Şimdi AKP-CHP Koalisyonu için “Perşembenin gelişi, çarşambadan belli idi” desem, maç sonucuna göre yorum yapan spor yorumcularına benzeyeceğim. Oysa biraz tembellik etmeseydim de yazımı iki-üç gün önce yazsaydım “öngörülü” bir yazı olacaktı.
Yazıma “AKP-CHP izdivacı mümkün mü derseniz, biraz zor görünüyor” diye başlamıştım. Her ne kadar “Başlamak bitirmenin yarısıdır” desek de son noktayı koymadan “Bitti” diyemeyiz. Demek ki neymiş? Karnımızdan konuşmayacakmışız. Söyleyeceklerimizi söyleyeceğiz, öngörümüzün gerçekleşip-gerçekleşmeyeceğini bekleyecekmişiz.
Evet. Bu iş olmadı. Kan uyuşmazlığı, bakılan pencerelerin farklılığı, dünya görüşlerinin aykırılığı bu sonucu getirdi. Olmuşun kötüsü olmaz. İnşallah bu son durum, ülkemiz için hayırlara vesile olur.
Esasen görüşmelerin başında zaten CHP işi yokuşa sürüyor, ipe un seriyordu. Kamuoyu nezdinde her ne kadar istekli, uyumlu, fedâkar bir görüntü vermek isteseler de 14 madde ile görüşmelere başlamaları görüntünün siyaseten verildiğinin bir alamet-i farikası idi. Anlaşmaya yüzü olan muhatabını “madde manyağı” yaparak başlamaz görüşmelere. Bir izdivaç yapmak istiyorsunuz ve muhatabınızı maddelere boğuyorsunuz. Ama şekilde “Uzlaşmacı” bir görüntü var. Yani dostlar alışverişte görsün.
Ülke yararı olduğu zaman parti menfaatleri düşünülmez, düşünülmemeli. “İlkelerim de ilkelerim” diye ayak diretmenin bir anlamı yoktur. Yapılacak olan maddeleri azaltmak, anlaşmayı imkânlı kılacak kolaylıkları sağlamak koalisyona talip olanların ana ilkesi olmalıdır. Bu yanlış politika ile CHP yine iktidar olamamıştır ne yazık ki.
Şimdi AKP’nin yönü MHP’ye dönmüştür. Aslında AKP tabanının da gönlünde “olacaksa MHP ile koalisyon olsun” geçmektedir. Eğer Sayın Bahçeli “Kuru inadı” bırakırsa, her gün bir değişik söylemde bulunmazsa neden olmasın. Ama bu seçeneğin de oldukça zor olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok.
Ülkemizin içinde bulunduğu şartların ağırlığını da dikkate alacak olursak hiç kimsenin sorumluluktan kaçacak bir bahanesi yoktur. Ülkemizin bir an önce hükümetine kavuşması, birlik ve beraberlik içinde meselelerin üstesinden gelmek için gereğini yapmak gerekmektedir.
AKP’nin de MHP’nin de hiçbir bahanesi yoktur, olmamalıdır.
Vatandaş, kim sorumluluktan kaçarsa sandıkta faturayı keser. Bundan da kimsenin şüphesi olmamalıdır.