Domuz eti yemek haram da kul hakkı yemek haram değil mi?

İbrahim Talha Bayburt

İslam’da haram kavramı, Allah tarafından kesin bir şekilde yasaklanmış olan şeyler için kullanılır. Domuz eti, Kur'an-ı Kerim'de kesin bir şekilde haram kılınmış ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hadislerinde Müslümanları domuz etinden uzak durmaları konusunda uyarmıştır. Bu, İslam inancına göre Allah’ın bir emri olup, Müslümanlar için bağlayıcıdır. Ancak toplumda sık sık karşılaştığımız bir soru da şudur: "Domuz eti yemek haram da kul hakkı yemek haram değil mi?"

İslam, insanlara yalnızca belli yiyecek ve içeceklerden uzak durmayı emretmez; aynı zamanda bireylerin birbirine karşı olan sorumluluklarını, adaleti, merhameti ve hakkaniyeti de gözetir. Kul hakkı yemek de en az domuz eti yemek kadar büyük bir haramdır ve bu, ayetlerle ve hadislerle açık bir şekilde ortaya konmuştur.

DOMUZ ETİ YEMEK NEDEN HARAMDIR?

Kur'an-ı Kerim'de domuz eti yemenin haram olduğu şu ayetle sabitlenmiştir: "Size leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olan hayvanlar haram kılındı." (Bakara, 2:173)

Bu emir, sadece bir yiyecek yasağı olmanın ötesinde, Müslümanların hayatlarını temiz, sağlıklı ve Allah’ın koyduğu sınırlar içinde sürdürmeleri gerektiğini hatırlatan bir disiplindir. Ancak domuz etinden uzak durma konusunda titiz davranan Müslümanların, kul hakkı gibi önemli bir meseleyi ihmal etmeleri, İslam'ın ruhunu tam olarak kavrayamadığımızın bir göstergesi olabilir.

KUL HAKKI YEMEK NEDİR?

Kul hakkı, bir insanın bir başkasının hakkına tecavüz etmesi anlamına gelir. Bu, maddi bir malı gasp etmekten, birinin onurunu kırmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. İslam ahlakında, bir Müslümanın diğer bir Müslümanın ya da insanın hakkına girmesi büyük bir günah olarak kabul edilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kul hakkı ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

"Kimin üzerinde kardeşine karşı bir haksızlık varsa, dinar ve dirhemin bulunmayacağı kıyamet gününden önce helalleşsin. Yoksa o kişinin salih amellerinden hak sahibine verilir. Eğer sevapları yoksa hak sahibinin günahları ona yüklenir." (Buhari, Mezalim, 10)

Bu hadis, kul hakkının ne kadar ciddi bir mesele olduğunu açıkça ortaya koyar. Bir kimse namaz kılabilir, oruç tutabilir, zekat verebilir; ancak kul hakkı yediği takdirde, bu ibadetlerinin ahiretteki karşılığını riske atar.

HARAM KAVRAMINDA ÖNCELİK SIRASI VAR MI?

Bazı insanlar, domuz eti gibi somut haramların daha "gözle görülür" ve "dokunulur" olduğu için, kul hakkı gibi manevi haramlardan daha önemli olduğunu düşünme eğiliminde olabilir. Oysa İslam'da haramın öncelik sırası ya da büyüklüğü, yalnızca maddi-manevi ayrımı ile belirlenmez. Her haram, Allah'ın koyduğu bir sınırdır ve bu sınırların ihlal edilmesi, Allah'a isyan anlamına gelir. Dolayısıyla, domuz eti yemekten kaçınmak ne kadar önemliyse, kul hakkına girmemek de o kadar önemlidir.

İslam’ın temel prensibi, bireyin hem Allah’a karşı hem de insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmesidir. Sadece ibadetlerle ya da yiyecek-içecek yasaklarına uyarak değil, aynı zamanda sosyal hayatta da adil ve dürüst bir birey olmak, İslam ahlakının bir gereğidir.

BÜTÜNCÜL BİR AHLAK ANLAYIŞI

İslam’da haram olan her şey, insanın hem dünya hem de ahiret hayatı için bir uyarıdır. Domuz eti yemek, nasıl Allah’ın emrine bir itaatsizlikse, kul hakkı yemek de toplumsal düzene ve adalete karşı büyük bir haksızlıktır. İkisi de büyük günahlardır ve birbirinden daha az önemli değildir. Bu yüzden bir Müslümanın, haramlardan kaçınırken bütüncül bir ahlak anlayışını benimsemesi gerekir. Domuz eti yememek ne kadar önemliyse, insanlara karşı adil olmak, haklarını gözetmek ve onların haklarına girmemek de o kadar önemlidir.

Bu bağlamda, hem Allah'a hem de insanlara karşı sorumluluklarımızı dengeli bir şekilde yerine getirdiğimizde, gerçek bir Müslüman olmanın erdemine ulaşabiliriz. Unutmamak gerekir ki, Allah affedicidir, ancak kul hakkı, kişinin kendi rızasıyla helal edilmediği sürece affedilmeyecek kadar ciddi bir meseledir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.