Bugün dile getirmeye çalışacağım konudan her şeyden önce şehrimizin yöneticileri, eğitimimizin yetkilileri ve bazı siyasetçiler sakın ola alınmasınlar. Sözün asla onların şahısları ile değil, çalışmaları ile değil.
Bu yaşıma kadar özellikle bazı konular benim hep birinci önceliklerim olmuştur. Hayallerimi süslemiş, rüyalarıma girmiştir. Bu konuda da birilerine vesile olarak maddi manevi büyük katkılar sağlamışımdır. İnandığım için yaptığım bu işleri herkesin bilmesine gerek yok. Allah bilsin yeter. Bunun için de hep Allah rızasını düşündüm.
İşte hassas olduğum konulardan birisi eğitimdir. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz. Kimse küsmeyecek darılmayacak. Bugün mesela AK Parti iktidarlarında başarılamayan, hedeflere ulaşılamayan hayati meselelerden birisi de eğitim idi ve bu eğitimde çok acıdır ki AK Parti sınıfta kalmıştır.
Özünde bunu bizim böyle deme gibi bir şansımız hiç yoktu. Ama Allah’tan Sayın Cumhurbaşkanımız bu durumdan duyduğu rahatsızlığı defalarca çok açık bir şekilde dile getirdi. Siyasiler anlayamadı ama millet çok iyi anladı. Sayın Cumhurbaşkanımız o kadar açık açık ve net müdahalelerde bulundu ki artık onun da sabrı taşmıştı.
Durum ülke genelinde böyle iken Konya nasıldı?
Yöneticilerimize ve siyasilerimize kalırsa her şey güllük gülistanlık idi, hatta biz Türkiye’den iyi idik. Ama tabii ki öyle değildik. Ve Konya’yı Konyalılardan çok daha iyi bilen Cumhurbaşkanımız bu işi de yakından takip ediyordu. Neyse buralara girmeyelim bu işler bizi aşar.
…………..
Şimdi başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Bey, Valimiz Sayın Yakup Bey, İl Başkanı Sayın Hasan Angı, yıllardır bakan yardımcılığı görevini en iyi şekilde yapan Sayın Orhan Erdem, merkez ilçe Belediye Başkanları Uğur İbrahim Altay, Mehmet Hançerli ile Fatma Toru Hanım ve ilden bir iki kişi, Milli Eğitim’in en yetkili isimleri en üst düzeyde ve çok detaylı bir çalışmayı noktalandırdılar.
Olaya yeni inşa edilen ve edilmekte olan okulların binaları da dahil artık her şey sil baştan olacak. Çünkü şehrimizin başarılı siyasileri ve yöneticileri gördüler ki yeni yapılanlar da kandırmaca ve yetersiz kalıyordu.
Eğitime okul binalarından başlayan bu değerli yöneticilerimiz artık Konya’da yeni eğitim sisteminin binalarına “YENİ NESİL OKUL BİNALARI” diyerek neşteri attılar.
Artık hem Belediye Başkanları maddi ve manevi sıkıntılardan uğraşlardan kurtulacaklar, hem de şehrimizde okullarımız gerçek anlamda bir eğitim kampusuna kavuşacaklar. Artık yeni yapılacak okullar tribünlü spor salonlardan tutun merdivenleri sınıflıkları salonları koridorları ile kandırmacadan çıkıyor.
Bu konuda para sıkıntısı asla söz konusu değil. Bizim devletimizin gerçekten çok güçlü. Konya’da bu konuda aslan payını alacak.
Garantisi mi?
Evet bir; Konya denildiği zaman yatırımda tüm suları durduran Cumhurbaşkanımız, ikincisi Orhan Erdem Bey.
Bundan böyle Konya eğitimde binaları ile yepyeni bir döneme girecek.
Ve bence ondan sonra en önemlisi ve binadan çok çok çok daha zor birebir eğitim olayı başlayacak. Ümitli olmak gerekir ama ümitli değilim.
Çünkü Beştepe’nin çizdiği hedeflere ulaşmak için sendikanın torpillisi ya da siyaseten güçlü değil gerçek anlamda ehil eğitimciler bu işi aslanlar gibi başarırlar.
Ama yine ümidimizi kaybetmeyelim ve günü geldiği zaman büyüklerin bu işe de geç de olsa bir el atacaklarına inanalım.
Bu işi fazla uzatıp, gurdalayıp ağrımayan başımı ağrıtmak istemiyorum.
Ama Konya’yı yönetenler en doğru teşhisi koyarak artık eğitimde YENİ NESİL OKULLAR ile yeni bir dönemin işaret fişeğini atmış oluyorlar.
Bu işe gönlünü koyan, yüreğini açan, beynini patlatan ve risk alan siyasilere huzurlarınızda teşekkür ediyor ve Allah razı olsun diyorum
ŞİMDİ BUNA KIZMAYIN AMA
Bizim eğitim yöneticilerimizin elinde olmayan imkanlardan dolayı kör topal diyoruz ya. İnanın bunu asla birilerine kızdığımız için ya da birilerinin gazına filan geldiğimiz için yapmıyoruz.
Mesela burası neresi?
Burası İl Milli Eğitim Müdürlüğü ek binası. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün karşısındaki bina. Bu binanın en büyük özelliği tuvaleti “Yok” (!). Çalışanlar ve gelen misafirler tuvalet ihtiyaçlarını dışarıda kurulan bir WC’ye giderek giderebiliyorlar.
Yorum yok bu kadar yeter değil mi?
Hani bazı eğitimciler bize hep kızıyor ya. Ama yüzümüze değil ancak arkamızdan sallıyorlar. Bu da onların en büyük meziyeti.
EĞİTİM DEMİŞKEN ÜZERİMDE
BİR VEBAL DAHA VAR…
Kolay kolay siz değerli okurlarımızın yazdıklarını unutmam. Geç kalabilirdim ama asla bu iş siyasileri ya da bürokratları üzer diyerek çöpe atmam. Atamam. Haaa korkudan yazamadığım konuları da bire bir birinci derecen sorumlulara iletirim. Altına imzamı atarak. Orası da bir şey yapmaz ise o zaman yine altına adımı soyadımı yazıp Ankara’ya ulaştırırım. Ondan sonrası bizden çıkar. Çünkü bizim adımızda Hıdır’dır ve elimizden gelen budur.
Bakın Vatandaş Bayram isimli okurumuz 16 Şubat tarihinde hem bizi bilgilendiriyor hem de dolaylı olarak yetkililere mesajını gönderiyordu:
“Uğur abi son zamanlar köşeni okuyamıyordum. İnternet sağ olsun. Bugün şöyle geçmişe doğru 10 günlük bir tarama yaptım. Neler yazmışsın? Neler olmuş? diye baktım.
Mutlaka belirtmek istiyorum:
Ahmet İçyer abimiz de yazmış Ankara Bahçeli’deki Halk Kütüphanesi de hafta sonları dahil 24 saat açık diye.
Avrupa'nın her yerinde kütüphanelerin 24 saat açık olduğunu duyuyorum.
Bizde de kütüphaneler 24 saat açık olmalı.
Sadece gençler değil her yaşa hitap etmeli.
Mevcut kütüphanede personel yetersiz, çocuk bölümü saat 16.00’da kapanıyor. Bilgisayardan ödünç sistemi çalışmıyor. Otopark zaten yok. Olan da astronomik ücret çıkartıyor.
Bosna Hersek mahallesinde de kesinlikle çok amaçlı kütüphane yapılmalı.”
…………….
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Aptallık, yanlış anlama yeteneği imiş
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Biz erkekler, kadınlardan daha az konuştuğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.