“Sen kalk git, Eskişehir’e 4; Sivas ile Kasımpaşa’ya 3 at; sonra gel DÜŞTÜ denilen takıma bu güzel atmosferde mağlup ol. Olacak iş değil.”
Sanırım maçtan sonra onlarca insanın diline dolanmıştır bu ve benzeri cümleler. Nasıl oldu da Konyaspor kaybetti? Olay çok basit aslında; topun geometrik şekliyle özetlemek isterdim ama birkaç satır bu güzel maçı net bir şekilde ifade edecektir.
Konyaspor adeta maça 1-0 önde başladı muhteşem seyircisiyle ve ilk dakikadan itibaren saldırdı ve ısırdı rakibini alışılagelen haliyle. Peki Elazığspor ne yaptı? 90 dakika bu baskıyı kaldıramayacaklardı tabi ki. Bu yüzden rakiplerini bilerek kontrol ederek oynadılar, akıllı müdafa yaptılar. Bu yüzdendir ki ne Erdal ne Djalma ne de Hleb beklenen driplingleri bir türlü yapamadı boş alan’sızlığın etkisiyle.
Bana göre kırılma anı 8. dakikadaki penaltıydı. Doğru karar mı diye tartışmayacağım- ki maçtan sonra Mesut Hoca 2 penaltının da doğru olduğunu, üstüne bir de 2 tartışmalı pozisyonun daha varlığını belirtti- Ergün Teber’in 50 -60 metrelik deparla gelen Serdar Güler’in ufak bir dokunuşta yerde kalacağını bilmesi gerek. O da hatasını anlamıştır muhakkak. Velhasıl Konyaspor 1-0’dan sonra panik oldu. Ummadık taş mıydı bu Elazığ’ın golü? Hayır tabi ki, akıllı ve mütevazı oyunun ödülüydü tıpkı 2. gol gibi.
Ve başlığımın nedeni o güzel atmosferin, giden maçı çevirmeyi % 99 başardığı maç! 2 gol de muzzam bir coşkuyla geldi. Ancak sonrasında Serdar’ın yerine oyuna giren bir diğer Serdar en iyi özelliğini kullanarak çizgiye inince, eyvahlar içinde ipini çekti yeşil beyaz ümitlerin ve dajavuların; 34’LÜK RODRİGO TELLO.
Okan Buruk’un ekibi ligde kalma yolunda büyük bir adım attı. Konyaspor ise gelecek haftalar adına sinyalleri almıştır mutlaka. Haa korkulacak bir şey yok!
Bu takım daha kontrollü oynamayı da öğrenecek ve hücumda daha etkili olacak. O zaman göreceğiz, umutlar çığlık olacak mı DEJAVUYA RAMAK KALA!