Konyalılar’ın daha çok “Apdallar” olarak bildiği Doğanlar Mahallesi’nde bugünlerde farklı bir heyecan yaşanıyor. “Kara donlu Beytullah’a yüz sürecek” olma heyecanı 48 evde tarifsiz sevince dönüşmüş.
Bir otobüs dolusu Hüdâ’ya misafir, peygambere sevdalı insan, nasip olursa 17 Nisan Cuma günü kutsal topraklara hareket edecek. Doğanlar Mahallesi’nde tarihi bir gün yaşanacak.
Şimdi, her evde bir bayram havası… Ak tülbentli neneler; şiirlerde, hikâyelerde duydukları “Beytullah”ın eteklerine sarılma hayallerinin gerçek olacağı günü iple çekiyorlar. Her hane, Hz. Hacer telaşında... Çoluk çocuğa “su” ile dönme telaşında…
Şurada Cuma’ya ne kaldı… Eş dost, akrabadan selamlarla gidecek, bembeyaz yaşmaklarında taşıdıkları Harem rüzgarı, Ravza rayihası ve Allah’ın misafiri olmanın bahtiyarlığı ile dönecekler. Onların yaşadıklarını ise, ancak o çağrıya koşanlar bilecek…
Doğanlar’dan 48 teyzenin emin beldeye gidişi, sıradan bir gidiş olmayacak. Hasretinden göz pınarları kurumuş, her namazın sonunda, kavuşma ümidini dualarına katmış anaların gidişi olacak onların ki…
Dualarına vesile olan adam ise bir Vali… “Hayali Konya’ya hatta cihana değer” bir iş için kolları sıvayıp çıkmış sokaklara. İnfak seferberliği başlatmış. Doğanlarlı “muhacir” teyzelere Konya’nın zenginini “ensar” yapmış.
İşte o Vali, Muammer Erol, tarihe silinmez harflerle adını yazdıracak işler yapıyor. Dillerde “Konya Konya olalı böyle vali görmedi.” İnsanların arasında dolaşıyor, zenginden fukaraya uzanan köprü oluyor. “Hasenatı, sadaka-i cariye olsun, amel defterini kapatmasın” niyazında tüm şehir…
Muhammedü’l-Emin Derneği ve Doğanlar Kur’an Kursu, bu mahallenin kalbi. Aynı binada hizmet veriyorlar… Hikâyelerine gelince… 1990 yılında Konya İHL mezunu olan Hafız Hüseyin Ergen Hoca, Doğanlar Mahallesi’ne imam hatip olarak atanır. Bugünkü Sarayönü Müftüsü olan Hüseyin Hoca’nın bu mahallede attığı tohumlar kısa sürede meyve verir. O’nun sillesini yiyen çocuklar, 2000’li yıllarda bir “ev” tutarak Kur’an-Sünnet merkezli bir sohbet halkası kurarlar. Kısa sürede sohbetleri, yaptıkları işler o “ev”e sığmaz olur. Bugünkü Kur’an kursu binasının olduğu arsayı satın alarak 2008 yılında besmeleyle inşaata temel atarlar.
Hacı Hasanbaşı Camiî arkasında Doğanlar Mahallesi’nden Araplara giderken karşınıza çıkan dört katlı şık bina, işte o besmelenin bereketidir. 2011 yılından bu yana kurstan mezun olan öğrenci sayısı 1000’i çoktan geçer. Neredeyse her evde, Kitabullah’ın sayfalarında dolaşan bir talebe vardır.
Besmeleyle çıkılan yollar, daha ne kapılar aralamıştır… Muhammedü’l-Emin Derneği, Kur’an eğitimini önceleyerek başladığı çalışmalarda hayırseverlerin desteğiyle bu yolda bir hayli mesafe alır. Dernek Başkanı Mevlüt Aslıvar ve Doğanlar Kur’an Kursu’ndan Sadettin Özer, mahalleden iki önemli isim ve sorumluluklarını çok iyi biliyorlar.
İHL’den arkadaşım Osman Torbalı’ya, çocukluğumuzda içlerine sokulmaktan alıkonulduğumuz, o sıcak insanlarla beni tanıştırdığı için müteşekkirim. İnsanları tanımanın, onlarla konuşmak, onları dinlemekle mümkün olduğunu bir kez daha anladım.
Devlet, geçmişiyle hesaplaşıyor… 90 yıldır “ötekileştirdiği” insanları anlama yolunda bir çaba içinde… Ya biz? Bizde var mı bir gayret?