İnsanlar bilinçli bir eylemi sırasıyla düşünüyor, tasarlıyor, karar veriyor, yapıyor. Yani bilinçli bir eylemin çıkış noktası iç dünyamızdadır. Bir eylemin iyi veya kötü bir eylem olması, henüz düşünce aşamasında iken kendi irademizle iyi veya kötü yönde yaptığımız tercihe bağlıdır. Bu aşama gömleğin ilk düğmesi gibidir. İlk düğme yanlış iliklenince diğerleri de nasıl yanlış oluyorsa, niyet iyi olmadığı zaman eylem sonrası da kötü gidiyor.
Peygamberimiz(S.A) “Ameller niyetlere göredir” (Buhari, Müslim), “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” (Muvatta, Hüsnü Hulk, A. Bin Hambel) buyurmuştur. Kalem süresinin 4. Ayeti de “Ve şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” diyerek, bu bilgileri doğruluyor.
Güzel ahlak, insanın kendi iç âleminde daima dünya ve ahreti için faydalı olan alternatifleri seçerek, buna uygun hal ve davranışlar ortaya koymasıdır. Elbette ki bunlar Allah ve Resulünün hoşnut olduğu, onayladığı hal ve davranışlardır. İyi veya kötü olanı seçme iradesi insana verilmiştir. Düşünce dünyasında insanlar kendi kendileriyle adeta konuşurlar. Düşünce aşamasında insan bilerek ve isteyerek yanlış olanı seçerse mutsuz olmayı, doğru olanı seçerse mutlu olmayı da kendisi seçmiş olur. Zihnimizde bunlar bazen saniyeler içinde, bazen saniyeden de az zaman içinde tamamlandığı için biz bu olayın büyüklüğünü ve önemini çok fazla fark edemeyiz. Aşağıda buna dair bazı yanlış (Y) ve doğru (D) düşünce örnekleri vardır. Ben bunlardan epeyce yararlandım, inşallah sizlere de yararlı olur. Allah’a emanet olunuz.
AKLIMIZDAN GEÇENLER
-Bu nimet bende yok, onda da olmasın. (Y)
- Bu nimet bende yok, hiç değilse onda olsun. (D)
-Benim başımda bu üzüntü var, onda da olsun. ( Y)
- Bende bu üzüntü var, bari onda olmasın (D)
-Bu nimet sadece bende olsun, onda olmasın, hatta başka hiç kimsede olmasın. (Y)
- Benim elimde bu imkân ve nimetler var, onun da olsun, Allah herkese versin. (D)
-O bana kötü davrandı, ben de ona kötü davranmalıyım. (Y)
- Allah bizi sınıyor, ben ona iyi davranmalıyım.(D)
-Onun bir iyiliğini görmedim ki, ben de ona iyilik yapayım.(Y)
- Ödülünü Allah verir, ben ona iyilik yapmalıyım, iyilikte ondan ileride olmalıyım.(D)
-O bana hakaret etti, ben daha beteriyle karşılık vermeliyim ki, bir daha yapamasın.(Y)
- Bana yakışmaz, onun seviyesine inmemeli, onu Allah’a ve yasalara havale etmeliyim.(D)
-Herkesin bir fiyatı vardır. Kimi yüz, kimi binle, kimi kadınla, kimi altınla satın alınır.(Y )
- İnsana fiyat biçilmez. Hiçbir şeyle satın alınamayacak yapıda da çok insan vardır. ( D )
- İyilik yaptı da ne oldu, unut gitsin.(Y)
- Yaptığın iyiliği unut, sana yapılan iyiliği unutma.(D)
-Yasalar, kurallar çiğnenmek içindir. (Y)
- Cezası olan davranışın vebali de vardır. (D)
-Nikâha ne gerek var, birlikte yaşarız. ( Y )
- Nikâhsız birliktelik zinadır, zina büyük günahlardandır, Allah korusun. ( D )
-Kızları okutmak doğru değildir, ahlakı bozulur.(Y)
- İlim kadına da erkeğe de farzdır, çocukları cahil bırakmanın vebali vardır. ( D )
-Akraba mı, akrep mi belli değil. Böyle bir akraban varken düşmana ne gerek var?(Y)
- Akrabayla imtihan, ilahi sınavın zor sorularındandır, bunda büyük bir hikmet vardır. (D)
-Bir yalan uydurur, yırtarız.( Y)
- Allah doğrunun yardımcısıdır, yalancının değil. (D)
-Şeytan diyor ki, ………….. (Y)
- Sakın şeytana uyma, o en büyük düşmanımızdır, çok sinsidir, hep yanıltır, hiç acımaz. (D)
-Çalmadım aldım, Müslüman malı ortaktır derim. (Y)
- Haram olduğunu biliyorsun, yapma! (D)
-Hiç acıma, merhametten maraz doğar. (Y)
- “Merhamet etmeyene Allah rahmet etmez,” Hadis-i şerifi varken, gaddarlık neyime. (D)
- Yaptığım iyilikler dizine, gözüne dursun, koynumda yılan beslemişim, nankör! (Y)
- Kuranda (2/264) “Ey iman edenler! Başa kakmak ve incitmek suretiyle yaptığınız iyilikleri
boşa çıkarmayın” buyruluyor. Başa kakmadan, incitmeden anlatmanın başka bir yolunu bulmalıyım.(D)