Türkiye ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçimi için 10 Ağustos'ta sandığa gidecek.
Birinci tur için gerekli olan yüzde 50'nin üzerinde oy alma potansiyeline sahip olan aday Cumhurbaşkanı olacak.
13 farklı anket firması cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını önceden tahmin etmek için sahaya indi.
13 ayrı araştırma şirketinin anketlerinden birinin haricinde bir aday en az yüzde 51, en çok yüzde 58.4 ile Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı seçilme ihtimali gösterdi.
Yine anket sonuç ve yorumlarına göre;
Sayın Başbakan’a, MHP’den başlarda yüzde 17-18 oranında bir destek vardı bugün bu destek yüzde 13-14’lere düşmüş, MHP’li seçmenin yüzde 14’ünü, CHP’li seçmenin yüzde 6,5’inin desteğini alıyor görünmekte.
AK Parti’den de Ekmeleddin Bey’e giden oylar başlarda yüzde 4 civarındaydı. Bu yüzde 2,5’lere yüzde 2’lere düştü. Baktığınız zaman Demirtaş ile CHP seçmeni arasında bir oy geçişliği başladı.
CHP içinde laikliğe önem veren biraz daha milliyetçilikten ziyade sosyal demokratlığa yakın olan beyaz Türk tabir ettiğimiz seçmen Demirtaş’a oy veriyor. Bu yüzde 1’lerde falan bir seçmeni temsil ediyor. Demirtaş’ın da 7 bandında olan oyu 8’lere çıkıyor.
CHP ve MHP bunu da kendi tabanına şu mesajı vererek çözmüş olabilir mi?
‘’Zaten kazanamayacaktık ama biz bu koalisyonu 2015'teki genel seçimler için kuruyoruz. Önemli olan 'koalisyon provası' yapmaktı.’’ Demiş olabilirler mi?
Hükümet, 2023, 2053, 2071 programları yapılırken diğer taraftan da muhalefet biz Cumhurbaşkanlığı seçimini kayıp etsek de herhangi bir problem yaşanmayacak mesajı vermekte.
Bir taraftan iktidarda önemli dönemlerin yıldönümlerinde hedefe ulaşma, 193 ülke arasında Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve yaşam standartlarını en üst düzeye getirme planları yapılmakta, diğer tarafta ise önemli olan koalisyon provasının tutması hesapları düşünülmekte.
Arkadaşlar artık eski Türkiye yok, vatandaş her şeyi görüyor ve yaşıyor.
Birileri yurtdışında oy arıyor, birileri kapalı küçük salonlarda, bir diğeri de milyonları dolduran miting alanlarında.
Cumhurbaşkanlığı makamı siyaset makamı değil diyenler, siyaset tecrübesi olmayanlar, makamı sadece bir onay makamı gibi görenler ve diğer tarafta da kendini dünyaya tanıtmayı başarmış bir aday.
Türkiye’de yaklaşık 70 civarında siyasi parti bulunmakta. Siyasette hep şunu demişimdir, arzu eder ki her siyasi parti ve lideri güçlü olsun ki siyasetin kalitesi artsın, halka sunulan hizmetin kalitesi artsın. Yoksa sadece benim partim, benim liderim iyi olsun dersek, ülkenin ilerleyişi de yavaş olur. Rakipler, muhalefet ne kadar güçlü olursa ülke için o kadar büyük kazanç olur.
Ama maalesef Türkiye’nin tablosu ortada kendi partisinin çıkardığı adayı istemeyen hatta hiç vebale girmeyeceğim oy kullanmayacağım diyen bir gurup, partisine sormaz mı? Biz size inandık, güvendik, benim emeğimi, benim hayallerimi bile bile neden heba ediyorsun dese haklı değil mi?
Kimse kusura bakmasın, İstiklal marşını bilmeyen, Atatürk’ün sözünü hatırlamayan ve çeviri yapan bir aday çıkarırsanız size de vatandaş haklı olarak sandıkta tepkisini gösterir.
Sözün özü; Her şey vatan için