Konya'nın zengin tarih ve kültüre sahip olan toprakları, aynı zamanda çeşitlilik açısından zengin doğal alanlarada ev sahipliği yapıyor.
Geçmişindeki büyük değerler sayesinde tarihi ve kültürü ile sürekli göz önünde olan Konya, birçok doğal güzelliğide içinde barındıran bir şehir. İşte doğayla bütünleşip şehrin gürültüsünden kaçmak isteyen doğaseverler için Konya'nın 5 rotası; 1-Yer Köprü Şelalesi, 2-Kilistra Antik Kenti, 3-Beyşehir Gölü, 4-Aygır Dibi Şelalesi, 5-Çetmi Şelalesi
Yer Köprü Şelalesi
Toroslar’dan kaynağı alan Göksu Nehri, Hadim ve Güneysınır ilçeleri sınırında, bir şelale halinde dökülerek Akdeniz’e doğru süzülür gider. Bu güzel şelale, Göksu adıyla da anılmasına rağmen Yerköprü Şelalesi ülke çapında ismiyle meşhur olmuş.
Eşsiz doğal güzelliğiyle Konya’nın gizli/saklı cennetlerinden biri olan Yerköprü Şelalesi, Karasu Çayı'nın, üzerine traverten çöken alüvyonun erimesi sonucu oluşan 25 m yüksekliğinde doğal bir köprüden, Göksü Nehri'ne dökülmesiyle oluşmakta. Şelaleye halk arasında, Yerköprü adının verilmesi bu ilginç jeolojik yapısından kaynaklanmakta. Göksu Nehri, şelalenin yaklaşık 1 km gerisinde 500 m uzunluğunda mağaranın içine girmekte ve buradan yoluna devam etmekte.
Bademli Mahallesi ayırımdan itibaren şelalenin sesini duyulmaya başlanır. Yerköprü Şelalesi çevresindeki mağaraları, kireç taşı havuzları, yosunlu travertenleri ve başkaca oluşumları ile bölgeye özgü bitkilerle dolu görkemli ve ilgi çekici bir manzaraya sahip bulunmakta.
Fotoğraf tutkunlarının dört mevsim çekimler yapabildiği, bisiklet severlerin de uğrak noktası olan şelale çevresinde doğa yürüyüşleri gerçekleştirilebilir. Konya’nın en özel doğal güzelliklerinden biri olan Yerköprü Şelalesi, yolu Konya’ya düşen herkesin mutlaka uğraması gereken yerlerin başında gelmekte.
2-Kilistra Antik Kenti
Kilistra Antik Kenti, Konya’nın 49 km güneybatısında, bugünkü Gökyurt Mahallesi sınırları içerisinde. Arkeolojik incelemeler Kilistra’da M.Ö. 2. yy - M.S. 3. yy’da, Helen ve Roma çağında yerleşim bulunduğunu ortaya koymuş. Bizanslılar Dönemi’nde ilk Hıristiyanların sığındığı bölge olmuş. Tepe ve yamaçlarda bulunan mağaralar, kovuklar; kolay kazılmaya elverişli toprak yapısı sebebiyle sonradan oyulan veya genişletilen sığınaklarda erken dönem Hristiyanların gözden uzak kalmak için tercih ettikleri bir coğrafya.
3-Beyşehir Gölü
Türkiye’nin üçüncü ve en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü, adaları, doğal güzelliği ve Milli Park özelliği nedeniyle Konya Vilayeti’nin en güzel alanlarından biri. Çevresi ve adaları ile zengin bitki örtüsüne sahip olan göl, Önemli Bitki Alanı statüsünde olup, göller yöresinin güneydoğusunda Türkiye’nin üçüncü büyük ekosistemine sahip.
