Damat – Tween Konya ile giyim sektörünün dünü bugünü ve yarını

Sadık Büyüksakarya

Merhabalar efendim.

Bu haftanın ilk yazısını Damat Tween Konya imtiyaz sahibi Ahmet Topatan Bey’le gerçekleştirdiğimiz röportaja ayırdım.

İlgililere sunarız, buyurunuz:

-Sadık Büyüksakarya: Ahmet Bey merhabalar. Değerli vaktinizi ayırıp hoş sohbet etmeye niyetlendiğiniz için öncelikle çok teşekkür ediyorum.

-Ahmet Topatan: Merhabalar Sadık Bey. Ne demek, ben teşekkür ediyorum. Ziyadesiyle memnun olurum.

-Sadık Büyüksakarya: Nasılsınız?

-Ahmet Topatan: Teşekkür ediyorum gayet iyiyim sizler nasılsınız?

-Sadık Büyüksakarya: Bizler de iyiyiz çok teşekkür ediyoruz. Ahmet Bey öncelikle biz sizleri biraz tanımak isteriz. Ahmet Topatan kimdir?

-Ahmet Topatan: 1984 Konya doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Konya’da tamamladım. Akabinde Açık Öğretim İşletme Fakültesini bitirdim. Vatani görevimi Kars’ta yerine getirdim. Sonrasında ise 2010 yılında evlendim. Şu an itibariyle de 14 yıllık evli, 2 çocuk babası ve aynı zamanda işletmecilik yapıyorum.

-Sadık Büyüksakarya: Peki mesleğe nasıl başladınız?

-Ahmet Topatan: Bizim Anadolu’da malumunuzdur birçok kişi baba mesleği üzerine eğilir ve devamlılık sağlamak ister. Ataerkil yapının mesleki anlamda devamlılığı olarak adlandırıyorum ben bu durumu. Bizim durum aslında bu şekilde gelişti. Benim babam tezgahtar olarak yetişmiş bir insan. 1992 yılında çocuk ayakkabısı mağazasıyla başlıyor ve benim de 13-14 yaşında olduğum dönemler. Bizi de ilgi-alaka, mağazacılık ve satış üzerine merak oradan geçişkenlik gösterdi.

-Sadık Büyüksakarya: Hedefiniz neydi peki? Yani yapmış olduğunuz meslek miydi yoksa daha farklı bir meslek dalı düşünüyor muydunuz?

-Ahmet Topatan: Ben her zaman mağazacılığı ve satışı sevdim. İnsanların zevklerine direkt olarak hitap edebilmeyi arzuladım. Buradaki mesele esasında maddiyattan da öte. Neden çünkü siz burada ‘İmaj Maker’ lık yapıyorsunuz ve insanlar sizin sevgi ve zevklerinizi benimsiyor. İnsanlara rehberlik yapıyor olmak ve onların her demden hayatına dokunabilmek bilmek benim için paha biçilemez. Yani olmak istediğim yerdeyim diyebilirim.

-Sadık Büyüksakarya: Meslekte bu denli ilerleyebileceğinizi öngördünüz mü?

-Ahmet Topatan: Hayır. Hiçbir zaman tam olarak şurada oluruz gibi bir öngörümüz olmadı. Ama hangi zaman dilimde, hangi şartlarda olursak olalım en iyisini yapmaya çalıştık. O dönemin imkânı neyse ve neyi gösteriyorsa en iyisini sunmaya gayret ettik. Bakınız bizim ülkemiz çok farklı bir konjonktürel yapıya sahip. Bu durumun avantajları da var, dezavantajları da var. Biz bu durumları iyi veya kötü hiç fark etmez göğsümüzde yumuşatarak yol almaya baktık. Ticari anlayışımız hep bu yöndeydi. Bir de esnaflık ve satıcılık bambaşka bir olay, biz hep bu ayrımı da gözettik.

-Sadık Büyüksakarya: Arasındaki fark nedir peki? Yani esnaflık nedir, satıcılık nedir?

-Ahmet Topatan: Satıcı hep bencilce para odaklı bakar. Ama esnaflık öyle değil. Esnaflıkta hizmet sunup gönül okşarsınız. Yani esnaflık bir kültürdür.

-Sadık Büyüksakarya: Peki mesleğin dünü bugünü ve yarını hakkında ne düşünüyorsunuz? Biraz bundan bahsedelim.

