Çarşamba akşamı Ertuğrul dizisinin “Sezon Finalini” seyrettim. Zaten tek seyrettiğim dizi de budur.
Bazı zamanlar vardır ki duyguların derine iner, konuşamazsın, ses düğümlenir, nefes boğar.
Düşünürsün; idrak edemezsin, beyin durur.
Göz görür, algılamaz, seçemezsin siyahı, beyazı, ışığı karanlığı; her şey sabittir hafızada.
Ya da göz görür, gönül görmez; ses gelir, kulak duymaz.
Duygularla görevli azalar körelir, dermen biter, ancak kader devam eder.
İşte bunu hissettim, derler ya nutkum durdu.
Anadolu’yu yurt edinen atalar ne bedeller ödemiş, ne canlar vermiş, ne ser’ler sermiş.
Yeni yurtlar edinmek için yola çıkan Oğuz’un Alpleri “töre de töre” der.
Törede büyüğe ama doğru olanına kılıç çekmez, çekemez.
Der ki “ya beyimizin yolunda ölürüz, ya da sizin kılıcınızla”
Yiğitlik, mertlik, adamlık: Müslümanlık budur işte.
Töremiz “matlubum İSLAM, maksudum HZ. PEYGAMBERİN YOLU” der,
Der de, Alplere iş düşer de analar geri kalır mı bu kutlu savaştan. Oğlunu, kardaşını, yoldaşını şehit verir de, “gıkı” çıkar mı hiç. Bağrına taş basar, nefes alır ama susar, Yüreği yanar, içi kanar,
Çünkü O “bey eşidir, bey anasıdır, bey nenesidir”
Onun duruşu obanın duruşudur, analara örnektir, Alplere duraktır.
Bey anasına, bey eşine yakışan, tüm obaya örnek olmaktır.
Yola koyulurlar, “BOYLAR, SOYLAR; DUALARLA, UĞURLARLA”. Fethe gidiyor onlar, kurtuluşa; DEVLETE, YURDA, VATANA, İMPARATORLUĞA!
Fetih müjdedir, fetih adalettir, fetih “İLAYI KELİMETULLAH”dır. Bu dur işte: AKİD.
Bre zavallılar, alt düşünceler, çukurlar, sefiller; bu yurt böyle kuruldu, Anadolu böyle vatan yapıldı.
Ey ahmaklar YURT size TESLİM EDİLİR Mİ, ÜÇ BEŞ HAVLAMAYA TESLİM BAYRAĞI ÇEKİLİR Mİ, Hiç.
Yurdun, vatanın, mekânın, özgürlüğün; bir arada mutlu yaşamanın, yardımın, paylaşmanın, “oylaşmanın” ağlaşmanın; gülmenin, uğruna ölmenin YERİ BUDUR. Ahlak, ar, namus, töre, yasa nedir bilmeyene vatan teslim edilir mi?
Biz Bir’iz, Diri’yiz, sözümüzün eriyiz, temiz ve duruyuz,
Siz, düşüncede sefil, icraatta gafil, ihanette mahfilsiniz.
Çekilin önümüzden, DEVLETİN BEKASI SİZE BIRAKILAMAZ.
Susun ve pusun yeter; yoksa SEÇİMİNİZ “ölümden beter”.
Saygı, sevgi ve muhabbetle.