6 Mayıs 1972 yılında idam edilen Deniz Geçmiş ve arkadaşlarının idam ediliş yıldönümü ile ilgili televizyonlardaki anma programlarını izlerken hayretler içinde kaldım.
-Hayretler içinde kalmamak mümkün değil; çünkü, Deniz Gezmiş ve arkadaşları efsane ve kahraman olacak ne yapmışlar ki, bu kadar büyütülüyor?
Bu insanlar haksız yere idam edilmiş olabilir veya olmayabilir orasını ben bilemem; ancak, karar vericilerin verdiği bir haksız karar varsa ahirette hesabını vereceklerinden hiçbir şüphem yoktur.
50 yıl önce yaşanmış bu idam olayının bazı kesimlerce sürekli kullanılmasını hele hele bu insanların efsane gibi sunulmasının haklı bir tarafının olmadığını düşünüyorum.
-Büyük bir efsaneymiş gibi sunulan Deniz Gezmiş kim ve neler yapmış?
Cevabını kısaca Vikipedi Ansiklopedisinden alalım ki, yanlış bilgi vermeyelim.
“-Türk Marksist-Leninist öğrenci lideri ve militanı.
-1968'de 6. Filo protestolarına katıldı.
-Aynı yıl İstanbul Üniversitesinin işgaline liderlik etti.
-1969'da Filistin'de bulunan Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesinin gerilla kampına silahlı eğitim almak ve FDHKC üyeleri ile aynı safta savaşmak için gitti.
-20 Aralık 1969'da yakalandı, 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Hapisten çıktıktan sonra askere alınacakken askerden kaçtı.
-Silahlı Marksist-Leninist örgüt Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunu kurdu.
-11 Ocak 1971'de Türkiye İş Bankası Emek Şubesi soygununu gerçekleştirdi.
-4 Mart 1971 günü dört Amerikalıyı kaçırdı, bir bildiri yayımlayarak 400.000 dolar fidye ve "tüm devrimcilerin serbest bırakılmasını" istedi.
-Güvenlik güçleri 5 Mart'ta kendisini ve Amerikalıları bulmak için THKO'nun karargâhı sayılan ODTÜ'yü kuşattı.
-Öğrencilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. 9 saat süren çatışmada 1'i asker 3 kişi öldü, 26 kişi yaralandı. Üniversite süresiz kapatıldı.
9 Mart'ta Amerikalıları serbest bıraktı. 12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından yakalanarak yargılandı ve idama mahkûm edildi. Cezası ertesi yıl Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la aynı gün infaz edildi.”
Kısaca açıklamalar böyle.
Bu idamlar TBMM’de oylandığında milletvekili olsaydım idamların lehinde mi aleyhinde mi oy kullanırdım bilemem.
Ancak, ilkesel olarak eyleme dönüşmemiş düşünce suçlarının idam cezası veya müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını ağır bulduğum gibi bu tür ağır cezaların insanların vicdanlarında derin yaralar açacağını ve bu durumun vatandaşların devletine olan güvenine de zarar vereceğine inanıyorum.
-Yukarıdaki cürümleri işleyen birine adı ister Deniz Gezmiş isterse başka biri olsun ne denir?
Normal insanlar efsane ve kahraman demez, terörist der!
-12 Eylül 1980 darbesine kadar ister ülkücü isterse komünist tüm vatandaşlarımızın katledilmesinde Deniz Gezmiş’in kurduğu THKO ve tüm sol örgütlerin sorumluluğunu yok sayabilir miyiz?
Bir tarafta komünist işgaline karşı koyan bu milletin has evlatları ülkücüler bir tarafta ülkemizi komünist işgaline alan açmak isteyen Marksist, Leninist ve Maocu komünist örgütler!
Bu terör örgütlerinin kurucuları teröristler efsane ve kahraman oluyor öyle mi?
Eğer, bu ülkede efsane ve kahraman aranıyorsa bunlar “ÜLKÜCÜLER” dir.
Biz bu ülkede “Ne ABD ne Rusya ne de Çin her şey TÜRK için” diye haykıran ülkücüleri gördüğümüz gibi “Yaşasın Moskova” diyenleri de gördük!
Şimdi soruyorum:
-Bu ülke için canını veren şehit ülkücüler mi yoksa ülkemizin binlerce fidanını katleden Marksist-Leninist ve Maocu komünistler mi efsane ve kahraman?
İsimlerini burada yazamayacağım binlerce ülkücü şehidimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Sizler bizim için bu dünyada da efsane ve kahramansınız; ancak, esas olan ahirette efsane ve kahraman olabilmektir. Orada kimin efsane ve kahraman olduğu herkes tarafından görülecektir.
Elbette ki, başta ABD emperyalizmi olmak üzere ülkemiz üzerinde planları olan tüm emperyalistlere karşı tavır almak çok kıymetlidir.
Ancak, emperyalizme gerçekten karşı koyabilmek için milli ve manevi değerlerine sahip çıkan güçlü bir millet ve devlet olmak zorundayız.
Kendi öz değerlerine yabancı, emperyalist değerleri öncelemekle emperyalizme karşı olunamaz!
Söylenecek çok söz var da şimdilik bu kadar; arif olan anlamıştır.
Şu kadarını da atlamayayım:
Ülkemize büyük zararlar vermiş “GEZİ KALKIŞMASI”na bir yerlere şirin görünmek için olağanüstü anlamlar yükleyen sağ görünümlü siyasiler bu davranışlarınızın size hayır getirmeyeceğini bir kenara yazınız.
Şunu da belirteyim;
Bu ve bundan önceki yazılarımı hiçbir şekilde siyasi yandaşlık ve karşıtlık düşüncesiyle yazmıyor, inandığım duygular ekseninde gerçekleri dile getirmeye çalışıyorum.
Ayrıca, katledenin ideolojisi ne olursa olsun katil katildir.