Bugün hafta sonu hiiiiç öyle sıkıntılı konulara filan girmeyeceğiz. Sadece şehrimizde olup bitenlere sağıma soluma bakıp gördüklerimden işittiklerimden E’sinden bile anlamadığım ekonomi ile ilgili bir şeyler yazmak geldi içimden. Bakın peşin peşin söyleyeyim gerçekten ekonomiden zerre kadar anlamam. Dahası cebimdeki parayı sayamam.
Neyse bugün kendi kendime konuşup sonra genel düşüncemi sizlerle paylaşacağım.
Yine baştan söyleyelim Konya’da para pul işi elbette Türkiye ile orantılı. Başlığımız da sizleri yanıltmasın biz yine yerel olmaya ve Allah’ın izni ile yerel kalmaya devam edeceğiz.
………….
İçimizde paradan, puldan ekonomik olarak gidişattan şikayetçi olmayanınız var mı?
……….
Ha benim şahsen hiçbir sıkıntım yok. Her yerde söylüyorum bugün itibari ile iki büyüğüme küçük bir miktar elden aldığım para nedeni ile borcum var. Onlar beni rahat bıraktıkları için kendimi sıkmıyorum. Sıktıkları anda taaak diye o parayı ödeyebileceğime de inanıyorum.
Ama her ne hikmetse ekonomide para konusunda söylenenler ile yazılanlar birbirini hiç mi hiç tutmuyor.
Hadi bunda diyelim ki basın bu. Basın hep rüzgara göre yazar, güce göre konuşur. (!)
Peki söylenenler ile gözlenenler yaşanılanlar da birbirini tutmuyor buna ne demeliyiz?
Ne olur birileri ortaya çıkıp doğruyu söylemeli diye düşünüyorum.
Çünkü insanlarımız bu para yüzünden dengelerini kaybetmiş durumdalar. Aile fertlerinin özellikle evdeki babaların psikolojileri bozulmuş durumda. Geçim derdi büyük. İşadamı sanayici yatırım yapmaya korkuyor. Ne olacak bu işin sonu Allah aşkına?
Önce şuradan başlamak istiyorum.
Konya’da ne kadar tanıdığım AK Partili Reisçi iş adamı, sanayici, zengin varsa damat Bakan Albayrak’a köpürüyorlardı. Sayın Bakanı yakalasalar iki tutup bir yırtacaklardı. Anlamadığım bir konu olduğu için onları sadece dinliyordum. Ama arada bir gazete ve televizyonlara baktığım zaman da Sayın Bakan hep gülerek işlerin iyi olacağını söylüyordu.
Dahası Sayın Bakan konuştukça dolar avro yükseliyordu.
Şimdi geriye şöyle 4-5 ay geriye doğru bakıyorum ve bir de geçmiş bir haftaya tabii ki yazılanlardan ve konuşulanlardan ekonominin özetini şöyle yapıyorlardı;
“Merkez Bankası tarafından faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal başkanlığında toplanan PPK'nın, politika faizinin yüzde 19,75'ten yüzde 16,50'ye indirilmesine karar verdiği bildirildi”
Faizler hızla düşüyor.
Eylül 2018’de Halkbank, VakıfBank ve Eximbank’ın 2 gün içerisinde 10 milyar 875 milyon TL tutarında tahvil satarak sermaye yeterlilik oranlarını iyileştirdiklerine dikkati çekiliyor.
Enflasyon düşüşü ve Merkez Bankası kararı sonrası piyasa faizleri de aşağı yönlü seyrini sürdürüyor.
Bakan Albayrak “Kredi faizlerinde bugün açıklanan indirim kararlarının tüm piyasaya yansıyacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu. Albayrak, dengelenme dönemindeki başarıların ilk sırasında “ekonominin kronik sorunlarından cari dengede kırılan tarihi rekor” olduğunu belirterek şunları kaydetti: “4,4 milyar dolarlık cari fazla, küresel ticaretin türbülanstan geçtiği bu dönemde ekonomimizin ne kadar sağlam adımlarla ilerlediğini ortaya koyuyor.”
Bakan Albayrak'tan "dengelenme süreci" mesajı;
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Dengelenme süreci meyvelerini vermeye devam ediyor. Enflasyon düşüşü ve Merkez Bankası kararı sonrası piyasa faizleri de aşağı yönlü seyrini sürdürüyor. Kredi faizlerinde bugün açıklanan indirim kararlarının tüm piyasaya yansıyacağına inanıyorum." dedi.
