Antrenör denen kişi; eğitici vasfı olma özelliği ile futbol ailensin önemli bir parçasıdır. Bilgi birikimi, mesleki tecrübesi ile futbolumuzun geleceği adına söz söylemesi gereken önemli değerlerindendir aynı zamanda…
Futbolun her unsuru önemlidir, biri olmadan diğerinin anlamı olmaz elbette ancak örnek verelim bir sanayi işletmesini düşünelim o fabrikanın var olup üretebilmesi varlığını devam ettirebilmesi için patrona, müdüre, muhasibe, ustaya, çalışana, güvenlikçiye vb. işi yürütecek unsurlara ihtiyaç vardır, diğer meslek kolları içinde bu bağlamda örnekleri çoğaltabiliriz.
Hangi bir iş kolunda olursa olsun işin erbabı, üreteni olmazsa patronun parasının bir anlamı olmaz, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre fabrika, müessese üretip kazanmazsa müdüre, muhasibe, işçiye, güvenlikçiye de pek ihtiyaç duymaz işin sahibi..!
Günümüz futbol ekonomisinin geldiği noktaya bakıp transfer piyasasında dönen rakamların büyüklüğü dikkate alınırsa kulüplerin yaşaması için ucuz maliyetli yıldız adayı gençleri bulup çıkarmanın yanı sıra kendi öz kaynaklarını değerlendirme gibi bir mecburiyetlerinin olduğu gerçeği ile karşılaşırız.
Böylesine büyük ekonominin döndüğü futbolu da bir üretim yeri görüp değerlendirecek olursak parayı veren yönetici kendi ve kulübün geleceği adına düşünmeli hesabı kendi işyerindeki gibi yapma durumunda olmalıdır, örnek verecek olursak Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba, Gençlerbirliği’nin duayen başkanı İlhan Cavcav bunun için kulüplerinin unutulmaz isimleri olmuşlardır. Aksi takdirde kulüplerimiz borç yükünden iki de bir başkan ve yönetim değiştirme, hatta yönetici bulamama sıkıntısından asla kurtulamaz hatta daha kötüsü geçmişte 1.Lig’de yer almış bugün 3. Lig ile amatör liglerde olan çok örnek kulüplere ilimizden de bazı örnekler katabiliriz.
Bunun için; antrenör bir kulüp için en önemli unsurların başında gelmeli öyle değer bulmalıdır. O halde gelelim futbolun üreten gücü ustası olan antrenöre; futbolumuzu yöneten kesimden gereken değeri gerektiği biçimde görüyorlar mı? Futbola bunca para ve zaman harcayan yönetici ister amatör, ister profesyonel takımda olsun hedefine uygun antrenörü belirlediği kriterlere göre mi tespit ediyor yoksa adamına, tavsiyelere, kişiye göre mi seçimini yapıyorlar ister profesyonel, ister amatör takımlarda yönetici olsalar da bunu irdelemeleri gerekmiyor mu?
Herkes tarafından dillendirilen ortak kanı; futbolumuz her geçen gün geriye gitmekte olduğu gerçeğidir. Bunun nedenleri ve sorumluları var elbet her kişiye göre değişmekle birlikte kimine göre tesis, kimine göre ekonomik koşullar, kimine göre antrenörlerdir buna daha çok neden sayabiliriz. Bu konuda eğitici vasfı olan antrenör birinci sırada yer alır diyenler çoğunlukta olsa bile antrenörü var eden, piyasaya çıkaran, destek veren yöneticilerimiz değil mi? Kulübünün hedefini belirleyen antrenör seçimini buna göre yapıp karar verenler yöneticilerimiz olduğuna göre buradaki seçimlerine bakarak hedeflerine uygun antrenörü getirmişler, seçimlerini doğru yapmışlarsa ise birinci derecede sorumlu antrenörlerdir diyebiliriz.
Ancak onca para harcayıp antrenör ve onunla gelebilecek futbolcu seçimlerindeki yanlışlıklardan dolayı onca gencimiz kayboluyor sık, sık antrenör değişikliğine gitme zorunluluğu yaşayarak koskoca bir yıl ve yıllar heba edilmekte olduğu gerçeğini hep birlikte yaşıyor isek burada kaç takımımız belirlediği hedefe ulaşabilmiş, kaç tane genç yetenekli futbolcu çıkarılabilmiş, kulüplerimiz harcadığının, beklentilerinin karşılığını alabiliyor mu? Sorusunu yöneticilerimiz kendilerine sormalı çıkardıkları sonuca göre değerlendirme yapmalıdırlar.
Bu konuda yöneticilerimiz; emeklerimizin, harcadıklarımızın karşılığını alabilmemiz için belirlediğimiz kriterlere uygun antrenör seçimlerine gereken özeni göstermeliyiz sonucuna varmazlar mı? Dersiniz.
Antrenör seçimi derken yanlış anlaşılmak istemem antrenör var yarışmacı, antrenör var yetiştirici, antrenör var her iki alanda da kendini yetiştirmiş, yine antrenör var idealist kendini sürekli geliştiren, yeni hedefler peşinde koşan, antrenör var günü yaşamaya çalışan birilerine sırtını dayayıp üç, beş kuruş kazancı kar sayan sözü ile uygulaması bir olmayan yani her meslek grubunda var olan tanımlamalara uyan kişiler antrenörler arasında da var elbet bunu görüp hedefine uygun antrenörü bulacak karar verici olan yöneticilerden başkası değildir sanırım.
Ayrıca karar vericiler hem Konya futbolunun geleceğinden, hem gençlerin yarınlara hazırlanışlarından, hem onlara inanarak gelen futbolcunun kazancı ve kayıplarından, hem de kendilerine güvenen temsil ettikleri camiasından, harcanan paradan sorumludurlar bu nedenle antrenör seçimini sadece ben yaptım oldu ile değerlendirmemelidirler.
Konya futbolunun gelecek başarısı adına, gençlerimizin geleceğe daha güven içinde hazırlanması adına, futbol ailesinin en önemli iki parçası olan yönetici ve antrenör uyumu sağlanması halinde büyük hedeflere yürünmekle kalınmaz bu hedeflere koşulur diye düşünüyorum.
Çünkü her iki kesim içinde de yeterli donanıma sahip değerlerimiz var yeter ki karar vericiler ekiplerinin ve hedeflerinin doğrultusunda gerçekçi ve akılcı kararlar verebilsinler.
“Bilgi size güç verir ancak kişiliğiniz ile çalışmalarınız sizin saygınlığınızı artırır” düşüncesi ile bu konuda şimdilik ibaresi noktayı koyalım.