Yaşam , mükemmel bir müzik aletidir . Hayat en güzel mucizedir, yani eğer ki müzik aletini güzel çalabiliyorsanız ondan keyif alır ,mutlu olursunuz ama güzel çalamıyorsanız çevrenizden uzaklaşan insanlar oluşur çünkü bu ses onları rahatsız etmeye başlar demek ki önemli olan sahip olduğumuz müzik aletinin ne olduğu değil, bunu nasıl kullanabileceğimizdir.
Sahilde iki çocuk kumdan ev yapmaktadır , bir müddet sonra birbirlerinin evlerini yıkmaya başlarlar ve kavga başlar , akşam olur herkes evine gider. Yani onca kavga , kızgınlık , kin boşunadır . Dünya dediğimiz yer , sahte bir düşten ibarettir ve Bir gün tamamen yok olmaya mahkûmdur , herkes her şeyini bura da bırakıp gidecek sadece yaptığı iyilikler , yada kötülükler yanında gidecektir .Mevlana Hz. Derli ;İnsan düşünceden ibarettir gerisi et ve kemiktir.
Hayat bir düş olduğu İçin , rüya alemi olduğu İçin Bir gün uyandırılıp gerçek hayata geçeceğimiz için biz ne kadar güzel düşünürsek , ne kadar güzel hayaller kurarsak o kadar güzel hayatımız olur.
Hayatta her şey iki defa yaratılıyor önce düşünceye geliyor, sonra hayatımızda yaşıyoruz . Yani önce zihinsel sonra fiziksel hayat yaşayacağız demektir.
Hayat bir düşten ibarettir ,bizler bu düşte yaşıyoruz ve bir yerden bir yere gidiyoruz , rüya gördüğümüzde bunun farkına varıp nasıl rüyadan uyanıyoruz ve rüyadan çıkıyorsak İşte bu dünyayı bir hayal alemi gibi , düş gibi yaşayanlar bu dünyayı değiştirebiliyorlar .
Örneğin ;Sizler yatağınızda yatıyorsunuz ve rüya görüyorsunuz , rüyanızda Mars gezegenine gittiniz ama uyandığınızda oradan gelmiş olmuyorsunuz zaten yatakta yatıyordunuz ve uyanınca da yataktan kalkmış oluyorsunuz değil mi ?Yani Şuan zaten Anavatanımızdayız sadece rüya görüyoruz ve kendimizi dünyada zannediyoruz , oysa burada yaptığımız , yaşadığımız her şey gördüğümüz rüyamızın bir parçası ve inanın çok kısa bir rüya .
Eğer yeryüzünde insan diye bir varlık olmasaydı ,her şey Enerji olarak görünecekti , nesneler, objeler her şey enerji olarak görünecekti .Bunu örneklendirmemiz gerekirse ; Bir kalemi , insanlar nesne olarak görürken , melekler enerji olarak görmektedirler.
Yaşadığımız bir duyguyu ,Aşkı , nefreti , mutluluğu o an kendimize dışardan bakıp ona göre davranırsak İşte o zaman gerçekliğin ne olduğunu farkederiz buna FARKINDALIK denir.
Yaşadığımız duygunun farkında olduğumuz zaman hayat değişmeye başlar. O zaman düşü gerçek yapmaya başlıyoruz .Bizlerde bu hayatı daha gerçekçi daha anlamlı yaşayabilmemiz için hayal gibi , düş gibi kendimizden çıkıp dışardan yaşadıklarımıza bakmamız gerekir .İşte bunu gerçekleştirebilirsek bir mucizeyi başarmış oluruz ve bunu başarabilirsek hayatımızla ilgili değişimler başlar
Güzel hayaller kurarsak hayatımızı çok güzel yönde değiştirmiş oluruz . Hayat bir düş sahnesi olduğu İçin ve bilinçaltı gerçek ile hayali ayırt edemediği için ne kadar güzel hayaller kurarsak o kadar güzel hayatlar gerçekleşmiş olur. Durum çok basit aslında ,madem bilinçaltı gerçek ile hayali ayırt edemiyorsa o zaman bizde güzel hayaller kurarız böylece güzel bir bilinçaltımız oluşur. Ve güzel bir bilinçaltımız oluşursa da güzel bir hayatımız oluşmuş olur.
Hayatımızı değiştirmek istiyorsak , sorun yaşadığımız zamana inip o yaştaki çocukla konuşup sorunu çözmemiz gerekir yada hangi yaşta sorun yaşadıysak o zamana inip oradaki kendimizle bu sorunu çözmemiz gerekir böylece tüm sorunları tedavi etmiş oluruz , iyileştirmiş oluruz ve ister inanın ister inanmayın bilinçaltınızda ne varsa onu yaşıyoruz
Bu hayat düşten ibaret kim güzel düşünürse onun güzel ve sorunsuz istediği gibi bir hayatı olur. Kim kötü düşüncelere sahip olup karamsarlığa kapılırsa düşündüğü gibi bir hayata sahip olur yani başkaları ve kendi için güzel düşünenlere güzellikler , kötü düşünenlere kötülükler gelecektir
Bilim adamlarına göre bizler rüya görürsek iyileşiriz görmezsek ölürmüşüz .Çünkü rüya zihni kapatıyor , dinlendiriyor ve kurduğumuz güzel hayallerde bizleri iyileştiriyormuş. Demek ki bu dünyayı , bu hayatı bir düş gibi bir rüya gibi bir oyun gibi yaşayanlar değiştirebilecek.