Albayrak, “Biz biraz bekleyelim Türkiye nisanda batar, eylülde batar’ diyenlerin, gemiden düşüp boğulduğu, artık Türkiye’ye inananların yol aldığı sürece giriyoruz. ‘Enflasyon 30-40 olacak, faizler 50-60 olacak, Türkiye bilmem ne olacak’ diyorlardı. Birileri üzülecek ama biz hiç sağımıza solumuza bakmadan emin adımlarla ilerliyoruz.
Özellikle finansal tablosunu güçlendirirken sanayici, esnaf ve vatandaşımızı ihmal etmiyoruz. Ekonominin dümeni direksiyonu, hem gaz hem fren var. Ama kimse bizden hem gazı köklemeyi yahut freni köklememeyi beklemesin. Hep dengeli, reel olarak artık gerçekçi ve üretime dayalı kaliteli üzerine koyarak, kırılganlığa izin vermeyen bir ekonomi stratejisi ile yol alacağız” sözleriyle açıkladı.
……………
Gerçekten faizler düşüyor mu? Düşüyor.
Dövizdeki o korkunç çıkış durdu mu? Durdu.
…………
Şimdi ulusaldan biraz yerele gelelim mi?
Millette para pul yok ya, sürekli İstanbul-Konya hattında uçan zenginlerimiz şikayetçiler.
Niye?
Konya-İstanbul biletleri THY’de en pahalı iller arasında imiş.
Tamam.
Diyelim mi Konyalı da paranın çok olduğunu ve Konyalının rahatına düşkün olduğunu bilen THY böyle yapıyor. Bu pahalılığa rağmen boş gidip gelen uçak var mı? Yok.
İstediği gün bilet bulabilen var mı? O da yok.
Eeeee bu kadar pahalı bilete rağmen demek ki bu millette para var ki rekor ücretli biletler bile kapış kapış gidiyor.
…………..
Üst sıralardan orta sıralara doğru inelim.
Bizim haber merkezindeki arkadaşlar bu hafta haber yapmışlar “YHT 10 Yılda 50 Milyon Yolcu Taşıdı” … “Günde 4 sefer ile (!)”
……………..
Güzeeeeel.
Ben hızlı trenle Ankara’ya, İstanbul’a gideceğim deseniz bilet bulmanınız mümkün mü? Vallahi devreye vekil soksanız bilet yok.
(Çaktırmayın birileri istedikleri zaman istediğine o biletleri alıyormuş da bizim öyle bir tanıdığımız yok. Yani sıradan vatandaş iseniz bu mümkün değil)
Bence YHT günde 4 değil 14 sefer yapsa tren yine dolu dolu gider gelir ve o zaman 300 milyon yolcu taşımış oluruz. Buraya Selamünaleyküm-Aleykümselam ile gidilmediğine göre para çok.
…………..
Peki, peki çay beş lira, kahve 8 lira kafeler boş mu?
Yok turşu mevsimi, yok salça mevsimi… Siz kadınlarımızın pazarlardan, marketlerden alış verişlerini hiç izlediniz mi? Geçenlerde ben bir baktım korktum. Sanki bedava…
Kadınlar poşetlerini doldurmak için birbirlerini yiyecekler.
Konut kredileri düştü dedik yaaa.
Hiç fark ettiniz mi aylardır satılamayan daire fiyatlarına yüzde 10 eklenmiş. (!)
………..
Vallahi ben üniversitede boşuna Matematik okumuşum.
Ne zaman para meselesi olsa patronumuz Harun Akgül Bey’in bana hayat dersi niteliğinde söylediği sözü hatırlarım. “Bak Özteke sen matematikçisin ancak toplamayı çıkarmayı bilirsin. İş adamı çarpmayı bilir”…
Tamam, ben hâlâ bu millet hem ağlıyor, hem harcıyor bu nasıl oluyor işte bunu bilemedim ki?
Neyse siz onu bunu boş verin de Sayın damada saydıranlar siz biz kendisi ile nasıl helalleşeceğiz?. Bakın damat ne dedi ise oluyor değil mi?
……………
Dün Konyaspor basketbol takımına ceplerinden para verip sonra da silen bir abimizden söz etmiştik. Yine o ekipten bir dost dün öğle saatlerinde bizi uyardı. Doğru söylüyordu. O günlerde kulakları çınlasın İbrahim Çınar, Zeki Çimen, Okay Tınkır da adam başı 100 bin doları ceplerinden verip bir daha dönüp geriye bakmamışlardı.
……………….
İyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Herkesin peşinden yürüyecek kadar küçülme. İnsanlara güven ama her insana sırtını yaslayacak kadar da güvenme…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ayağa kalkıp karşısında önümüzü iliklediğimiz adaman arkasından sövmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.