Tefekkür, olaylar üzerinde düşünmek, dersler çıkarmak, doğru olanı bulmak demektir. Tefekkür ederek yaşayan insanların daha az yanılacakları muhakkaktır.
Tarihin sanki üzerine bina edildiği köşe taşı büyük hadiseler vardır. Onların üzerinde düşünmek ve dersler çıkarmak lazımdır. Mesela Hz. Peygamber (s.a.v) in irtihalinden (İrtihal: dünyadan ayrılış yolculuğu) sonra halife seçilirken olan hadiseleri bir incelemek lazımdır. Şüphesiz ki, ilk 4 halifenin hepsinin birbirinden üstün özelliklere, bütün devlet adamlarının örnek alacağı değerlere sahip oldukları herkesin malumudur.
Mesela Hz. Ebubekir kayıtsız şartsız, tereddütsüz ve tam bir sadakatla iman etmiş, bütün servetini Allah yolunda vermiştir. Hz. Ömer hak ve adaleti hakim kılmak için korkusuzca en zor zamanlarda bile meydan okumuş bir insandır. Hz. Osmanın haya ve takvası, Hz. Alinin ilim ve kahramanlıkları hep bilinen ve öne çıkan özellikleridir. Hz. Peygamber (s.a.v) in devlet yönetimindeki bütün özellikleri kendisinden sonra gelen 4 halifeye dağıtılmış özellikler gibidir sanki.
Ama, Hz. Peygamber (s.a.v) den sonra ilk halife olan Hz. Ebubekirin (r.a.) en büyük özelliğinin "Sıddık" diye anılmasına vesile olan "sadakat" olması, devlet yönetiminde Sadakatın her şeyden önde geldiğinin bir vesikasıdır. Devleti yöneten insanların sadakatla birbirine bağlı olduğu bir yönetim yapısı bütün engelleri güven ve kararlılık içerisinde aşmanın en temel şartıdır. Zaten Allah bizden bunu istiyor ve şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler Allah'tan korkun ve sâdıklarla (doğru, sadakatlı insanlarla) beraber olun." (Tevbe-119)
Günümüzde de Allahın dinine sadaktle hizmet etmiş bu necip milletimizin ve devletimizin en büyük ihtiyacı yine sadakat değil midir. Kibirli, güvenilmez, sadakatli olmayan kimseler devlet mekanizmasının vereceği bütün kararlarda tereddüt ve şüphelere neden olacaktır, atılımları akim bırakacaktır.
Yeniden büyük bir devlet olma sevdasını bir soyaçekimle şimdi kalbinde hisseden milletimizin içinden çıkan sadakatle birbirine bağlı, sadakatle karar veren ve sadakatle bu kararları uygulayan devlet adamlarının büyük başarılara vesile olacağını kim kabul etmez ki.
Şimdi Konyamızın evladı ve milletimizin değerlerine sadakatle bağlı olan bir devlet adamı, Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu bir başbakan olarak devletimizin yönetimine gelmektedir. Milletimize, devletimize ve bütün dünyaya hayırlı, uğurlu olsun. Onun cesareti, kararlılığı, durmak bilmeden dünyanın mazlumlarına umut ışığı oluşu ve bu güzellikleri bir tac gibi süsleyen sadakati, ilk bakışta hemen hissedilip öne çıkan özelliklerindendir.
26 Ağustos günü milletimizin en kutlu günlerindendir. Bu gün, Allaha ve Peygamberine sarsılmaz bir sadakatle bağlı olan devlet adamı Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın liderliğinde Anadoluda ezan seslerinin duyulmaya başladığı, çil çil kubbelerin Bizansın topraklarına dikildiği günlerin başlangıcı olan büyük Malazgirt Zaferinin yıl dönümüdür. Bu büyük zafer Kutlu olsun ve hep kutlu kalsın...
Yine bir Ağustos ayındayız ve belki milletimiz adına çok büyük atımlımlara vesile olacak günlerin baharındayız... Düşünüyorum da Ağustos ayı mübarek aylardan bir aydır diyesim geliyor.