Sulak alanların yanında adalar, ormanlar ve farklı ekosistemler barındıran, hayati öneme sahip Beyşehir Gölü Havzası Türkiye’ye has pek çok bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yapmakta. 100’e yakını su içi, yaklaşık 250’si kıyısında olmak üzere toplam 350 bitki türü bulunan ve kuşlar açısından son derece önemli yaşam alanlarına sahip olan Milli Park birçok kuş türüne kışlama, üreme, beslenme ve dinlenme olanağı da sağlamaktadır. Av baskısı ve insan etkisinden kısmen uzak olması sebebiyle burası karabataklar, balıkçıllar, martılar ve yırtıcılar için kuluçka ve beslenme alanı olarak önem taşımakta.
4-Aygır Dibi Şelalesi
Konya’nın yaylalarıyla meşhur ilçesi Bozkır’da, merkeze 35 kilometre uzaklıkta Aygır Şelalesi isimli ünlü bir pınar bulunur. Söz konusu pınar, Aygır Ağzı, Aygır Şelalesi gibi isimlerinin yanı sıra halk arasında “su gözü” adıyla da anılır. Bu bölge sadece doğal güzellik açısından değil, aynı zamanda dere boyunda bulunan su değirmenleri ile dört bir tarafa nam salmış. Çarşamba Çayı’nın kaynağı olan Aygır Pınarı, Bozkır Karacahisar Mahallesi’nde havzanın güney batısında yer alan ve bin 710 metre yüksekliğe sahip yaylada Sarıot Gölü’nden batan suların yeryüzüne çıkması ile oluşmuş.
Aygır Pınarı’nın çıktığı bölge, Bozkır ve çevresindeki eşsiz manzarası ile oldukça hoş bir mesire alanı. Yemyeşil ağaçlarla çevrili dağların zirvelerinde hemen hemen her mevsim kar bulunur. Özellikle bahar aylarında dağlarda karların erimeye başlaması ile sular coşmaya başlar. Burası muhteşem doğası, temiz havası ile doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf severler için de vazgeçilmez bir bölge.
5-Çetmi Şelalesi
Taşkent ilçesinde Çetmi Mahallesi sınırları içinde bulunan Çetmi Kanyonu’nun içerisinde el değmemiş doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen yöre halkı tarafından Ayboğazı adı verilen muhteşem bir şelale bulunmakta. Etrafı sarp ve keskin dağlarla çevrili olan Çetmi Kanyonu, içinde uçurumları barındıran ve Türkiye'de çok az tanınan kanyonlardan biri. Ortasından geçen çay, kanyon içerisinde irili ufaklı çok sayıda şelale oluşturmakta olup bunlar arasında büyük bir gölete dökülen Çetmi Şelalesi’dir. Çetmi Şelalesi döküldüğü geniş gölet ve çevresinde seyrine doyulmaz manzaralar oluşturmakta.
Yöre halkı tarafından saklı cennet olarak isimlendirilen şelalenin çevresi Taşkent Belediyesi tarafından mesire alanı olarak düzenlenmiş. Burada ziyaretçilere kış ayları haricinde doğal ve yöresel ürünlerden oluşan odun ateşinde gözleme, yöreye özgü dere balıkları ve kılçıksız alabalık ile yayık ayranı, çay ve benzeri içecekler ile sabahları kahvaltı hizmeti verilmekte.
Torosların temiz havası ve eşsiz manzarası ile gün geçtikçe dikkat çeken, Çetmi Kanyonu, özellikle doğayla baş başa kalmak isteyenlerin doğasever ve fotoğrafçıların yoğun ilgi gösterdiği şelalesiyle, hafta içi veya hafta sonunda ailesiyle birlikte vakit geçirmek isteyenler için de oldukça ideal bir lokasyon.
Güncel Gelişmelerden Anında Haberdar Olmak İçin Aşağıdaki Linki Tıklayarak Whatsapp Grubumuza Dahil Olabilirsiniz Https://chat.whatsapp.com/emhe2a1a0eschu9ysiriyr