Bir günlük mecburi aranın ardından yeniden yerel bir siyasi analiz ile güne başlayalım.
CHP uzun bir aradan sonra şehirden yine iki vekil çıkardı.
Ancak bu iki vekil sevseniz de sevmeseniz de, hatta tanısanız da tanımasanız da CHP cenahının, Atatürkçü(!), çağdaş(!), devrimci ruhlu(!) aslan sosyal demokratların uzaktan yakından kabullenebileceği, yese de içine sindirebileceği soda bile karnının şişini indirebileceği cinsten değildi.
Malum CHP 1. sırada eski Başbakan Yardımcısı Sayın Abdüllatif Şener elbette Türkiye’nin her kesiminin tanıdığı bildiği, konum alışına göre de sevip sevmediği bir isimdi.
Atatürk’ün Partisi (!) CHP’de 2. sırada da Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Sayın Abdülkadir Karaduman vardı.
Önce Abdüllatif Şener ile Türkiye bunu öğrendi ardından Konya’da CHP’nin dışında da AK Parti’den Saadet’e herkes ayaklandı.
Konyalı şokta idi.
Hatta ilerleyen zaman içerisinde Sayın Şener’e kaldırımda yürüme şansı bile verilmedi. Pazar yerinde saldırıya uğradı. Bunun üzerine Sayın Şener sokakta polis ile dolaşmaya başladı.
Şener’e tepki büyük iken parti teşkilatları ve anadan babadan Atatürkçüler kasa kasa soda şişesi almaya başladılar. Bazı tanıdık isimlerle bu konuyu konuşmak istediğimiz zaman ise aklıselim CHP’lilerin tepki vermediklerine tanık oluyorduk.
Parti teşkilatları tam Şener’i sindireceklerdi ki partide ikinci büyük bomba patladı.
İkinci sıra için ilk teklif Sayın Mustafa Özkafa’ya yapıldı.
Başta Sayın Özkafa olmak üzere 4 Saadet Partili Milli Görüşçü bilindik isim teklifleri tüm ısrarlara rağmen kabul etmediler.
Ama çatıda kurulan ittifak gereği “Milli Görüş’ün Kalesi Konya”dan tescilli bir Milli Görüşçünün vekil olması gerekiyordu. (!)
Ankara’da hiç kimse Saadet’in de aday çıkarak olmasına rağmen CHP’liler ikinci bir Saadet’liye nasıl oy verir? Oy verirler mi?
CHP kendini toplayamazken, Saadet’i içinden nasıl çıkartabilir? Asla tartışılmadı.
Bu görülmemiş bir denklemin sonucundan herkes emin idi.
O günlerde bizim için de x bilinmeyenli denklemde Konya ters yüz olmuşken Ankara’nın bu kadar rahat ve emin olmasını hala anlayabilmiş değiliz.
Neyse ikinci bomba parti içerişinde ve keskin demokrasi savunucuları arasında Sayın Şener’in gölgesinde kaldı.
Hatta o ilk günlerde bazı klasik CHP’liler “Bizim ikinci sıra adayı gerçekten Saadetli mi?” diye soruyorlardı.
Tüm bunlara rağmen, okuyan kesimi, sorgulayan kesimi ve de muhalefeti ile ön plana çıkan parti içinde ve dışında eskisine oranla daha da hızlı bir şekilde dahası koşarak sandığa gitti ve perdenin arkasında kimine göre bile bile, kimine göre de görülmemiş bir şekilde emre itaat ederek mührü CHP’ye bastılar.
Bu öyle mışlı bir söylendi değildi.
CHP ayarlarını bozmuş ve CHP’li de bu işe ayar vermek yerine olağanlığının dışına çıkarak peki demişti.
Sandıklar açıklandıkça CHP Konya’da yine eskilerde olduğu gibi eski gücüne dönüyor ve iki vekili sandıktan çıkartıyordu.
Haaa bu vekillerin kökü asla CHP ile bağdaşmasa da kuruluşlarından ve doğumlarından bu güne kadar hiç aynı otobüse bile binmemiş olsalar da bu siyaset her seçimde bize “olmaz denilenleri oldurtuyordu”…
Eğer hayırlısı ile yaşamaya devam edecek olursak Allah beterinden korusun kim bilir daha neler görecektik.
……………
Siyaset bilimciler ve toplum mühendisleri mesela Konya’da sandığa giden seçmen bazında en okumuş, en sorgulayan ve yeniliklere en açık olarak görünen CHP’li seçmenin bu tercihini çok iyi okumalı ve bunu kitap haline getirmeli diye düşünüyorum.
Bu kadar açık ve net bir tercihin ardından yanılmıyorsak bugün yarın Sayın Karaduman gerçek partisinin rozetini takacaktır.
Her iki yeni vekilin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerken CHP seçmeninin sessizliğini ise hâlâ bir yerlere bağlamayabilmiş değilim.
CHP tarihinin aksine başta Genel Merkezi olmak üzere Konya teşkilatları ile de bizi şaşırtmaya devam ediyor.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Faziletini hezimetin etmemek için, insanlara iyilik yaptınız mı yanından hemen kaçın. Kaçın ki utanmasınlar teşekkür etmeye vakit bulamasınlar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Havaalanı yolunda, Organize yolunda küçüğünden büyüğüne, otomobilinden tonajlı araç sürücülere ayağımızı gazdan çekip hız limitlerine uyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.