Pandeminin en sıkıntılı, en çaresiz aylarını aşı olmadan geçirdik. Aşı olmadığı için, aşı o tarihlerde bulunmadığı için on binlerce insanımızı kaybettik.
Bu sıkıntılı süreç halen devam ediyor!
Hani aşı?
Nerede aşı?
Ne zaman bulunacak bu aşı diyenler,
Şimdi aşıdan kaçıyorlar.
Değişik bir tezat yaşıyoruz!
Ben aşı vurulmadım, vurulmayı düşünmüyorum diyen çok bilmişler, delta varyantı kendilerini yakalayıncaya kadar konuşuyorlar. Bazen son pişmanlık fayda getirmiyor!
Derin bir umursamazlık içindeler.
Benim niyetim yok!
Zaten mecburide değil!
Demek ki, öyle bir tehlike falan da yok diyen çok insan var!
Ha duvara söylüyorsunuz!
Ha bunlara…
Türkçemizde böylelerine “duvar yüzlü” deniyor.
Yani vurdumduymaz!
*****
Aşı olmayanlara, aşı mecbur, cezası bin lira deyin bakalım ne yapacaklar?
İnanın, iki kollarını birden uzatacak olanlarda yine bu duvar yüzlüler.
Aşı olmanız lazım denildikçe, kendilerini naza çekmeye devam ediyorlar.
Fazla naz aşık usandırır derler…
Resmi rakamlara göre, aşı olmayanlardan her gün iki yüzün üzerinde insanımız bu dünyaya veda ediyor.
Bu anlatımları dinlemiyorlar!
Yanı başlarında komşuları, bildikleri sevdikleri insanlar ölüyor aldırmıyorlar!
En yakınları yoğun bakımda yatıyor anlamıyorlar!
Kendileri gibi vurdumduymazlık yapan,
Duvar yüzlü olanlar delta varyantına yakalandığında ise,
Ben aşıya karşıydım,
Bütün karşı olanlar aşı olsun diye açıklama yapıyorlar!
Bütün bunlara rağmen bir gelişme, bir geri dönüş yaşanıyor mu?
Kısmen!
Hâlâ inadım inat diyenler pek çok!
Bu nasıl bir inat?
Değişik bir kuru inat, Delta varyantı kapısının önünde, hatta evinin içinde, yakalandı yakalanacak, yoğun bakıma düşmeden aklı başına gelmiyor.
*****
Duvar yüzlüler, laftan, sözden anlamayanlar, anlamak işlerine gelmeyenler ne mi diyorlar?
Aşı olanda ölüyor, olmayanda diye bir türkü tutturmuşlar,
Hiçbir olaydan ders çıkarmaya,
Ders almaya niyetleri yok!
Her şeyi anladığı halde, anlamamış gibi davrananlar işte bu vurdumduymazlar!
Hiçbir şeyi kendine dert etmedikleri için,
Bana dokunmayan yılan isterse bin yıl yaşasın,
Ben hariç kiminle uğraşırsa uğraşsın diyenlerde yine bunlar!
Vurdumduymazların en büyük özelliği kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmemeleri…
Egoları, gururları ve kibirleri önce ben, sonra, daha sonra yine benden ibaret olunca, kimseyi dinlemeleri söz konusu bile değil!
Aşı sadece bu duvar yüzlüler için çarpıcı bir örnek!
İşin ucunda ölmek olunca, işler tahminlerinden çok daha fazla ciddi olunca, kendilerine gelmeleri ise evlere şenlik!
*****
Vurdumduymazlara bir başka örnekte, Pandemi dönemine damgasını vuran fırsatçılar!
Onlarla ilgili neler söylendi, neler yazıldı, neler çizildi!
Anladılar mı?
Biz de ne yapıyoruz böyle dediler mi?
Kantarın topuzunu kaçırmışız diye düşündüler mi?
Şu insanlardan özür dileyelim, geri adım atalım diye bir karara varabildiler mi?
Neden olmasın diyenler, yanıldıklarını çok çabuk anladılar!
Duvar bu insanların yanında masum kalır!
En azından inkar etmez, ar eder, haya eder, ne duymuşsa saklar!
Duvar yüzlü için;
Batan batar!
Yanan yanar!
Yıkılan yıkılır!
Dibe vuran dibe vurur!
Şayet, yara alan, batan gemi onun gemisiyse, feryadı, figanı işte o zaman dünyada tur atar!
Değilse, duvarda ses var, adamda ses yok denir ya…
Duvar yüzlü o türden bir insandır!
*****
Kim mi bu duvar yüzlüler?
Ahkam kesenler, iplere unlar serenler, küçük dağları ben yarattım dercesine konuşanlar, havanlarda su dövmeye doyamayanlar!
Kimler mi bu duvar yüzlüler? Anlamak işine gelmeyenler, sözünde durmayanlar, aldığını vermeyenler, borcunu ödemeyenler, yaşadığı hayattan taviz vermeyenler, kendi koyduğu standartlarından vazgeçmeyenler!
Duvar yüzlüler, havalı sözlüler, kara gözlüklüler!
Ne bilsinler milletin ne çektiğini?
Ne bilsinler derdini, sıkıntısını, şikayetini?
Bir günden bir güne merak mı ettiler?
Arayıp mı sordular?