-Ahmet Topatan: Nihayetinde insan aynı insan. Fakat zevk ve istekler çok değişti. Buna bağlı lokasyon ve konjonktür de güncellendi. Bedesten ve Çıkrıkçılar İçini biliyorsunuz. Bir dönemin en hareketli pazarı orasıydı Konya’da. Göreceli olarak hala da öyle diyebilirim. Daha sonra Şato Forum tarafına doğru mağazalar gündeme geldi. Mesela biz Ayakkabı Dünyası’nı açtığımız da Konya’nın ilk barkotlu satış sistemi başlatmış olduk bu çok önemli bir olay. Hiç unutmam. Çarşı eşrafından bir amcamız çıkmış gelmiş mağazaya bize aynen şöyle dedi: ‘Ben buranın sahibini görmek istiyorum’ babam da hemen mukabele de bulundu: ‘Buyur amcacığım’ dedi. Amca celalli hemen çıkıştı: ‘Yahu evladım sen kimsin Allah aşkına, biz yıllardır böyle bir şeye cesaret edemedik sen böyle bir şeye nasıl cesaret ettin’ dedi ve ben orada çok farklı bir haleti ruhiyeye bürünmüştüm. O günün şartlarında bu bir ütopyaydı. Ama bunu başardık. Şu itibariyle ise algılar çok değişti. İnternet ve sosyal medya lokomotif oldu. Fakat biz de bu nokta da durmuyoruz sürekli gelişim ve dönüşüm halindeyiz. Dolayısıyla pazarın takibini iyi yapmak gerekiyor.

-Sadık Büyüksakarya: Bu mesleğin riski ya da riskleri nelerdir peki?

-Ahmet Topatan: Güncelliğinizi yitirmeniz en büyük risk. İster erkek isterse kadın giyim üzerine olsun güncelliğinizi yitirirseniz siz de yok olursunuz. Marka değerinizi popülaritenizi koruyarak yaşatabilirsiniz.

-Sadık Büyüksakarya: Bu mesleğin ar-ge payı ve durumu ne noktada? Biraz bundan bahsetmenizi rica edeceğim:

-Ahmet Topatan: Birkaç gün önce İstanbul’dan geldim. Bu noktada epey bir kafa yorduk aslında. Kaldı ki bu marka güncelliğini ve tazeliğini her daim ayakta tutan bir marka. Biz bu noktada üstüne ne koyabiliriz onu konuştuk. Bakın bugün bu marka İtalya’da 16. Mağazasını açtı bu Avrupa pazarında önemli bir rakam. Bununla birlikte İtalya’daki stilistler aralıksız çalışıyor. Ne olabilir, ne yapılabilir sorularını kendilerine mütemadiyen soruyorlar. Yani bu noktada güvenim tam.

-Sadık Büyüksakarya: Mesleğin tamamlayıcı sektörleri neler?

-Ahmet Topatan: Ayakkabıdan tutun çantaya kadar, kemerden cüzdana, parfümden oda kokusuna varıncaya kadar yelpaze geniş. Hatta Damat markası bir çikolata satışına da başlayacak diyebilirim bu noktada. Velhasıl halka giderek genişliyor.

-Sadık Büyüksakarya: Peki Ahmet Bey, farklı bir sektör ve sıfırdan bir başlangıç düşünür müsünüz?

-Ahmet Topatan: Evet düşünüyorum. Ve bununla da ilgili girişimlerim de var. Tabi bunu biraz zaman gösterecek.

-Sadık Büyüksakarya: Ailenizin mesleğe nasıl peki?

-Ahmet Topatan: Eşim rehber öğretmeni aynı zamanda sosyal hizmet uzmanı. Benim her zaman akademisyen olmama çok isterdi. Ama bu noktada zaten bir mesafe kat etmiştim ve etmeye de devam ediyorum. Sağ olsun bu çerçevede hep destekçim oldu ve hep arkamda durdu.

-Sadık Büyüksakarya: Bu mesleği icra edenlere tavsiyeniz nelerdir?

-Ahmet Topatan: Tabi biraz kişinin bu meslekten almak istediği nedir onu bilmek lazım. Bunu bilirsek daha sağlıklı konuşmuş oluruz. Ama genel itibariyle sebat etmek önemli ve kıymetli.

-Sadık Büyüksakarya: Mesleğe dair prensibiniz ya da prensipleriniz neler?

-Ahmet Topatan: Benim temel noktam müşteri memnuniyeti. Bu benim için çok önemli.

-Sadık Büyüksakarya: Son olarak size ait bir söz duymak isteriz.

-Ahmet Topatan: Bir insanın niyetini hep önemserim ve buna göre hareket ederim. Ez cümle bunu söylemek istiyorum.

-Sadık Büyüksakarya: Ahmet Bey çok teşekkür ediyorum. Çok kıymetli ve güzel bir sohbetti. Kendinize iyi bakın.

-Ahmet Topatan: Ben teşekkür ediyorum. Benim içinde öyleydi. Siz de kendinize iyi bakın, hoşça kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.