Geçen yazımda, Çölaşan ve Çölgeçen soyadlarının nereden geldiğine dair ansiklopedik bilgiler vermiş, sonrasında Sözcü Gazetesinden Emin Çölaşan’ın Başbakanımız Davutoğlu ile ilgili garez görüşlerini değerlendirmeye almıştım. Şimdi buna devam edelim.
Çölaşan “Bu bayram Tayyip piyasadan çekildi, sadrazamı Davutoğlu Ahmet’in önünü açtı, medya, Ahmet’in verdiği bayram ilanlarıyla doluydu”, devamında da “öyle ya, Tayyip geleceği yere fazlasıyla gelmişti. Biraz da sadrazamın reklamı ve tanıtımı yapılmalıydı” diyor.
Vah zavallılar vah! Onların anlayışında başbakan toplumla kucaklaşır mı hiç, vatandaş da kim oluyor ki. Toplum, elitlerin kölesi, onlar Sırçalı Köşklerin efendisi. Beyaz Türklere göre “fakir millet, muti millettir. Köylü bitli başlı, sırlı alınlı, nasırlı elli; bunların başı, alnı, eli öpülür mü hiç”? Vatandaş Başbakanın yanına yakışmadığı için yanaşmamalı da; uzak durmalı uzaktan sevmelidir.
Dedim ya; şu kibire, şu saygısızlığa, şu ukalalığa, şu densizliğe; bakın hele. Çölaşan’ın “Arkadaş” diye hitab ettiği kimse bu ülkenin Başbakanı. Devamında ki şu anlayışa bir bakar mısınız?
“Aziz milletim” diye başlıyor. “Tam da Tayyip ağzı, Ben, ben, ben! “Benim bakanım, benim valim, genelkurmay başkanım, milletvekilim, yani “Millet” de onların babasının mülkü ama acaba hangi millet? Türk Milleti mi? Değil, olsaydı öyle yazarlardı. Bu tipler kendilerini Tanrı tarafından gökyüzünden indirilmiş ilahlar zanneder. Ben hastalığı işte bu yüzdendir” diye bağlıyor.
Bunlara ne söylemeli, ne saymalı, ne eylemeli. Güzü kör, kalbi kor, beyni kar dolu. Devam ediyor:
“Sadrazam Davutoğlu Ahmet günün birinde “Türk Milleti” diyecek mi, “Türk” olduğunu söyleyecek mi, yoksa o da Tayyip gibi topu taca mı atacak. Konyalı olduğuna göre kendisi Gürcü olamaz. Türk kökenli olması gerekir. Haydi, Ahmet, Türk olduğunu söyle, “Türk Milleti” de, bizi mahcup et!
Şu ruh haletine bir bakın, milleti kavramını sorgulamak kimlere kalmış. Keşke bu kavramı iyi idrak etseydiniz de Gürcüleri aşağılamayı; ülkesine, dinine, vatanına bağlı bir lideri ve onun gibileri incitme nezaketsizliğini göstermeseydiniz. Bu ırkçılıktır, ayrımcılıktır ve anayasal bir suçtur.
Keşke bu Anlı-Şanlı Türk milletinin tarihteki yerini, medeniyetini, dinine ve insanlığa verdiği hizmete yürekten inansaydınız. Bu ifadeniz tamamen aşağılık kokuyor, tam bir Kemalist mantık.
Anadolu’dan bir söz vardır, “Eşekten beklenen bir os..ruktur” denir. Eşşeğin verdiği bu gazın kokusu çok kısa sürer. Ama öyle leşler vardır ki, onlar hem kendini hem de etrafı öyle kokutur, öyle kokutur ki, bu leşleri itler bile sürüklemez.
Sonunu “görev ve yetki önce Tayyip’te, sonra da figüran başbakan olarak sende, otur, adam gibi iş yap ki Allah dilekleri kabul etsin!” şeklinde bağlıyor. Lafa bak; “adam gibi iş yap” dediği beyefendi bir Başbakan. Bu Başbakan efendiliği, üslubu ve nezaketi ile herkesin takdirini kazanmış birisi.
Olmadı efendi, seviyeyi o kadar düşürdüğünüz ki sizin gibilerden bir insan olarak utanıyorum ve havlamak için başka kapıya, diyorum. Fikir, anlam ve mana dolu şikâyetleriniz her zaman geçerlidir ama başka yerlere vurarak değil. Bir fikir adamı, düşünce insanı, gazeteci ne olursan ol, önce adam ol.
Yazımı Donnie Darko’nun “Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak istemiyorum” sözü ile bağlamak istiyorum.
Allah’a emanet, hayra muhatab olunuz, efendim.