İşadamları, kendi verecekleri oydan bağımsız olarak, referandumda hangi sonuç çıkarsa çıksın, ekonominin nasıl seyredeceğini tartışmaya devam ediyor. Son günlerde, uluslararası sorunlar başta olmak üzere, çatışmaların artacağı tahminleri yapılmaya başladı.
Küresel finans ikliminin düzelmesiyle, son dönemde kurlardaki aşırı artış trendinin durmuş olması, elbette moralleri biraz düzeltmişti. Bunun üzerine Hükümetin ekonomiyi canlandırmak adına aldığı kararlar, özellikle Hazine’nin desteğiyle zor durumda kalan şirketlere kredi verilmesini kolaylaştırılması piyasadaki sıkıntıyı bir ölçüde rahatlattı.
Yine konut sektöründe başlayan sıkıntı, 20 yıla uzayan krediler, KDV indirimleri ile hafifletildi. Nisan sonuna kadar beyaz eşya ve mobilyada yapılan büyük KDV indirimleri de piyasada biraz rahatlık sağladı.
Referandum sonrasında da ekonominin toparlanması, yeniden disipline edilmesi gerektiğini herkes görüyor. Piyasalar ‘işine’ geldiği gibi bakar gelişmelere. Kazanç sürdürülüyorsa ne ala, kamu yararı için doğru mu, yanlış mı bulamazsınız.
- müzakere tarihi alınmasıyla 2004 sonrasında, ‘AB ile yakınsama’ süreci olarak görülüp kayda değer bir ekonomik çekiciliğe kavuşan ülkemize, o günün koşullarında devasa denilebilecek düzeyde sermaye akımı olmuştu. İzleyen yıllarda da, ticaret hacmindeki artış da bunun bir parçasıydı. Hikayenin askıya alınması, zaten 2011 sonrası yavaşlayan, duraklayan sabit sermaye yatırımlarının durgunluğunu devam ettirir, derinleştirir; sermaye girişlerine dair beklentiler bozulur. Çünkü olağanüstü hal uygulaması altında ekonomideki birey ve şirket davranışı farklı. Bekleyişler ve geleceğe dair iktisadi kararlar erteleniyor. Bunun izleri, tüm beklenti ve güven anketlerinde görülebiliyor. 2016 yılındaki gibi turizmciler tedirgin. Beklentilerine cevap bulabilecekler mi bekleyip göreceğiz. İşsizlik oranları yükselişe geçse de hükümetin attığı olumlu adımlar çare olacaktır diye düşünüyorum. Sıkıntılarımız var. Havaların iyileşmesiyle birlikte mevsimlik işçiler de piyasaya çıkacak. Tabii onlarında sorunları var. En çok da kadın işçilerin sorunları var. Her şeyin bir anda olmayacağı aşikar. Sıkıntıları aşmak için atılan adımları da görmemezlikten gelmek doğru olmaz. Şimdi Referanduma kilitlendik. Millet en doğru kararı verecektir. Referandumun sonrasında da ekonomideki sıkıntıları bertaraf etmek için de ekonomi mutlaka disipline edilmelidir.