Dostluk

Muhammed Ali Okutan

Bismillâhirrahmânirrahim.

Dostluk; Farsça’da “seven, sevgili, yâr” anlamındaki dôst kelimesinden gelen dostluk İslâmî literatürde sadâkat, uhuvvet, meveddet, sohbet gibi değişik kelimelerle ifade edilmiş, ayrıca velî ve refîk kelimeleri başka anlamları yanında “dost” mânasında da kullanılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de bu anlamda en çok geçen kelime velîdir.

Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır; “Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; kim böyle yaparsa Allah katında bir değeri yoktur, ancak, onlardan sakınmanız hali müstesnadır. Allah sizi Kendisiyle korkutur, dönüş Allah'adır.”(Âl-i İmrân Suresi 28. Ayet)

Ayet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere Rab Teâlâ Hazretleri kâfirler ile dostluk kurulmaması gerektiğini bizlere emretmektedir. Yazıda bahsedeceğimiz dostluk kâfirle yapılan dostluk çeşidi değildir. Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz bir Hadisi Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)

Bu yazdığımız Hadisi Şeriften de anlaşılacağı üzere kişinin ahlakının ve dininin arkadaşlık kuracağı kişiye tesirini bizlere açık şekilde göstermektedir. Bu durumu yine başka bir Hadisi Şerifte Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz şöyle örneklendirmiştir; “İyi ve kötü arkadaşın hali, güzel koku satanla körük çekenin haline benzer: Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar meccanen verir ya sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise, ya elbiseni yakar ya da (en azından) körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.” (Buhârî, Zebâih 31, Büyû’ 38; Müslim, Birr 146. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 16)

Bizler yaşadığımız dünyada sosyal olan ve diğer insanlarla ilişki halinde olan varlıklarız. İlişki içerisinde olduğumuz insanlardan dost ve arkadaş edindiklerimiz de olmaktadır. İnandığımız dinin her alanda olduğu gibi bu alanda da bizlere emri doğru kişilerle bağ kurmamızdır.

İnsan olarak fıtratımızda, bulunduğumuz ortamın veya yanında bulunduğumuz şahsın şeklini alma daha başka tabirle benzeme(taklit etme) huyu bulunmaktadır. Bu sebeple dost ve arkadaş seçerken, bizi Allah Teâlâ Hazretlerine ve Rasulullah Aleyhisselama yaklaştırıyor mu? Uzaklaştırıyor mu? Bu sorulara samimiyetle cevap vermemiz gerekmektedir. Bu geçici dünyada edineceğimiz kötü dost ve arkadaşlar ahirette hüsran yaşamamıza sebep olacaktır.

Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz Hadisi Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "Kişi sevdiği ile beraberdir." (Buhârî, Edeb, 96; Müslîm, Birr, 165) Bu müjdeyi Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz Sahabe Efendilerimize söylediğinde hepsi çok sevinmişlerdi. Çünkü ibadet ve amellerinden emin değillerdi, fakat Rasulullah Efendimize olan muhabbet ve dostluklarından emindiler.

Sonuç olarak biz Müslümanlar dünya-ahiret faydası olmayacak dostluklardan uzak duralım. Bizleri iyiliğe, doğruluğa, güzele ve hayra çağıranlarla dost olalım. Merhum Mehmet Zahid KOTKU Rahmetullahi aleyh şöyle bir söz söylemektedir; “İnsan hangi cemiyetin insanlarıyla beraberse, o cemiyetin huyları farkında olmadan geçer ona. O nedenle daima iyilerle olun.” “Ne kadar iyi olursan ol, istersen evliya ol; arkadaşın kötüyse yoldan çıkarsın.”

Yazımı Elmalılı Hamdi YAZIR üstadın şu duası ile bitireyim; İlahi sen sevdirmezsen biz sevemeyiz, sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yar et bize hep erdirdiklerini…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.