halı,kilim.antika ,unutulan sanatlar)
*üretim yapan sanayi binalarının alt yapıları gerekirse ücretsiz veya sembolik bir ücret alınmalı.
*Okullarda ilkokuldan itibaren mutlaka toplu kullanım araçları ve apartman kültürü,bina kültürü hakkında ders verilmeli.Zenginlikle beraber kültürde aynı oranda artmıyor.
*Özellikle kamu kurumları gereksiz olmadan yapılaşmaya girmemeli.
*Şehrin ana arterleri yaz günlerinde belli zamanlarda sabahları sulanmalı
Sadece seçilmiş,atanmış meclis üyesi, kentleri yönetenler, özelinde olmadan şehirde yaşayanlarla beraber büyük projeler yapılırsa bütün kamuda projeye sahiplenmiş olur.
Sağlıcakla kalın.