Güzel, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir Pazar dileyerek bugünkü yazımıza başlıyoruz.
Havaların yeniden ısınmaya başlaması ile mangal tutkumuz yeniden tavan yapmaya başladı. Dahası artık mangal yakmak için insanlarımızın cumartesi ve Pazar günlerini dahi beklemediklerini görüyoruz.
Cuma günü ikindi saatlerinde Ankara yolundan Konya’ya giriyorduk. Birlik Parkı’nın yoğunluğunu görünce şaşırmıştık. Ama bu insan ve araç yoğunluğundan önce dikkatimizi çeken parktan yükselen yoğun duman idi.
Burası aklımıza gelince büyüklerimize küçük bir not iletmek istedik.
Biz, kendimizi şehrimizi yöneten insanların yerine koyup onların yaptıklarına baktığımız zaman beğenmesek de, onların vatandaş adına doğru yaptıklarını görüyoruz. Bir yönetici için en isabetli karar, dahası karnesi seçim değil mi? O zaman bizi yöneten insanlarımız doğru hatta çok doğru işler yapıyorlar.
İşte tam bu noktada belediye başkanlarımızdan vatandaşlar adına bir ricamız olacak.
Bu insanlar siyasi tercih olarak azınlıkta olabilirler. AK Parti’ye oy vermişde olabilirler. Bu insanlar burunlarının dibinde mangal yapılmayan, dumanın içinde değil yeşilliğin içinde oturup çaylarını içebilecekleri “mangalsız piknik alanları” istiyorlar. Tekrar ifade ediyoruz. Belediye Başkanları bizim halkı çok daha iyi çözdükleri için onlar, yeşil çimlerin üzerinde mangalların yandığı, dumanın içinde boğulan hatta ne kadar muhafazakâr yapıya sahip olurlarsa olsunlar kilimlerin halıların üzerinde yan yana sele serpe yatan ve bunun adına da açık havada temiz alanda “piknik yapmak” diyen insanların çok olduğunu biliyorlar.
Ancak eğer dumansız mangalsız piknik alanları yapıldığı zaman bunların da rağbet göreceğine ve beğenileceğini inanıyoruz.
KONYALI KAHVALTI YAPACAK YER BULAMAZ HALE GELMİŞ
Piknik deyince aklıma geldi. Dün canlı canlı yaşadığımız bir olayı sizlerle paylaşmak isteriz.
Bizim patronlar idealist, genç, yatırımcı ruhlu şehir sevdalısı Harun Akgül Bey ile Mustafa Kulu abilerimiz, Dinçer abi ve bendeniz Ahıska Türk’ü ABD vatandaşı bir konuğumuzu dün sabah Kızılören tarafına götürelim orada yeşilliğin içinde dağ havasında konuğumuza güzel bir kahvaltı yaptıralım demiştik.
Sabah 8’de şehirden çıktık. 9.30’da Beyşehir’de idik. Buraya gidinceye kadar açık olan, hizmet veren bir tek kahvaltı salonu yoktu. Çünkü hepsi kapalı idi. Merak ettik araştırdık. “Niye kapalı?” diye sağa sola telefon ettik. Aldığımız cevap şu idi “Saat 11’de açılır”… cevabı alıyorduk.
Anlayacağınız bizim dağların adamlarının daha paraya pula ihtiyacı yoktu. Kim sabah sabah sıcacık yatağından kalkacak, kalkıp çay demleyecek, para kazanacak…
Oysa yolda öylesine bir trafik yoğunluğu vardı ki.
Belki de bu yolda sabah sabah en iyi hasılatı hız ve emniyet kemeri kontrolü yapan polisler alıyordu.
Diyecek bir şey yok. Bizim milletin çalışmaya değil yatmaya ihtiyacı var.
DUVARLARA ÇİÇEK DEĞİL BOYAMA YAPALIM.
Değerli bir okurumuz bir büyüğümüz hafta içerisinde bizimle şöyle bir derdini paylaşıyordu. Pazar yazımıza, piknik kahvaltı yazdık ya hadi bir de çiçek yazalım ve tamamlayalım.
Uğur Bey kardeşim; ne olur şu köprü altlarındaki duvarlara dikilen çiçek israfına bir el atın, geçen yıl Dedeman’ın orada yapıldı kışın dondu söküldü. Şimdi yeniden yaptılar üstelik borsa köprüsüne ve diğerlerine de yapmaya devam ediyorlar. Kamu malını bu kadar israf etme hakkını nereden alıyorlar?
Yazık değil mi? Binlerce liramızı boşa harcamaya. Hem çiçek toprağa yani yere dikilir ve ekilir. Beton duvarları süsleyeceklerse boyayabilirler. Çok ağrıma gidiyor birileri bu konuyu ele almalı. Galiba en doğru kişi de sizsiniz. Teşekkürler…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Doğa, gençlere kuvvet, yaşlılara hikmet verir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yemek ve kahvaltı salonlarında, açık büfe hizmetlerinde israfa son verdiğimiz zaman ADAM oluruz.