Konyaspor gündemine bazen yetişmek zor oluyor. İçeriden ve dışarıdan edilen ve edilmeye çalışanların yanısıra faydalı görünen ya da göründüğünü düşünenler ekstra sancı. Maç maç bakarsak şuan için en önemli olan Karabük maçını kazanıp gündemi öyle değerlendirmeyi düşünüyordum; ama son yaşananlar beni yeniden kalemi elime almaya zorladı dersem yanlış olmaz.
Bir çoğunuzun bildiğini üzere uzun yıllardır deplasmana giderim, ancak Bursa deplasmanında garip bazı durumlar oldu. İlki öz eleştiri; deplasman organizasyonunu yapan firma koyun taşısa yapmaması gereken bir hata yaptı. Geceleyin yoldan getirdiği şoförleri tekrar yola çıkartması sonucunda dönüş yolculuğu sırasında adamlar uyumasın diye başlarında nöbet tutmamızı gerekti. Bir tanesi uyudu, otobüsteki taraftarlar ölümden döndü, bizim yapmadığınız şebeklik kalmadı adamı ayakta tutmak için. Bir diğer konu tesis konusu. Taraftarın kanayan yarası olan bu tesislerde normalin üç beş katı satılan ürünlere taraftarlar tepkilerini koyuyorlardı ama tesise alınmamak çok can sıkıcı bir durum. 12-14 saat aç bekletilenler eskort eşliğinde uygulama var bahanesi öne sürülerek şehirden biran önce çıkartıldı. Maç esnasında lavaboları, tuvaletleri kapatmak nasıl bir anlayış merak ettim. Neyse ki stadyumdan çıkarken açtılar, en azından Antalya ve Galatasaray stadındaki gibi teşhire çıkmış köle muamelesi görmedik, kafese sokmadılar deyip kendimizi avuttuk. Bursa'nın yeni stadına daha önce gitmemiştim, ancak görsel olarak Bursa tribünlerinin hakkını vermek gerekir diye düşünürken, akustik olarak rezil bir stadyum olduğundan bahsedebiliriz. Sadece Konyaspor maçında bu kadar dolu olma nedeni ise Bursa'nın kendi iç sorunu biz gittiğimiz her yerde bir artış görmeye alıştık. Buradan bizim tribünlere sadece 3-5 maça gelip diğerlerinde gelmeyenleri eleştirmeden geçemeyeceğim.
Gelelim bir diğer mevzuya. Bir tarafta bakıyorum hafta içi olmasına karşın deplasman tribününde gelen 2 bin kişiye seviniyorum. Diğer tarafta bakıyorum, takımın ismine sevdalı olduklarını belirterek sosyal medya üzerinde grup oluşturanların yaptığı şuursuz açıklamaya mı yanayım. Yoksa o açıklamayı dikkate alıp haber yapan Alanya basınına mı? Bu taraftarın bir duruşu var ve siz hiçbir resmi özel tüzel vs bir bağınız olmadan açıklama YA-PA-MAZ-SI-NIZ.
Bir duruşumuz var beğenirsin ya da beğenmezsen eleştirir ya da tebrik edersin ama kendi içinde yaparsın bunu. Biz Elif gibi dimdik durmayı seçtik eğilip bükülenler bizden değil, siz bilerek ya da bilmeyerek bu taraftarı küçük düşürmeye kalktınız. Sayfanızı futbol sevdalıları yapın dilediğinizi yazıp çizin hakaret olmadığı sürece eyvallah. Bu tarz paylaşımları her zaman yapıyorsunuz dost musunuz düşman mı?
Hakemler bildiğimiz gibi zaten ona da alıştık, fakat bunlar gündem olunca saha içini konuşup yazamıyoruz. Sergen Hoca’nın Karabük maçında Fofana'ya şans vermek yerine Orkan'ı oynatacağını düşündüğümü belirterek 6 maçta 2 gol yiyip 1 defa mağlup olan hocanın hakkını yemek istemiyorum.
Bu takımın düşeceğine halen inanmıyorum. Barajın 37 olacağını 38 alan takımın ligde kalacağını düşünüyor, son hafta oynanacak Akhisar-Osmanlı maçının ise final olabilecek bir maç olmasını muhtemel görüyorum.
Karabük maçını alabilirsek o dakikadan itibaren Göztepe maçı ile ilgili organizasyonlar yapılmalıdır.
Günün sözü
Göründükleri gibi olmalıdır insanlar, eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi.