Bana göre; son günlerin önemli gündemlerinden biri de; Diyanet İşleri Başkanlığımızın ülkemizde faaliyetini sürdüren otuza yakın cemaati, “Cemaatlerle Buluşma” adı altında toplayacağı, haberleridir.
Bu buluşma çok geç kalmış bir buluşma olmakla birlikte çok önemli olup kağıt üzerinde kalmamalıdır. Mutlaka bu buluşmanın somut adımları atılmalı, sürecin sekteye uğramaması için en kısa sürede cemaatlerin bir çatı altında örgütlenme çalışmalarına başlanılmalıdır. Ülkemiz insanının olumsuz cemaat algısından arındırılmasında Diyanet İşleri Başkanlığımıza çok önemli vazifeler düşmekte olup bu vazife, bir buluşma ve alınacak birkaç maddelik kararla bitmemeli; en önemlisi birkaç gün konuşulup unutulmamalı.
2014 yılında yazdığım 2015 yılının başında basılan, “Felaketin Eşiğinde Umudu Düşledim” adlı kitabımda, Türkiye’de faaliyetini sürdüren Ehli Sünnet Cemaatlerin bir birlik altında kurumsal bir yapıya kavuşmalarının gerekliliğini karınca kararınca ortaya koymaya çalışmıştım. Kitabımda;
“Türkiye’de faaliyetini sürdüren Ehli Sünnet Cemaatlerin bir birlik altında; gerek ülke içinde ve gerekse ülke dışındaki gelişmelere karşı ortak hareket edebilme iradelerinin oluşmasıdır.
Yani, cemaatlerin bir birlik oluşturarak, kurumsal kimlik kazanmalarıdır. Bu birlik nasıl oluşturulabilir.
Her cemaatten temsilcilerin katılımı ile “Ehli Sünnet Cemaatler Birliği” adı altında bir birlik kurulabilir. Birliğin çalışma usul ve esasları, kurulları belirlenir. Bu birliğin temel amacı cemaatleri birleştirmek değil, cemaatlerin ortak tavır göstermelerini sağlamak olmalıdır.
Her cemaat, kendi usul ve esaslarına göre faaliyetlerine devam ederler. Cemaatler işbirliği içinde olabilirler; ancak iç işlerine karışmazlar. Birliğin işlev ve fonksiyonu cemaatler üstü konumda olmalıdır.
Bu birliğin işlevi neler olabilir, neler yapabilirler. Bunlardan bazıları:
*Ülke içinde ve dışındaki gelişmelere karşı, cemaatlerin görüş ve önerilerini ortaya koyabilirler.
*Gerektiğinde İslami konularla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliğine girebilirler.
*Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in adını kullanan bazı Ehli Sünnet dışı oluşumlar, ülkemizde örgütlenme faaliyeti içerisindedirler. Bu oluşumların içine bilmeden katılan Müslümanlara bunların zararları, saptırıcı fikirleri anlatılarak kandırılmalarının önüne geçebilirler.
*İslam fıkhında karşılığı olmayan yeni meselelerle ilgili Ehli Sünnetin görüşlerini ortaya koyabilirler.
*Dünyadaki, Ehli Sünnet topluluklarla fikir ilişkisinde bulunabilirler.
Birlik hayata geçirilebilirse hem ülkemiz Müslümanları hem de ülkemiz dışındaki Müslümanlar için önemli bir gelişme olacağını düşünüyorum. Birlik olmalı, olmak zorunda! Bugün, İslam düşmanlarının karşısında bir olmak, güçlü olmak zorunluluk halini almıştır.
Birliğin hiç işlevi olmayıp sembolik bile olsa; hem ülkemiz hem ülkemiz dışında ki Müslümanlar için umut olacağını düşünüyorum. Varlığı bile çok önemlidir!
Dünyanın çok farklı bölgelerinde bulunan, Ehli Sünnet Müslümanlarının birliği için ilk adım olabilir. Yeter ki birliğin temelinin atılmasında, samimiyet ve Allah (cc) rızası olsun.” Açıklamalarına yer verdim.
Sonuç olarak; “Ehli Sünnet Cemaatler Birliği”nin kurulması için başta Diyanet İşleri Başkanlığımız olmak üzere tüm kişi ve kurumlar hiçbir endişeye kapılmadan destek vermeli; bence vermek zorundadır.