Ülkede son hızlı siyasi gelişmeler ile yüzünden fazlaca siyasi olduk. Ben de sıkıldım. Gelen telefonlardan sizlerin de sıkıldığınızı anlıyorum.
Bırakalım şu siyaset işini yine dönelim şehrin kaldırımına çöpüne, ağacına havasına değil mi?
Tamam en iyisi bu.
Bizim insan olarak yıllardın istediğimiz tek bir şey var oda samimiyet.
Ancak her ne hikmetse bu iki S bir türlü olmuyor. İkisi bir türlü yan yana gelemiyor
Yani siyaset ve samimiyet.
Şu mübarek şehrimize ve mübarek insanlarımıza geçmeden iki satır daha siyaset yapıp karnımın şişini indireyim ve kendi dünyamıza dönelim.
KİM DİYOR KONYA’NIN BAKANI YOK DİYE
İki gündür yine şehri turluyoruz. Zafer’in kaldırımlarından çıkıyor Bedesten’e iniyoruz. Bedesten tramvayla Adliye’ye gidiyoruz. Dönüp gelip Beşyol’dan arabamıza binip Organize’ye kadar gidiyoruz.
İşi gücü biraz rahat olanlar ile elinde küreği harç karan işçi arkadaş hemen Davutoğlu meselesini ortaya atıyorlar.
Niye?
Bizi gıdıklayacaklar.
Akıllarınca Reis’e karşı birkaç laf etmemizi isteyecekler. Ve bizim üzerimizden kendilerini tatmin edecekler.
Yoooo öyle yağma.
İki gündür yaşıyorum.
Ankara’dan arayıp “Uğur Bey Konya’da hava nasıl?” diye soran çooook yüksek yerlerde ki Erzincanlılara da Konyalılara da hep şunu söylüyorum;
“KONYA,
Birinci gün kızgın,
İkinci gün kırgın,
Üçüncü gün Reis ne derse o”...
........
İtirazı olan var mı?
KONYA’DAN BİR BAKAN SÖYLE?
Ankara pazartesi günü bakan toto oynanıyor. Yeni Başbakanımızın ekibinden eski bir dost arıyor. Biz de onun başbakanın kankası olduğunu, dahası hemşerisi olduğunu biliyoruz ya. Alo derken bile bağlılığımızı(!) bildiriyoruz.
Selam sabahın ardından ilk soru;
“Uğur Bey Konyalı bir Bakan söyler misiniz?”
...
Bu yaştan sonra kulağımızın arkası bile kalmamış, hiç atlar mıyız sazan gibi?
-“Abi ne Konyalı Bakanı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız olduktan sonra bizim bakana filan ihtiyacımız yok. Allah devlete millete zeval vermesin. Büyüklerimiz yeter”...
Önce tatlı bir kahkaha ve ardından “Seni seviyorum Uğur’cum. Haydi iyi günler” ...
Taaaak telefon kapanıyor.
....................
Ertesi gün Bakanlar Kurulu açıklandı. İki gündür de Konya havası gibiyiz. Kimin nereden estiği belli değil. Her yanımız vıcık vıcık yağ. Sohbetlerde bile tek bir gerçek var o da samimiyetsizlik...
........
Neymiş Konyalı Bakan yokmuş.
Yahu Allah rızası için siz siyaseti nasıl okursunuz.
Konya için Bakan’a ne gerek var?
Cumhurbaşkanımız bize yeter.
İki, Başbakan Binali Yıldırım, şimdi eski Başbakan’ın memleketi ile daha çok ilgilenir.
Üç, Lütfi Elvan Bey, hem Mersin milletvekili hem de Ermenekli.
Dört. Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ. Selçuk Üniversitesi mezunu, bizim etliekmeği belki de en çok yiyen siyasetçilerden.
Allah, Allah daha ne istersiniz?
Bakın böyle kötümser olmayın başımıza taş yağar değilse...
DÜNYA KENTİNİN DÜNYAYA ÖRNEK KARESİ...
Dün gazeteye hışımla girmiştim.
Nalçacıda’daki Trafik Şube Müdürlüğü’nün tam arkasında şu manzara ile karşılaştım.
Kareyi biraz açayım mı?
Yolda giderken paaat diye frene basmak zorunda kalıyoruz.
Yolun tam ortasında bir otomobil duruyor.
Sağında da solunda da araçlar pak etmiş.
Bizim araba geçer mi geçmez mi, korna yapayım mı yapmamayayım mı, sürücüsü yakınlarda bir yerde mi? Diye düşünürken otomobilin silecekleri dikkatimi çekiyor.
Bizden önce birisi buradan geçmiş ki kızmış.
Aracından inmiş bu kırmızı otomobilin silecekleri kaldırmış.
Yani korna çalmanın ya da durup beklemenin bir anlamı yok.
O zaman ya önünden ya arkasından şansımızı deneyeceğiz.
Sürtünmeden geçersek şükür.
Arkasından geçerken dayanamadım bir de buradan fotosunu çekelim istedik.
.........
Böyle bir görüntüyü gözlerimle görmesem inanmam.
Ama bu resmen yaşandı işte fotoğrafları.
Neyse kendimiz sürtünmeden geçtik ve gazeteye geldik sözüm ona tepemiz atmış durumda ya.
Tüm bunları bilgisayara yükleyip ekibe anlatacağım bizim gazetedeki çocuklar zevkten dört köşe; “Uğur abi gözün aydın. Senin Tahir Başkan’a Suudi Arabistan’da Konya’ya İslam Turizm Başkenti nişanı vermişler”... demez mi?
Ulen bizimle dalga mı geçiyorusunuz?
Dünya Başkenti değil İslam Başkenti olsan ne yazar?
İşte başkentin göbeğinden kare.
İnanmayan bir daha gelsin yanımıza.
....
Bence Tahir Başkan arabasını yolun tam ortasına. Ama Allah için tam ortasına park edip çekip giden, giderken de aracını kilitleyen bu Konyalıyı bulup o başkent nişanını boynuna takmalı.
Ne derseniz?
Yanlış bir şey mi söylüyoruz?
Bu görüntü Karadeniz’de olsa “Laz fıkrası” yazarız, Erzurum’da Dadaş, Elazığ’da Gakkoş hikayeleri anlatırız.
Peki bu iş mübarek şehir kendi Gonyamızda olunca ne diyeceğiz?
Hasbinallah deyip geçecek miyiz?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her gördüğün ata sakın deme binektir. Sırrını verme dostuna, bazıları gevşektir. Eşeğe altın semerde vursan eşek yine eşektir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayan sürücüler otomobilleri sağlamadığı zaman daha iyi ADAM oluruz