Cumhuriyetin ilan edilişinin 96.yılını öğrenci, öğretmen ve çocuğu etkinliklerde görev alan az sayıda veli ile birlikte kutladık. Bazı yerlerde halkın katılımı olsa da çoğu yerde halk yok bu kutlamalarda. Protokol dışında devlet memuru da yok. Hasılı "Milletin, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi" olan cumhuriyet kutlamalarına halkın katılımı, neredeyse yok gibi. Halkımızın çoğunluğu tarafından tatil olarak değerlendirilen bugünün kutlaması, her zamanki gibi öğretmen ve öğrencilerin üzerinde dense abartmış olmayız.
Halkın cumhuriyet ile bir sorunu var mı? Sanmıyorum. Cumhuriyet ve değerlerine soğuk bakanların bile cumhuriyet ile bir sorunlarının olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bir yönetim biçimi olan cumhuriyet, İslam dininin "Onların işleri istişare iledir" fermanı gereğince Müslümanlarca günümüzün en uygun yönetim şekli kabul edilmesi lazım. Zira halkın temsilcileri vasıtasıyla oluşan Meclis, bir nevi şura/istişare heyetidir.
Durum bu iken yani cumhuriyet İslam'a en uygun yönetim biçimi olduğu halde mütedeyyin insanlardan oluşan bir kesim, niçin cumhuriyete ve cumhuriyetin değerlerine karşı çıkar? Kimin, niçin karşı çıktığı veya soğuk baktığı, dilinin altında gizli olduğu için sebep ya da sebeplerini bilme imkanımız yoktur. Fakat psikologlar kendisine tedavi için gelenleri anlamak ve ona göre bir tedavi önermek için kişilerin çocukluğuna inmeye çalıştıkları gibi ben de bunun nedeninin geçmişte olduğunu düşünüyorum. Din ve cumhuriyet gibi değerler her birimizin ortak değeri olması gerekirken bu değerlere tavır alabiliyoruz çoğu zaman. En azından soğuk bakıyoruz. Niçin böyle derseniz? Bana göre suç, bu değerlerden ziyade bu değerleri uygulayan, anlatan kişilerde olduğunu düşünüyorum. Bu değerlerin arkasına sığınarak yapılan veya dayatılan bazı hususlar dolayısıyla kişilerin yaptığından nefret eden insanımız, ister istemez bu kişilerin savunduğu değerlere de mesafe koyuyor. Çünkü bu güzel değerlerin uygulayıcısı insandır. Dünyanın en kötü sistemi iyi insanlar elinde adalet dağıtabiliyor iken en iyi sistem de kötü uygulayıcılar elinde berbat bir sisteme dönüşebiliyor.
Nasıl ki din adına yapılan veya dayatılan ya da manevi baskı uygulayan kişiler yüzünden bir kesim, dine ve dini yaşayışa soğuk bakıyorsa cumhuriyet adını kullanarak geçmişte yapılan birçok uygulama ve baskı, cumhuriyetin doğru anlaşılmasının önüne geçmiştir. Bugün cumhuriyet yönetimine karşı çıkanlar sanmayın ki padişahlık sistemine özlem duyuyorlar. Karşı çıkanların elinde imkan olsa onlar da yönetim biçimi olarak cumhuriyet yönetim biçimini tercih ederler.
Hasılı bugün kimsenin cumhuriyetle, laiklikle ilgili bir sorunu olmasa da halen bu ve benzeri değerlere soğuk bakış varsa nedenini geçmiş uygulamalarda aramak lazım. Kişilerin yaptığı, değerleri bağlamasa da kişi uygulamalarından hareketle değerlere mesafe koyma gibi değişmeyen bir huyumuz var. Geçmiş yapılanlar geçmişte kaldı. Kötü örneklerin izi belleklerimizden silinsin isteniyorsa kanun yapıcıların kanun yaparken halkın değerlerini ve hassasiyetlerini gözetmelerinde fayda vardır.