Doğal güzelliklerin zirveye ulaştığı şehir: BOLU

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK  (62)

  • Yüzde 80’i ormanlarla kaplı ve tabiî güzelliklerin zirveye ulaştığı Bolu’nun;  çalışkan ve sakin halkıyla birlikte toplam nüfusu 300 bin. Şehre BOLU ismini ise Türkler vermiş.

 

Bolu’da TYB Konya Şubesi üyelerini çok iyi ağırlayan Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve kafilemizi gece yolda karşılayan Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Ağcan’a son derece müteşekkiriz.

Polis Evi’nde odamıza bırakılan hediyeler arasında üç kitap benim açımdan önem arzediyordu. Bunlardan Bolu’yu gezerken yardımcı rehber olarak kullanabileceğiniz haritalı Bolu Pasaportu, “Türk Tarihinde İz Bırakan Bolulular” ve “Vali Ali Rıza Oskay’ın Bolu Hatıratı” ile “Bolu’da Basın ve Yayın Hayatı” adlı eserlerden son derece faydalandım. Birde Konya’ya döndüğümde bir kitapçıda gözüme ilişen iki cilt halinde belediye yayınları arasında çıkan Bolu Sancağı Salnâmesi oldu. Benim gibi tarihe meraklı araştırmacı gazeteci-yazarlar açısından o şehrin salnâmelerinin önemi son derece büyüktür. On CD’den oluşan Yaşayan Bolu Ezgileri ise, belki de bu hediyeler arasında en güzeli diyebilirim. Çünkü Bolu izlenimlerimi o birbirinden güzel Bolu Türküleri eşliğinde yazıyorum.

BOLU’NUN YÜZDE 80’İ ORMANLARLA KAPLI

Son derece dost canlısı bir belediye başkan yardımcısıyla Bolu Çorbacısında karşılaşacağımı hiç beklemiyordum. Bolu’yla ilk bilgileri dokuz yıldan beri belediyede başkan yardımcılığı görevini deruhte eden eğitimci İhsan Bey’e sorular sorarak aldım. Merkez nüfusu 160 binin üzerinde olan Bolu’nun genel nüfusu ise 300 bin. Yâni bizim Karatay İlçemizin nüfusuna yakın sayılır. İhsan Bey’in hoşuma giden en güzel sözü ise şu oldu: “Bolu’nun yüzde 80’i yüksek çam ağaçları başta olmak üzere ormanlarla kaplıdır.”

Hakikaten Bolu’nun hangi bölgesini ve ilçesini gezerseniz gezin gözleriniz yeşil renkten başka bir renk görmüyor. Tabiî güzellikleri ise harika. Gezerken hem bol oksijen alıyorsunuz hem de tabiatın içindeymiş gibi o güzelliklerinden, havasından ve doğal kaynak suyundan ayrılmak istemiyorsunuz. “Meşeli dağlar meşeli” türküsünde olduğu gibi neşeli bir şekilde o görülesi güzelim tarihi yerleri geziyorsunuz.

Bolu Pasaportu’nu sunuş yazısında, Bolu’yu kısaca; “Doğal güzelliklerin zirveye ulaştığı il” olarak tanımlayan Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, beni, Bolu’nun “fahri hemşehrisi” olarak ilân ettiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Türkçe-İngilizce hazırlanan Bolu Pasaportu’nda Bolu Tarihiyle ilgili şu kısa bilgi yer alıyor:

“Antik çağda Bitinya olarak adlandırılan Bolu, M.Ö. 235-183 yıllarında Bitinya Kralı Prusias I tarafından şimdiki yerinin 4 km. doğusunda kurulmuştur. Bitinyalıların kurduğu bu şehre komutanlarının ismi olan “Claudio” verilmişti. Claudio şehri zamanla  “Poli” olarak anılmış, 14. yüzyıl başlarında bölgeye sahip olan Türkler şehre BOLU ismini vermişlerdir. 1668 yılında depremde tamamen yıkılmıştır. Bu nedenle şehirde ilk çağlardan kalma eser bulunmamaktadır.”

BOLU 1924’TE 200 BİN NÜFUSA SAHİPTİ

Eski Bolu Valisi Ali Rıza Oskay, hatıratında, 1924’ün Bolu’su hakkında bize şu bilgileri veriyor:

“Bolu merkezi; yedi bine yakın bir nüfus, bin beş yüz hâneyi muhtevi idi. Vilâyetin umumi nüfusu: 198.000’den ibaretti. Düzce, Gerede, Mudurnu, Göynük namlarında dört kazası vardı. Vilayet dahilinde 125 mektep vardı. Yetmiş muallimi vardı.

Ormanları 376.340 hektardı. Ormanları kesif, boldur. Çam, gürgen nevinden ağaçlarla dağlar ormanlıdır. Güzel yaylaları vardır. Yazın koyun sahipleri yaylalara çekilirler. Kışın da Ankara’nın Haymana, Beypazarı ovalarına giderler.

Halkı çalışkan, sakin, munistir.”

 

YARIN: Abant Gölü ve Tabiat Parkı…

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.