Siyasetimizin renkli simalarından 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le özdeşleşmiş başlıkta ki bu söz siyasi arenada yıllardır, terennüm edilmekte, sık sık rastladığımız zikzak sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde dün söylediğini bugün inkâr edenlere, istikrarlı siyaset yerine rüzgârgülü gibi fır döndü politikalar izleyenlere atfedilir bu iki kelimeden oluşan anlamlı söz!
U dönüşü olarak da ifade edilen çizgi değişiklikleri ve inkârcı politikalar maalesef siyasete ve siyasetçiye olan güveni erozyona uğratıp siyaset tarlasını adeta çoraklaştırmaktadır.
Öyle ki tüm siyaset kurumunu töhmet altında tutup icra edenlerin neredeyse tamamına mal edilerek sirayet ettirilmeye çalışılan bu oynak tablo; ‘‘Anamın adı döndü, bende döndüm’’ mantığıyla alay konusu haline getirilmekte, siyasete kan kaybettirmekte adeta yerin dibine batırıp istihza ile yaklaşılır hale gelmesine neden olmaktadır!
Buna en son örnekte Adalet ve kalkınma partisinin programında yazılı Milletvekillerinin süresini üç dönemle sınırlayan diğer partilerde olmayan bir bakıma siyaseti birilerinin çiftliği olmaktan çıkartan son derece isabetli bir maddenin şu veya bu nedenlere dayandırılarak ortadan kaldırılmasıyla ilgili yapılan manevra ve alt yapı çalışmalarıdır.
Kim bilir belki de yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde çıkması muhtemel farklı ve aykırı sesleri de enterne etmek adına yapılan bu çalışmalar siyasetle uğraşan pek çok insan gibi beni de bıyık altından güldürmekte, zaten olacağı buydu dedirtmektedir!
Eski tas, eski hamam bildik o eski sisteme dönüş olarak gördüğümüz mevcut Milletvekillerini heyecanlandırarak iştahlarını kabartan olası bu değişiklik; yeni seçimleri gözleyen ve yeni Milletvekili olmayı dört gözle bekleyenleri ise endişeye ve kaygıya sürüklemekte. Bir bakıma ellerinde kâğıt, kalem inceden inceye hesaba zorlamaktadır.
Yazılıp çizilen tüzüklere, programlara dâhil edilen sonrada yazboz tahtasına çevrilip, ters yüz edilen, adına da politika denilip yutturulan bu oldubittilerin siyaset kurumuna verdiği zararlar ve güven bunalımı apaçık ortadadır!
Kavgayı ve kargaşayı bitirmenin, siyaset ve siyasetçiye yeniden itibar ve güven kazandırmanın yolu;
‘‘ YAPACAĞINI VAAD ETMEK, VAAD ETTİĞİNİDE YAPMAK ’tan’’ geçmektedir!
Bunu başaracak meclisi oluşturmak, siyasi partilerin öncelikli hedefi olmalı, adayların birbirlerine; ‘‘HODRİ MEYDAN’’ çekerek yarışacağı hâkim nezaretinde tüm kayıtlı üyelerle yapılacak ön seçimlerle;
EMANET DÜRÜST VE EHİL ELLERE TESLİM EDİLMELİDİR!