Çocuklarına Sahip Çık Türkiye!

Şule Akdemir

      “Barış Süreci” olarak nitelendirdiğimiz şu bu günlerde, çocuk kaçırma olaylarıyla karşı karşıyayız. Son iki yılda PKK’nın dağ kadrosuna aldığı, yaşları 13-18 arası olan çocuk sayısı 2350’ye ulaştı. Ayrıca bu çocukların yüzde 70’i 16 yaşın altında.

 

      Acılı ailelerin Diyarbakır’da “PKK çocuklarımızı kaçırdı, çocuklarımızın terörist olmasını istemiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz”  şeklinde yankı bulan cümleleri bir çare bekliyor.

 

     Ve ülke olarak derinden işleyen ve güçlenen bir yapılanmayı izlemekle kalıyoruz. Pkk gün geçtikçe daha çok güçlenmek istiyor. Yapılanmasını, terörü ve anarşiyi güçlendirmek adına gençlerimizi hedef alıp, onları eğitmek ve yeni kadrolar oluşturmak amacında.

 

    PKK terör örgütü, 2000’lerin başından beri çocuk ve gençlere silah eğitimi veriyor. Örgütün arşivinde, ellerinde otomatik silahla eğitim yapan 14-15 yaşında çocukları gösteren yüzlerce fotoğraf var.  Askeri nizamla eğitilen çocuklara 3 ay süreyle teorik eğitim de verildiği belirtiliyor. Bu çocukların belli sürelerle kamplarda eğitildikten sonra dağda düzenlenen törenle tekrar Türkiye sınırları içine getirildiği belirtiliyor.

 

    Peki, 3 ay süren bu teorik eğitimin içeriğinde ne var? Aslında bu sorunun cevabını bebek katili Abdullah Öcalan’ın, PKK terör örgütünün 13. Kuruluş yıldönümünde belirttiği şu sözleri yanıtlıyor bizim için:

 

    '''Sosyalizm yıkıldı, komünizm yıkıldı' diyenlere en iyi cevap olarak, 'tam tersine, KOMÜNİZMİN en güçlüsü, en doğrusu, en yücesi PKK'da gerçekleşmiştir' diyoruz.'' 

 

    Bir başka sözünde Öcalan PKK’nın ideolojik temelinin Marksizm ve Leninizm'e dayandığını şöyle açıklıyor:
 

    ''PKK, MARKSİZM-LENİNİZM geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir.'' (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, S. 78) 

 

    Evet PKK kökeninde komünist bir yapılanma. Verilen eğitim de komünist çerçevede bir beyin yıkama eğitimi. Peki bu çerçevede gençlerimize neler söyleniyor. Bunu da komünist lider Lenin’den dinleyelim:

 

"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." ("Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)

Propogandacılar her grubu basit bomba formülleriyle donatmalılar... Gruplar derhal askeri eğitimlerine, operasyonlara katılarak başlamalılar. Bazıları bir casusun öldürülme işini veya BIR POLIS KARAKOLUNU BASMA GÖREVINI ÜSTLENMELI. Bir kısmı ise banka soymalı. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moscow, Cilt 9 s. 346) 
 

Sadece geniş halk kitleleriyle doğrudan bağlantılı olan bireysel terörist hareketler değer taşırlar. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moskova, cilt 35, s. 238) 

Eğer kitleler kendiliğinden ayağa kalkmazsa, hiçbir şey başaramayız. Spekülatörlere karşı terör uygulamadığımız -hemen oracıkta kafalarına bir kurşun sıkmadığımız- sürece hiçbir yere varamayız. (V.I. Lenin, Polnoye Sobraniye Soçineniy, Moskova, 1958-1966, cilt XXXV, s.311)

Trotsky: ``Fakat ihtilal, ihtilalci sınıftan emrindeki bütün yöntemlerle gayesine varmasını talep eder; eğer gerekirse silahlı bir ayaklanma ile, eğer mecbur olursa terörizmle.`` (Ann Arbor, Leon Troçki, Terörizm ve Komünizm, University of Michigan, 1963, s. 58) 

     PKK; devlet, din, aile kavramlarını kabul etmeyen, şiddet ve terör dışında hiçbir yolu geçerli saymayan komünist bir terör örgütüdür. 

 

    Açıkca görüldüğü üzere terör tehlikesini görmezden gelmek bir çözüm olmayacaktır.

    Çözüm sürecinde durup beklemek, gençlerimizi doğru yönde eğitmemek PKK’nın gücüne güç katarken Türkiye’de bölünme tehlikesini de artıracaktır.

 

    Çözüm özellikle Güneydoğu’da olmak üzere Tüm Türkiye’de doğru eğitim vermekten geçiyor. Türk Milleti’nin bu fikri yapının karşısında durması PKK’nın ikna edici gücünü kıracaktır. Bunlara karşı yapılacak şey ideolojik mücadeledir, yani bilimsel mücadele.  Güneydoğu’da şehirlerimizde modernliği, bilimi, sanatı yaygınlaştırmak, hiç olmadığı kadar sahip çıkıp sevgi politikası izlemek, kalkınmayı doruk noktasına çıkarmak amacıyla her türlü girişimi sağlamak yerinde olacaktır.  Türkiye’nin her köşesinde, okullardan kahvehanelere, camilere kadar antikomünist eğitim verilmeli, halka sahip çıkılmalı, devlet tüm maddi ve manevi gücüyle PKK’ya set çekmeli ve şimdiki şımartma politikasından vazgeçilmelidir. PKK’yı güçlü göstermek yerine güçlü Türkiye’nin potansiyellerinin açığa çıkarılması sağlanmalı ve medyanın; özellikle TRT Şeş’in, gazetelerin, radyoların imkanlarını en üst düzeyde kullanmak gereklidir.

 

     PKK gençliğinin nasıl bir ülküsü, amacı ve hedefi varsa bizim gençliğimizin de büyük ve lider Türkiye’yi hedefleyen bir ülküsü olmalıdır. Güneydoğu’da komünist bir ülke söylemleri değil, gerçekte antikomünist bir fikirle güçlenen İslam Birliği’nin canlandıracağı bir fikir aşılanmalıdır.  PKK bizi birbirimizden ayıramayacağını anlamalıdır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.