Güzel güneşli bir gün için tüm samimi okurlarımıza en içten selamlarımı saygılarımı sunarak bugüne başlamak istiyorum.
……..
Bilenler bilir biz yerel bir gazeteciyiz. Çok şükür her an, her aynaya baktığımızda da “boyumuzun ölçüsünü” görmeye çalışırız.
Allah’a hep dua ederim, “Büyük bir mutluluk duyduğum zaman, çok sevindiğim zaman Ya Rabbim ne olur bizi şaşırtma. Büyüklük duygusu, böbürlenme gibi şeytani duygulardan koru…”..
Yani sonuçta fani, garip bir yerel gazeteciyiz ve dünyamızda küçücük minnacık bir şey.
Bunun bilincinde AK Parti ne yapar, MHP’nin son durumu nedir, CHP nereye gidiyor, Saadet, BBP ne olacak?... gibi sorular bizim boyumuzu aşar.
Biz sadece bu siyasi partilerimizin Konya teşkilatlarını bilir, onların hizmetlerini, çalışmalarını sözüm ona vatandaş adına sadece beğenir ya da şurası eksik diyebiliriz.
MHP’nin ülkücü tabanın son yıllardaki içten içe fokurdamasını bildiğimiz için de bundan sonra aşağıda yapacağımız yorumun yanlış yerlere taşınmaması adına böyle bir giriş yapmak zorunda kaldık, ya da kendimizi zorunlu hissettik.
…………..
40 yılı aşkın gazetecilik yaşamımızda Rahmetli Türkeş’i çok takip ettim. Ankara’da görev yaparken bizzat bire bir o eski Genel Merkez binasındaki makam odasında iki kez kendisi ile görüştüm. Son görüşmemizdeki “Beni iyi dinle genç adam……..” sözleri kükremesi(!) hâlâ kulaklarımda çınlıyor.
Pek çok siyasi partinin Genel Başkanları ve üst düzey yöneticileri ile çok çok samimi içten birlikteliklerimiz oldu. (Rahmetli Ecevit hariç)
Sayın Devlet Bahçeli veya yakın çalışma ekibi ile böyle bir birlikteliğim hiç olmadı.
Sadece Sayın Mustafa Kalaycı Bey ki, kendisi vekil olmadan benim “Mustafa abim” idi.
Kendisi ile özelin ötesinde “Konya sohbetleri ve analizlerimiz” oluyordu.
Mustafa abim benim can abimdir. Adam gibi adamdır. Çizgisini, duruşunu, beyefendiliğini hiçbir şekilde bozmayan örnek mütevazı siyasetçidir. Dahası Konya bazında eski yeni MHP’liler, eski yeni yönetim… gibi ayrıştırmalarda hep birleştirici isim olmanın öz verili gayretini göstermiştir.
Dolayısıyla Sayın Bahçeli ve Bahçeli’nin MHP’sini özelde de hep Konya bağlantılarını dava arkadaşlarından dinledim, kendisini öyle anlamaya çalıştım.
…………
Sayın Bahçeli’nin ilk Genel Başkanlığı günlerinden bugünlere, “MHP’nin de, ülkücü camianın da altından, MHP ve ülkücü düşmanlarından dolayısıyla Bahçeli antipatiklerinin altında çok sular akıp geçmedi, okyanuslar akıp geçti”…
Yanılıyorsam herkesten çok çok ama çok özür dilerim.
Yanlış anlaşılmasın öyle ifade edeyim.
Benim tanıdığım bildiklerim ölçüsünde Sayın Bahçeli Genel Başkan olduğu gün MHP’li olanlar bugün MHP’li değil. Hatta o gün MHP’li olup bugün başka partilerde görev yapanlara, Rahmetli Türkeş sağ iken kendisine sövüp, düne kadar Devlet Bahçeli’ye “ajan” diyerek düşman görmüş gibi kabaranlar bugün “Devlet Bahçeli büyük Devlet adamı helal olsun” diyenlere bir garip durumun içerisinde hem hal olmuş vaziyetteyiz.
- bunlarda bizim bileceğimiz bizim değerlendirme yapabilecek kapasitemizi çoktan aşmış derin konular.
Biz işi yine Konya’ya getirelim.
MHP’nin Konya’da Armağan Mahallesi'nden Binkonutlara, Fatih Mahallesi'nden Akçeşme’ye, Akçeşme’den Kulu’ya, Kulu’dan Ereğli’ye turladığımız zaman bizim küçük cümlelerimizi isim isim netleştirebiliriz.
Sanki dünya sürekli değiştiği gibi MHP’de ülkücülükte değişim içerisinde gibi.
Tamam eski bıyıklı, pardösüsü omzunda sadece Turan deyip ölüme gülen ülkücülerin gömleği ayakkabısı, saç tıraşı değişti. Ülkücüler modern giyinen, en iyi otomobile binip teknolojiyi ezbere gözü kapalı kullanan insanlar oldular… Oldular da... O Turan nerede? Kendi aralarında çok konuşmaya tartışmaya başladılar ve öylede gidiyor.
…………
Şimdi eğer yine bir son dakika değişikliği olmaz ise siz bu satırları okurken Sayın Bahçeli, Konya’da olacak. Sayın Bahçeli’nin Konya’da olmasından çok mutluyum.
Bu mutluluğum için ayrı bir parantez açacağım ama hangi siyasi parti olursa olsun bir Genel Başkanın Konya’da olması, Konya’da gecelemesi, Konya’da kebap yemesi, Hazreti Mevlana Türbesi'nde dua etmesi, Meram’da çay içmesi şehre çok büyük katkı sağlar. Bunu demek istiyorum.
Bahçeli’ye gelince.
Sayın Bahçeli’nin son yıllarda Şeb-i Arus törenlerine geldiğini pek hatırlamıyorum. (Yanılıyorsam da özür dilerim)
Dünya’nın dört bir yanından siyasetçiler Şeb-i Arus’a gelirken Bahçeli’nin gelmemesine hep bozulmuşumdur. Ha diyebilirler ki “Kardeşim o gece ne öyle? Düğün gecesi mi siyasi şov gecesi mi?”..
O zaman susarım. Ama keşke yakın ekibi Şeb-i Arus günü Sayın Bahçeli’yi Konya’ya getirse de törenlere katılmazsa katılmasaydı derim.
Sonuçta MHP’nin, Bahçeli’nin MHP’sinin Türkiye için dolayısıyla Ortadoğu, İslam Coğrafyası ve dünya için böylesine kritik bir referandum ardından da seçim için Konya’da kampa girmesi Konyalı bir yerel gazeteci olarak beni çok mutlu etti.
Bu kamp inşallah MHP’ye Türkiye’ye ve dünyaya hayırlı olur.
Mübarek güzel şehrimize hoş geldiniz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kendine kabir değil, kendini kabre hazırla.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sinyal vermenin, sinyal kolunu kullanmanın bir sürücü için mecburiyet olduğunu kafamıza yazabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.