Bir seçim daha bitti. Seçimin neticelerini sıralarsak;
- AK Parti kurulduğundan bu yana girdiği 8 seçimden de tartışmasız galip çıktı.
- Millet 17 Aralık Operasyonu’na itibar etmediğini beyan etti.
- Türkiye ekseriyetle Ak Parti’nin icraatlarından memnun olduğunu söyledi.
- İstanbul’da Sarıgül hiçbir şey fark ettirmedi.
- Mansur Yavaş MHP’lilerin desteğini de alsa başaramadı ve Melih Gökçek ömrü yeterse çeyrek asır Ankara’yı yönetecek ve tarihe geçecek.
- CHP kıyılardaki hakimiyetini de kaybetmeye başladı ve böyle giderse bu oran artacak. Zira Ak Parti’nin oyları bu bölgelerde önemli oranda arttı.
- İzmir’i CHP aldı ancak 25 Aralık Operasyonu’nun Ak Parti’ye tek negatif etkisi İzmir için oldu diyebiliriz. Şayet Ulaştırma Bakanlığı ile ilgili operasyon yapılmasaydı İzmir de Ak Parti’ye geçebilirdi.
- Partilerin sayımlar devam ederken zaferlerini sırayla ilan etmeleri ilginç enstantanelere yol açtı.
- İstanbul gibi bir metropolde özellikle Başbakan’ın mühim desteği ile seçmen yeniden Kadir Topbaş dedi. Kadir Topbaş’ın ulaşımdaki icraatlarını da saymamız gerekir.
- Gezi Parkı olaylarının toplumdaki etkisini herkes gördü ve bir daha bu tür bir vakıanın yaşanmayacağı veya yaşansa dahi etkisinin ne olacağını anladı.
- Cemaatin gücünün olmadığını, öyle seçimin neticesini değiştirmeye yetecek bir potansiyelinin bulunmadığını gördük.
- Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün bu yaşananlara rağmen partisinin oyunu önceki yerel seçimlere göre % 8’ler seviyesinde artırması karşısında herkesin şapka çıkarması gerektiğini gördük.
- Muhalefetin muhalefet yapamadığını ve artık bir değişime gitmeleri gerektiğini anladık. (Bu yazıyı yazarken Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa ettiği ile ilgili haberler geliyordu. Umarım batılılarda sıkça gördüğümüz bu güzel refleks bizim siyasetçilerde de görülür.)
- Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken muhalefet umutsuzluğa iyiden iyiye girdi ve Ak Parti’nin bunu da sorunsuz atlatacağından şüphe kalmadı.
- Başbakan haklı olarak büyük bir gurur ile halka seslendi ve muhalefetin değişmesi gerektiğini kendisi de ifade etti. Ne yazık ki Başbakan dahi bu galibiyetlerde muhalefetin mühim payının hakkını hitabında beyan etti.
- Birkaç muhtarlık adaylığı ile ilgili ölümlü vakıa ve akşam saatlerinde Antalya’daki gerginlik dışında mühim bir hadise olmadan güzel bir seçim havasında seçimi atlattık. Katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri olarak tarihe geçti. Bunda muhalefetin ilk defa seçimi kazanabiliriz umuduna kapılmasının ve iktidarı destekleyenlerin Başbakan’ı YEDİRTMEYİZ düşüncesi ile sandığa koşmasının etkisi oldu.
- Millet, İktidarın Çözüm Süreci ile ilgili politikasından memnun olduğunu ifade etti. “Özerkliklerini ilan ettiler” diyerek koparılan kıyametlerin anlamsız olduğu, BDP ve HDP’nin barajı aşmak bir yana oylarının düşmesi ile önümüzdeki seçimlere de bağımsız adaylarla girmeleri gerektiği anlaşıldı.
- Konyamızda belediyecilikten halkın memnun olduğunu söylemiştik ve öyle de oldu. Hatta Ak Parti kaybettiği büyük ilçeleri de alarak mühim bir başarıya imza attı.
- Yeni Büyükşehir yasası ile Konya Büyükşehir Belerdiyesinin gücünden ve iktidarın nimetlerinden faydalanmak isteyenlerin Ak Parti’yi tercih ettiklerini gördük. Tabii yukarıda da bahsettiğim gibi halk, yolsuzluk operasyonlarına itibar etmediğini vurguladı.
- Ereğli’de son ana kadar nefes kesen yarışı Ak Parti kazandı ve bu büyük ilçede de zaferini ilan etti.
- Eşimin memleketi Hüyük’te değerli dostumuz Ak Parti adayı Mehmet Şahin ipi göğüsledi. Kendisini tebrik ederim.
Seçimden sonra birileri Ak Parti’ye kırsal kesimden daha çok oy çıktığını, bunun da bilinçli seçmenlerin Ak Parti’ye daha az oy verdiği sonucunu ortaya koyduğunu söylüyor. Bunlar laf-ı güzaf. Derebeylik dönemlerini arzulayanların hayallerinin dışa vurumu. Köylüsü kentlisi, işçisi işvereni. Başka bir meclis yok. Demokrasinin Genel Kurulu diyorum seçimlere. En büyük mercii- organ. Üstü yok itiraz mercii yok. Verdiği karar kesin ve uyulmak durumunda. Seçimin galibi belli mağlubu ortada.
Neticeden çıkaracağımız sonucu özetlersek “AK PARTİ GÜVEN TAZELEDİ, MUHALEFET ÜMİDİNİ YİTİRDİ” diyebiliriz.