Hafta sonunda İstanbul’daydım, öncelikli amacım Uluslararası Dergi Fuarına katılmaktı. Genç denebilecek bir yaşta aramızdan ayrılan rahmetli Asım Gültekin’in gerek dergiciliğimize, gerekse bu fuara çok önemli katkıları olmuş, adeta bir dinamo işlevi görmüştü. Tanışmak kısmet oldu, fuarına katılmak nasip oldu.
Dergi Fuarının öncelikli işlevi amatör dergicilere kendilerini tanıtma ve geliştirme, ürünlerini sunma imkânı sunması. Fuarda da bu şiara uygun olarak epey bir amatör dergici, okul dergileri vardı. Birçoğunu tanıma, sohbet etme, ileride de iletişimde kalabilmek adına gerekli bilgiler içinde verimli bir fuar oldu kendi adıma. Bu satırları sıcağı sıcağına yazıyorum, ki hepsini okuyup istişare etmeyi ihmal etmeyeceğim de. Hele hele Denizli Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin öğretmenleri rehberliğinde çıkardığı ‘Meymenet’in cevval ve iş bilir kalemi Arda Yıldırım’a önceliğim olacak. Diğer okulların görevli ve öğrencileri de büyük bir heyacan, coşku ve aşk için de dergilerini, ideallerini öyle tutkuyla dillendirdiler ki anlatamam. Hepsine destek olmak gerek. Değişen çağın beyhude pek çok meşgalesi ve çağın çeldircilerinin de neden olduğu kaos ortamında gençlerin okuma ve yazma, dergi işine alâka duymaları gurur ve umut verici bir çaba. Allah hepsinin yollarını açık etsin, emekleri zayi olmasın, karşılığını bulsun inşallah.
Elbette fuara kuruluşundan beri katılan destek olan Albayrak, Turkuaz grubu gibi büyük oluşumlar da var. Diğer mütevazı dergiler yanında bu grupların dergileri daha bir cafcaflı, albenili idi doğal olarak.
Fuarda tanıştığım Enis Yaylacı vesilesiyle ‘Üçüncü Yeni’ girişimi bir diğer kazanım oldu benim için. 2017 yılında Konya merkezli kurulan; dergisi, yayınları, akademisi ve toplulukları ile uluslararası çalışmalar yürüten bir kurum olan ‘Üçüncü Yeni’; aynı zamanda meslektaşım olan Enis Yaylacı öncülüğünde kutlu yolculuklarını dinamik bir şekilde yürütüyor.
Fikir edinmeniz için kurumun vizyonunu özetleyen birkaç cümle paylaşmak istiyorum internetteki kendi açıklamalarından; “Üçüncü Yeni, adından da belli olacağı üzere Türk Edebiyatındaki Birinci Yeni ve İkinci Yenicilerin akabinde kurulmuş bir akımdır. İkinci Yenicilerin aksine hem Birinci Yeniyi hem de İkinci Yeniyi kabul ediyor ve üzerine daha fazlasını koymak için çalışmalar yürütmektedir. (…) Üçüncü Yeni ise hem kuralı hem kuralsızlığı kabul ediyor, kendinden önceki iki akımın edebiyata kazandırdıklarıyla ilgileniyor ve Türk Edebiyatının yararına olacak tüm fikirler için büyük çaba sarf ediyor. Üçüncü Yeni, kurulduğu günden itibaren yayımladığı dergiler ve kitaplar; yaptığı etkinlik ve düşünsel faaliyetlerle edebiyat alanında bir çatı olmayı kendinde şiar ediniyor. Üçüncü Yeni, zamanın ve zeminin her ne olursa olsun yeni bir fikir üretebileceğine inanarak “Zamana ve Zemine Yeni Bir Fikir”, “Yeniden Edebiyat” ve “Dergi Toplumun Aynasıdır”, “Dergi Edebiyatın Omurgasıdır” gibi sloganlarla daima aktif ve aksiyoner olmayı hedefliyor.”
Dergi ve yayınlar dışında akademi ve topluluğun birbirinden güzel ve anlamlı faaliyetlerine de kısaca değinecek olursam; Kasım 2022’de kurulan Üçüncü Yeni Akademi eğitim platformları aracılığıyla eğitim veren ile eğitim alan arasında bir köprü rolü üstlenen, ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren nadir kurumlardan biri. Yılın farklı zamanlarında çevrim içi ve yüz yüze eğitimler organize edilmektedir.
Üçüncü Yeni Toplulukları ise yine aynı tarihte faaliyetlerine başlamış. Ödülleri de var üstelik: Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından üniversitenin “En Aktif – En Üretken Topluluğu” Ödülü…
Çok daha fazlası https://ucuncuyeni.com.tr adresinde.
1995’lerde içindeki ukdeyi gidermek adına 50’li yaşlarda sınıfımıza katılan ve Edebiyat Fakültesi talebesi olan rahmetli Sefa Koyuncu ağabeyin ‘Üçüncü Yeni’nin fikir babalarından olduğunu belirtmeden geçmek istemem bu arada. Türkiye gazetesi kültür sanat servisinde de bir dönem yöneticilik yapan Koyuncu’nun erken denecek bir yaşta vefatı ben ve benim gibi tanıyanlarını müteessir kılmıştı.