Bir haylidir can çekiştin ama hâlâ perde arkasındasın. Çünkü bir türlü ölemedin; halbuki ölüm, asıldı.
Ölmedikçe can çekişmen, sona ermez. Merdiven tamamlanmadıkça dama çıkamazsın. Mesnevi.6.723-24
İlk defa duymadınız. Ölmeden önce ölmek sözünü. Bu mevzuda Hadis-i Şerif te var.
Öncelikle ölüm sözcüğü sevimsiz gelir nefse. Bir başkası için bile olsa görmezden gelinmesi, bir an önce sapılması gereken bir sokak gibi. Oralarda gezinmek insanın ağzının tadını bozar. Sözü böyleyken gerçeği nasıl siz düşünün.
Şöyle sözler duydum. Cep telefonuna gelen ölüm mesajlarından dolayı: “Abi mecbur muyum kimin öldüğünü sürekli duymaya”. Medyada da haber olmuştu. Bilindik birisi Karacaahmet mezarlığının kapısındaki “Her Nefis Ölümü Tadacaktır” cümlesinden rahatsızlığını dile getirmişti. Sözcük sahici. Görmezden gelip yadsıdığımız bir gerçeği gözümüze sokuyor. Nefsin asla hoş karşılamayacağı sonumuzu.
Yukarıda zikrettiğim Hz Mevlana’ya ait beyit insanı can çekişen bir varlık olarak niteliyor. Yaşamak bir manada can çekişmektir. Süresi değişse de ne zaman olacağı kestirilemeyen bir süreç. İstediğimiz kadar kaçalım illa ki gelip yakalayan bir aslan gibi. Pençesi güçlü. İnsanın doğru dürüst yaşayabilmesi bir ayağının gerçeğin üstünde durmasına bağlı. Gerçeğe saygı problem çözümünde etkili basamaklardan birisi. Nitelikli ve olgun insan gerçekle arası iyi olandır. Yaşadığınız sıkıntıları ki biz onları imtihan olarak değerlendiriyoruz, düşününce hepsini rahatlama öncesi bir can çekişme olarak niteleyebilirsiniz. Öldü de kurtuldu lafını sizler de çok sık duymuşsunuzdur.
Peki bu dünyada da ölmeden ölmek mümkün mü?
Mümkün ki söylemiş bizden öncekiler.
Tam olarak kastettikleri şey ne?
Somut anlamda düşününce bir yere uzanıp ölü gibi yatmak mı? Elbette değil. Mecaz bu. Soyut bir kavram yani.
Seni can çekişen bir insan haline getiren, hayattan koparıp, durduran her şey önceki halinden ölmekle yani değişmekle mümkün. İnsan çocukluğundan ölür ergen olur, ergenliğinden ölür yetişkin olur. Basamak basamak ilerleyen bir hal. Bahsedilen metafor değişimle ilgili. Bir sıkıntı baş gösterdiyse sana verdiği mesaj eski halinden ölüp yeni bir şey olmanı önermektir. Değiş diyor. Büyü. Geliş. Aynı yerde durma. Orada kalarak içinden çıkamazsın. Büyüdün eski elbiseler dar geliyor. Yeni ve daha büyüğünü edin. Büyüklerin bahsettiği derdi dertle çözmek böyle bir şey.
Ölmediğin için can çekişmen uzadı. Ey Tıraz mumu, sabahleyin sön, öl.
Yıldızlarımız gizlenmedikçe can güneşi, bil ki gizlidir.
Topuzu kendine vur da benliğini darmadağın et. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. Mesnevi.6.730-33.
Sorunlarının çözümündeki engel kendi benliğin, eski bakış açın, önceki düşünme biçimin. Yeniye kapalı olman. Önüne çıkan engelleri aşarak ilerleyen bir sel gibi akmayı hedefleyerek ilerle. Durduğun anda daralır, bunalır, can çekişmeye başlarsın.
Topuzu kendi benliğine vurmayı adet edin. Baban Adem gibi kusur bende de. Bağışlanma dile. Bu yolda bir an bile boş durma, öyle ki son ölüşün tam bir felaha dönüşsün.