Dünya Diyabet Günü

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

14 Kasım da, bir işim için Karaman Araştırma ve Uygulama hastanesinde idim. Buraya Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Tıp Fakültesi Dekanı, büyüğümüz, bir dava adamı muhterem Prof. Dr. Dursun Odabaşı ile gelmiştim. İşim bitince Dursun Hocam, Başhekim olarak yeni atanan Prof. Dr. Ercan Erdoğan’ın makam odasında imiş, beni de oraya davet ederek Ercan hocam ile tanıştırdı.

Genç başhekim asil duruşu ile tam bir tevazu insanı. Bu haliyle meslek büyüğü Dursun Hocasının karşısında bir talebe edası ile duruşu da oldukça manidardı. Umarım böyleleri daha da çoğalır.

Bu arada Başhekim kardeşimiz, Dursun Hocayı diyabet günü faaliyetleri için faaliyetin yapıldığı yere davet etti. Beraber aşağıya indik. Onlarca insan şekerini ölçtürmek üzere kan veriyor, neticeyi anında alıyordu. Ben de sabah ölçtürmüş, açlıkta kan şekerim 104 çıkmıştı. Burada dikkat çeken husus test yaptıranların çoğunlukla kadın ve bunların da yaklaşık % 70 inin fazla kilolu olması idi.

Diyabet hastası çok insan gördüm. Yemek sonrası ceplerinden çıkardığı alet ile vücutlarına insülin yüklemeleri dikkatimi çeker, birçoğuyla konuştuğumda da bu konuyu hayat tarzı olarak görürlerdi. Bu uygulama dikkatimi çekti ve ilk defa kendi ana mesleğimin dışında bir meslek grubunu ilgilendiren ancak yansıması tüm topluma olan bu konuyu ele almaya düşündüm. Diyabet, her ne kadar mesleğim dışında bir konu olarak görülse de, yaygın etkisinin sağlıkla ilgili olması ile herkesi alakadar ediyordu.

Dünya Diyabet Günü, şeker hastalığına odaklanan küresel farkındalık kampanyasıdır ve her yıl 14 Kasım'da düzenlenmektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (UDF) liderliğindeki her Dünya Diyabet Günü, diyabetle ilgili bir temaya odaklanır; Tip-2 diyabet, dünya çapında sayıları hızla artan, büyük ölçüde önlenebilir ve tedavi edilebilir bulaşıcı olmayan bir hastalıktır.

Tip 1 diyabet önlenebilir değildir ancak insülin enjeksiyonları ile yönetilebilir. İhtiva ettiği konular arasında diyabet ve insan hakları, diyabet ve hayat tarzı, diyabet ve obezite, dezavantajlı ve savunmasızlarda diyabet ve çocuklarda ve ergenlerde diyabet yer almaktadır.

Yazılarımda sıkça üzerinde durduğum konulardan biri de aşırı kiloluk ve getirdiği riskler olmaktadır. İstatistiklere göre Dünyada 382 milyon, ülkemde ise 10 milyonu aşkın kişi diyabet hastasıdır. Müdahale edilmezse 2035 yılında ülkemde sayının 12 milyona ulaşacağı tahmin edilmekte. Diyabetin artmasında beslenme alışkanlıklarımız ve hayat tarzımızın önemli rolü olduğunu vurgulanmaktadır.

Tip 2 Diyabet İçin Ana Risk Faktörleri; obezite, sağlıksız beslenme, hareketsiz hayat, yüksek tansiyon, aile geçmişi olarak sıralanmaktadır.

Tip 2 Diyabetin Belirtileri; ağız kuruluğu ve aşırı su içme ihtiyacı, sık idrara çıkmak, kilo almak veya zayıflamak ile bulanık görmek olarak bilinmektedir.

Tip 2 Diyabetten Korunma Yolları olarak da; sağlıklı ve dengeli beslenme, hareket etme, fazla kilolarınızdan kurtulma, stresten uzak durma, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkları bırakma, yeterli ve düzenli uyuma ile sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırma tavsiye ediliyor.

Karaman gibi orta ölçekli bir şehirde bu derecede düzenli bir sağlık faaliyetinin yapılması övünce değer. Daha 20 sene öncesine kadar bırakın üniversiteyi, tıp ve diş hekimliği fakültelerini, doğru dürüst bir hastanesi dahi olmayan bu yerde; binlerce kişiye, hem de akademik unvan taşıyan doktor ve profesörüne kadar uzmanlar tarafından hizmet vermesi her türlü takdire değer görülmelidir.

Şekerden uzak duralım, sağlığın farkında olalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.