Eğitim, öğretim ve öğrenme birbiri ile iç içe olan kavramlardır.
Eğitim ve öğretimin amacı öğrenmeyi sağlamaktır. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin amacına ulaşması için öğrenmenin gerçekleşmesi gerekir. Öğrenmenin olmadığı bir durumda eğitimden söz etmek mümkün değildir.
Bu nedenle eğitim ve öğretim sürecinde bireylere amaçlar doğrultusunda davranışlarını değiştirebilecekleri bir ortam hazırlamak buna uygun yaşantı geçirmeleri sağlanır.
Eğitimin temel amacı, biyolojik bir varlık olarak dünyaya gelen insanı, hayata hazırlamak; toplumla uyumlu bir biçimde yaşamasını sağlamaktır. Bu da toplumun kültürel özelliklerinin çocuğa öğretilmesi ile mümkündür. Birey, eğitim yoluyla toplumun değerlerini, davranış biçimlerini, toplumun kendisine sunduğu olanakları ve bundan yararlanma yollarını, kendi kendine hayatını devam ettirme becerisini öğrenir. Çevresindeki doğal olayları tanır.
Öğretim faaliyetleri genellikle özgün ve yaygın eğitim kurumlarında düzenlenir. Oysa eğitim, bireyin etkileşim kurduğu her kişi, grup ya da kitle iletişim araçları yardımıyla ömür boyu devam eden bir süreçtir.
Görüldüğü gibi, insanı insan yapan özellikler eğitim yoluyla kazınılır. Bu nedenle insanlar var olduğundan beri eğitim vardır. Ancak ilkel toplumlarda eğitim daha çok informal (uygun olmayan) biçimde aile ve toplum içinde sağlanırken, bilim ve teknolojinin gelişmesi sonucu aile, çocuğun eğitimi işlevini yerine getirmede yetersiz kalmış ve formal (daha uygun) eğitim kurumları olan okullar açılmıştır.
Yinede hepimiz önce yaşama dair her şeyin ilk eğitimini ailemizden ve sonrada en yakın çevremizden alırız.
Çocuğa en yakın eğitimcide annedir. Anne çocuk doğduğu vakitten itibaren her davranışı ile çocuğa örnek olur ve ona öğrettikleri ile de çocuk kişiliğini kazanmada ilk adımını atmış olur.
O yüzden anne kendini çok iyi yetiştirmeli ve iyi bir model olmalıdır.
Anne ya bu tür davranışları çevresinden alacak ya da okuduğu dergi, kitap veya görsel medyayı takip edecek.
Diğer taraftan görsel medyaya baktığınızda, yeni bir anneye, ya da çocuğa, daha da ilerletirsek topluma vereceği bir program ya da programlar var mı?
Asla yok. Çok kişi televizyon izliyorum demeye bile çekiniyor. Çünkü televizyonda topluma verilecek hiçbir program yok. Herkes ya haber için ya da açık oturum için televizyon izliyor.
O yüzden buradan yetkililere ve de annelere sesleniyorum. Televizyonların birçoğunda çocukları olumsuz yönde etkileyecek programlar var lütfen o kanalları engelleyin.
Çocuk anneden ne alırsa eğitim hayatında da onu devam ettirir. O yüzden çocuklarımıza biz aileler iyi örnek olursak onlar yarın eğitim hayatında da o kadar başarılı olur.
Çocuklarımızın akademik anlamda zaman zaman başarısız olmaları gayet doğal. Bunun için eğitimciler ile birlikte görüşüp, çocuğumuzun evdeki ders çalışması ile ilgili takip programları oluşturmalıyız.
Eğitim hayatında da çocuğumuza, öğretmene anne babaya gösterilen saygının gösterilmesini anlatmalı ve bunu sağlamalıyız. Öğretmen ile olan sorunda çocuğun yanında değil öğretmenin yanında olmalıyız.
Eğer biz bunları yaparsak ileride çocuklarımız rahat eder ve temiz bireyler sürekli arkadan gelir.
Çocuklarımızın yaşamda mutlu ve başarılı olmalarını istiyorsak. Çok fazla aşırı korumacı olmamalı. Kendi yapabilecekleri şeyleri üstümüze almamalıyız. Yaptığımız birçok koruma, onların özgüvenlerinin oluşmasında, kendilerini ifade etmede eksi değerlere sebebiyet verecektir.
Unutmayalım tarlaya neyin tohumunu ekerseniz, o tohumun ürünü çıkar. Çocuğumuza ne verirsek karşılığında da onu alırız…