Kısmet olursa bundan sonra haftada bir kez bu sütunlarda birlikte olacağız. Sizlere Konya’nın tarihi¸ kültürü¸ sanatı¸ sosyal hayatıyla ilgili bilgiler aktarmaya çalışacağız. Bahsedeceğimiz konular genellikle Konya ile ilgili olacak fakat yeri geldikçe başka şehirlerle ilgili konulara da yer vereceğiz. Elbette bu yazılar da kültür-sanatla ilgili olacak. Gündem yoğun olursa yazılarımızı haftada iki güne çıkaracağız. Kalemimiz hep doğrudan¸ iyilikten¸ mazlumdan ve mağdurdan yana olacak. Her halükârda “kalemin namusunu” gözeteceğiz…
Bizi bilenler bilir fakat tanımayanlar için kısaca hayat hikâyemizden de bahsedelim. Aslen Karatay ilçesinin Obruk köyündeniz ama çocukluğumuzun bazı dönemleri hariç hayatımızın neredeyse tamamına yakını Konya’da geçti. Ovalıyız¸ çiftçi çocuğuyuz yani… Üstelik bu güzel şehrin hep kadim mahallelerinde yaşamayı seçtik… Üniversite öğrenimi için Kütahya’da geçen 4 yılı ve iş amacıyla yapılan kısa seyahatleri saymazsak hep bu şehrin uhrevi havasını soluduk.
Elli bir yıllık ömrümüzün yarısından fazlasını fotoğraf sanatına adadık¸ nereye gitsek fotoğraf makinemizi de götürdük yanımızda… Hayata hep vizörden baktık. Fotoğraf her zaman hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Yatarken de kalkarken de onu düşündük. Tüm Osmanlı coğrafyasını da kadim İslam şehirlerini de aynı gaye için dolaştık. Ve Allah kısmet etti Hümeyra Betül Hanımla evlendik¸ pırlanta gibi üç kızımız oldu. Nahide Nur¸ Mediha Nur ve Elif’imiz…
Bu arada ekip olarak hazırladığımız fotoğraf albümlerinin yanı sıra dört kitabımız yayımlandı. “Dünya Mevlevihanelerine Yolculuk” 2012’de Karatay Akademi Yayınevi¸ “Büyük Selçuklu Seyahatnamesi” 2016’da Selçuklu Belediyesi, “Meram’daki Yer Adları” 2017’de Meram Belediyesi, “Tarihin Tanığı Sille” 2018’de Selçuklu Belediyesi tarafından yayımlandı. Bugünlerde Konya’da sinema çekimlerinde kullanılabilecek mekânlar üzerine bir çalışma yapıyoruz. Kısmet olursa bu kitabımız da “3. Sufi Sinema Günleri” kapsamında Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yayımlanacak.
1989-2016 yılları arasında dayım Feyzi Şimşek’le birlikte rızkımızı Mevlâna Caddesi’ndeki küçük dükkânımızda aradık. Açık olduğu süre içerisinde Konya’da kültür-sanat dostlarının uğrak noktası olan dükkânımızı üç yıl önce devretmek zorunda kaldık. Ve böylelikle hayatımızda bir dönem kapanmış oldu. Bu arada ne mi yapıyoruz? Şu anda medya sektöründe faaliyet gösteren özel bir şirkette metin yazarlığı ve fotoğrafçılık yapıyoruz. Her zaman olduğu gibi çokça okuyor¸ yazıyor¸ tefekkür ediyor ve ihmal ettiğimiz¸ çoktan beri göremediğimiz dostlarımızı ziyaret ediyoruz.
Gazeteciliğe daha doğrusu bir gazetede köşe yazısı yazmaya 1997 yılında Konya’da yayımlanan Yeni Gazete’de başlamıştık. O tarihte gazetenin başında merhum N. Yalçın Dikilitaş ve oğlu Osman bulunuyordu. Yeni Gazete de yayın hayatında bizim gibi yeniydi ve heyecanlı bir kadro tarafından çıkarılıyordu. Üstelik yazarlarının çoğunluğu kültür-sanata aşina isimlerden oluşuyordu. Gazetenin sahipleri sevgili dostumuz Yusuf Gürbüz ve Celalettin Boyalı idi. Biz gazete yazarlığına ara versek de Yeni Gazete hâlen Hâkimiyet adıyla yoluna devam ediyor. Yazmayı bıraksak da içimizdeki gazetecilik aşkı hiç sönmedi…
Kültür-sanata¸ yazı-çizi işlerine ilgi duymamızda rahmetli Yalçın ağabeyin çok büyük katkısı oldu. Ne zaman sıkışsak elimizden tuttu. Bizi Konya’nın kültür-sanat adamlarıyla tanıştırdı. Yeni Gazete’nin idarehanesindeki sohbet halkalarına bizleri de dâhil etti. Rahmetli Yalçın ağabeye ne kadar teşekkür etsek azdır. Onu ve ahirete intikal eden tüm gazeteci dostlarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Mekânları cennet olsun…