Efendim, çarşamba akşamı Pusula Yayın grubu ve Konya basını olarak iftarımız vardı. İftar Huzurevi yakınlarında idi. Bendeniz buraya yürüyerek gitmek istedim. Birçok dostum karşı çıksa da 1.5 saatte yürüyeceğimi düşünerek karar vermiştim. Dedeman kavşağından yola çıktım. Bu yürüyüş inadımın birçok sebebi vardı.
Birincisi, oruçlu olmama rağmen enerjimi ve kendimi denemenin yanında elbette sağlıklı olmak.
İkincisi, trafikten o kadar sıkılıyorum ki artık, saygısız, ukala, aceleci, kaba sürücülerle gönlümle de olsa şu mübarek günde onlarla takışmamak.
Üçüncüsü, yürüyüş güzergâhımda şöyle bir HALK DENETİMİ yapmaktı.
Yürüyüş güzergâhı Dedeman-Sille Yolu kavşağından başlayarak Beyşehir Çevre yolundan, Meram Tıp Fakültesi önünden; yani uzun yoldan hedefe ulaşmaktı.
Tam 18.00’de çıktığım yürüyüşüme, bölüm-bölüm; inşaat molozlarıyla kapanmış, araba park yerleri haline dönüşmüş, yer yer tahrip olmuş, renk atmış ve kullanılmayan bisiklet yolu,
Çok kötü kullanılan dinlenme alanlarında top oynayan gençler, atılan çekirdek kabukları, plastik, kâğıt, cam atıkları ile çöp alanına dönüşmüşler,
İnsan için ayrılan kaldırımlara park etmiş koca kamyonetler,
Elinde hortumla yol kenarında arabasını yıkayan adam gibi adamlar,
Ne söylesem ki, o kadar güzel temiz havada ve güzel ortamda yürüdükçe hüznüm artıyor.
Özellikle de yol kenarlarına güzel koku versin, gerektiği zaman insanımız çiçeklerinden faydalansın diye dikilen ıhlamur ağaçlarının kırılan dalları, koparılan yaprakları,
İyi de, neden kırılır ağaçların dalları, ağaç dile gelse ve dese! Ey insan kılıklı;
Uzattın kollarını, kırdın aşk dallarımı,
Beni aşksız bıraktın, yaktın ah beni yaktın.
Aşksızlık neye yarar, zarar üstüne zarar,
Kalmaz senin yanına, karar üstünde karar.
Bununla da kalsa iyi, kırılan koca dallar yerlere saçılmış, yollara kadar atılmış. Belediyeler bu güzel hizmetinden dolayı teşekkür ederim ama insansımız da çevresini korumasın bilmeli artık.
Yine dökülen, yere şıpır şıpır yapışan dut meyveleri, kimsenin ilgisini çekmiyor.
Buna bir çözüm bulunmalı Belediyelerden ricam; dut meyveleri ve ıhlamur çiçekleri ihaleyle toplatılsa, vatandaşa bedelli-bedelsiz verilse, işe yarar, belki.
Böyle kendi kendime konuştum-danıştım, söyledim-ağladım, okudum-yazdım; derken tam 19.30’da hedefe ulaştım. Yani 1.5 saat sürdü. Bu düşüncelerle de vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Demek ki yaklaşık 7-8 km arasında yol yürümüşüm. Bu arada dinlendiğimi ve gelişen ve yeşil alanları çoğalan ilimizden ve hizmetlerden memnun olduğumu ifade edebilirim.