TARİHE YOLCULUK (277)
8500 seneden beri bir yerleşim alanı olarak 22 km’den oluşan surlarla çevrili olan ve metre karesine en çok tarihi eserin düştüğü tek dünya şehri olan İstanbul, yaklaşık bin altı yüz sene 125 Hükümdarı ile dünya siyasetine yön veren Dünya’nın tek şehridir.
İstanbul seyahatimizin en güzel tarafı Boğaziçi’nde yaptığımız tekne turu oldu.
İstanbul’u tanımanın en kolay yolu iyi bir rehber eşliğinde boğazın her iki yakasını tekneyle turlamak ve geçtiğimiz her bölgede bulunan tarihi camiler ve saraylar başta olmak üzere semtler ve diğer tarihî binalar hakkında, yâni kısacası 8500 yıllık İstanbul ve Fatih ile Tarihi Yarımada ile bilgiye sahip olmaktır.
Boğaziçini gezerken çok güzel resimler de çektim. Haliç’i hiç bu kadar yakından görmemiştim. Haliç Kongre Merkezi’nde siyasi bir partinin programdan ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın burada yaptığı konuşmasından dolayı Bahariye Mevlevihanesi’ne geçişte önümüzü kesen askeri deniz devriyelerinin çekilmesiyle ancak Haliç’e girebildik. Haliç çok güzel hale gelmiş. Bilindiği üzere Haliç son derece kokan ve insanın giremeyeceği bir yer haline gelmişti. Tan Özal döneminde başlatılan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde hız kazanan temizlik çalışmalarından sonra Haliç’i, saltanat kayıklarıyla gezildiği nezih bir güzelliğe bürünmüş olarak bulduk.
İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden olan ve adını Halid Bin Zeyd Ebu Eyyup El- Ensari Hazretlerinden olan Eyüp’te bulunan Pier Loti Tepesi’ne, Haliç’ten ve uzaktan baktım. Pier Loti Tepesi, Haliç'in o ünlü panoramasının en iyi seyredilebildiği sırtlardır. Sekiz bin beş yüz seneden beri bir yerleşim alanı olarak İstanbul, yaklaşık bin altı yüz sene 125 Hükümdarı ile dünya siyasetine yön veren Dünya’nın en güzel tek şehridir. Dünya kültür mirasının çok önemli eserlerini içinde barındıran İstanbul, dünyanın merak ettiği eşsiz kültür hazineleriyle doludur. Bu hazinelerden en önemlileri Tarihi Yarımada olarak bilinen Fatih’tir. 1453 tarihi İstanbul ve dünya siyasi tarihi açısından da çok önemli bir tarihtir. Batı, “13” rakamını ne kadar sevmese ve uğursuz olarak görerek otel odalarından bu rakamı silse de tarihten 1453 rakamını ne yazık ki silme kudretine sahip olamamanın acısını her zaman yaşamıştır. İstanbul Fatih semtindeki Tarihi Yarımada’daki Ayasofya Müzesi, Sultan Ahmed Camisi ve Topkapı Sarayı’nı geçmiş bu adada bulunan Türk-İslâm Eserleri Müzesi’nde Selçuklu Belediyesi’nin açtığı Selçuklu Eserleri’ni de görme imkânı bulmuştuk. Bu Tarihi Yarımada’yı Boğaziçi’nden görme ve fotoğraflama imkânını da 28 Nisan 2018 Cumartesi günü bulduk. Yirmi iki kilometrelik surlarla çevrili olan ve metre karesine en çok tarihi eserin düştüğü tek dünya şehri olan İstanbul, gerçekten son 16 yılda o eski sulietini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalsa da yine de güzel. Tarihi Yarımada ise Dünya siyasi tarihinin kalbinin attığı yerdir.
PAZARTESİ: Sûfisin ve Buğday filmi.