“Yeni Türkiye, Yeni Konya”ya inanmak istiyorum. Bu sloganı inanarak söyleyen insanların samimiyetine de güveniyorum. Ne derseniz deyin ülkeyi yöneten insanlar, şehrimize yön veren büyükler hiç bu ülkenin, bu şehrin kötü olmasını isterler mi? Hayır. Ben buna inanıyorum. Peki zirvedeki insanlar ile bu topu çevirenlerin aynı duyarlılıkta, aynı hassasiyette hatta aynı samimiyette olduklarına inanıyor muyum?
Kusura bakmayın ama ben sizin iyi niyetinize inanmıyorum.
Şimdi bu şehrin bir insanı olarak Sayın Davutoğlu’nun gözlerinin içine bakarak Sayın Başbakan’a inanmamak mümkün mü? Elbette hayır. Konyalı olup, Konya’da yaşayıp ya da bu şehri sevenlerin Davutoğlu’nun samimiyetinden şüphe edenine Konya haini derim.
Peki bu şehir için bu kadar samimi bir “Hoca”nın Başbakan olduğu günümüzde artık Konya olarak her şeyin en iyisini beklemek bizim hakkımız değil mi?
Hadi o zaman gelin yüreğimin en hassas noktasını aylardır inciten bir konuyu biraz açalım. Biraz açalım diyorum çünkü çok net doğru ve iyi bildiklerimi yazarsam birileri yine “dananın altındaki buzağı nereye gitmiş?” demeye başlarlar.
Eğitim, sağlık ve adalet. 38 yıllık gazetecilik hayatımda bu üç konunun insanlığın dahi var oluşunda üç ana unsur olduğuna inanıp bu üç konunun aleyhinde haber yapmamaya, yorum yapmamaya çalıştım.
Yine birçok gerçeğe karşı hâlâ üç maymunu oynuyorum. Ama bugünlerdeki eğitimcileri dahası eğitime yön vermeye hazırlanan okul müdürlerinin çırpınışını görünce dayamadım. Ve insanlık adına bunları yazmak istedim.
Davutoğlu samimi de Ahmet Sorgun samimi değil mi? Ahmet Sorgun eğitim kadar önemli ve hassas bir konunun çelik çomak işine dönmesine razı mı? Yüreğim razı değil diyor ama filmi izleyince de kendi kendime, “Bu işte de bir bit yeniği var da acaba ben mi göremiyorum” diyorum.
Aşağıdaki satırlara geçmeden bu işin sorumluluğunda Sayın Valimiz Muammer Erol ile Sayın İl Müdürü Mukadder Gürsoy’un iğne ucu kadar sorumluluğu, mesuliyeti ve vebali yok. Çünkü iş tamamen AK Parti İl Teşkilatı’nda, yönetici, sendika ve bir vekilin aralarında top çevirmesiyle gidiyor. Bu noktada Ahmet Sorgun bile seyirci. Bu da ne kadar doğru bunu da zaman gösterecek.
Okullar açıldı pek çok okulun müdürü yok. Oysa okul müdürleri yine partinin kontrolünde puanlandırılmışlardı. Kimi 59 ile müdür olamamış. Kimi müdür olmuş branşı tutmamış. Kimi barajı aşmış ama okul müdürü olmak istemiyordu… gibi…gibi…
Şimdi müdürler sözlü sınava alınacaklarmış. Lütfen. Düşünüyorum bu insanlar 10 yıldır AK Parti’ye hizmet ediyorlar. Elbette 10 yıl önce hepsinin başka partisi vardı. Ama 10 yıldır kurtlar Akkurt, mücahitler saf AK Partili oldu. Haa bir dönem İmam Hatipli olacak dendi tamam. Vay şu cemaatten bu cemaatten olacak dendi ona da tamam. Cemaat işinde yeniden dağılındı toplanıldı ona da tamam. Yok şu sendika üyesi olmayanlar olamaz dendi ona da tamam. Sonra bu sendika da son beş yıl içinde değil daha eski sendikacılar olacak dendi ona da tamam.
Şu anda hâlâ sınanacak eğitimci müdürler ya da yöneticiler hâlâ tornadan çıkmış gibi tek tip olmadılar mı? Peki Konya’da hâlâ ne oluyor? Yine samimiyetine, dürüstlüğüne, doğruluğuna, adaletine, duruşuna büyük saygı duyduğum Türk Milli Eğitim’in 2 numarası, vekilimiz Bakan Yardımcısı Orhan Erdem Bey’in bu cark curktan haberi var mı?
Bilmiyorum… Bilmiyorum... Bilemiyorum... Sadece eğitim adına çok üzülüyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Öğrenmek, akıntıya karşı yüzmek gibidir. İlerleyemediğiniz zaman geri gidersiniz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Işıklarda beklerken kapıyı açıp yere tükürmediğimiz zaman ADAM oluruz