Bursaspor ile başlayan, ardından da Galatasaray- Antalya maçı ve sonrasında da Beşiktaş ile Rizespor maçlarıyla tamamlanacak olan zorlu 5 maçlık periyottan ilk 3 haftalık döneminde Torku Konyaspor, oldukça karlı olduğunu söyleyebiliriz.
Bursaspor deplasmanından alınan 3, Galatasaray ve Antalya deplasmanında rakip sayılabilecek bir takımı puan anlamında yanına yaklaştırmamak çok önemli. Bu 3 maçta alınan 5 puan Konyaspor’u kısmen rahatlattı diyebiliriz. Kaldı Beşiktaş ve Ç. Rizespor maçları. Bu iki karşılaşmada da en az kayıpla atlatılırsa Konyaspor rahatlayacak gibi görünüyor.
Konyaspor, sıcak havaya rağmen Antalyaspor karşısında ilk 20 dakika çok iyi idi. Hasan Kabze ve Djalma ileride iyi uyum sağladılar. Diğer futbolcularda onlara eşlik edince, hırs, istek ve futbol adına güzel görüntüler ortaya çıktı. Bu süre içersinde de zaten gol geldi. Hasan Kabze’nin mücadele hırsı kolay gibi görünen aslında zor bir pozisyonda Djalma’nın da ayağıyla topa vurması bir anda umutlarımızı artırdı. Ancak ne var ki; Türk futbolunun karakteristlik yapısından kaynaklanan sorunlar bu maçta da kendini gösterdi. Deplasmanda öne geçtikten sonraki dakikalarda lakaytlığı, Mehmet Uslu’nun da rakibin arkasında kalması kalemizde golü görmemize neden oldu.
Torku Konyaspor’dan daha fazla can çekişen rakip MP Antalyaspor bu golle moral kazanıp soyunma odasına giderken 2. yarının nasıl geçeceği tabii ki merak ediliyordu. 2. yarının ilk 4 dakikasında Antalyaspor yüzde yüz olmasa da yüzde 80 oranında 3 gol pozisyonu yakaladı. Bu pozisyonların kaleci, defans ve rakibin beceriksizliği de eklenince Konyaspor’un rahat bir nefes aldığını demek doğru olacaktır. 2. yarı ilk pozisyonu 71. Dakikada Gekas’la bulan, daha sonra ki dakikalarda da oyunu kontrol etme adına mücadele eden yeşil beyazlıların bu maçtan bir puan çıkartması çok önemli.
3 puan alınabilseydi, Konyaspor kalan haftalar açısından daha rahatlayabilirdi. Ancak yenemiyorsan yenilme taktiği ile 90 dakikayı tamamlayan T. Konyaspor’un, aldığı bir puanın önemi önümüzdeki haftalarda daha net bir şekilde görülecektir.
Help’in oyuna sonradan girmesine anlam veremedim. Grip olduğu yönünde bir bilgi vardı. Eğer gripse sonradan oyuna girmesine gerek yoktu. Yoksa Galatasaray maçında oyundan alınmasına tepki gösterdiği için ‘hastayım’ numarası mı yaptı bir türlü çözemedim. Help önemli bir oyuncu bunu inkar etmek akılsızlık olur. Antalya maçında bile oyuna girdikten sonra Konyaspor’un daha akılcı oyun oynadığını gördük, hatta onun oyuna girmesiyle birlikte rakibin onun üzerinde baskı kurması sayesinde kazanılan fauller Konyaspor’a avantaj bile sağladı.
Ama şu da unutulmamalıdır. Bu takımın teknik patronu Mesut Bakkal’dır.
O ne derse o olur…O olmalıdır… Gerisi hikaye…