Son aylarda bankaların çoğu, müşteri senetlerini kredi teminatı olarak kabul etmez oldu. Çünkü bono senetleri artık devrini tamamlamış durumdadır. Çek gibi kolay tahsil edilebilen, barkot veya kare kodu bankalarca verilmiş, istihbaratı hızlı ve kolay yapılabilen, sisteme kayıtlı yeni bir senet şekli üzerinde çalışılmalıdır. Yeni senetler çekte olduğu gibi takasa da girebilmelidir. Ya da bankalarca senet yerine kullanılmak üzere, dileyene sınırsız miktarda verilebilen, “mavi çek” vs. gibi bir isim altında ikinci bir çek şekli bulunmalıdır.
Çek defterini bankalar çok kısıtlı miktarda veriyor. Önüne gelene, istediği kadar çek vermesi de uygun olmazdı zaten. Ancak bu durumda da herkes alabildiği sınırlı sayıdaki boş çeki tasarruflu kullanmak zorunda kalıyor. Bu yüzden, küçük parçalara bölerek azar azar ödemesi gereken bir borcu da tek çekte topluyor ve ödeme günü gelince tamamını birden ödeyemiyor.
Ödeme günü “Senedin tamamını hazırlayamadım” diye alacaklıya telefon açıyor. Alacaklı da yardımcı olacak durumda değilse senet protesto oluyor. Piyasada senet protestosunun artması biraz da bu yüzdendir. Yani bu günkü bono senedinin ilkelliğindendir. Hal böyle iken beş bin liralık bir malı 10 ay taksitle satan firma, her biri 500 liralık 10 yaprak çeki nasıl düzenler? Bu durumda mecburen 10 adet senet düzenliyor.
İşin pratiği ve çağın ticaretine uygun olanı senetlerin banka yoluyla tahsil edilmesidir. Oysa senetlerin banka yoluyla tahsili bir işkenceye dönüşmüştür: Senet, posta yoluyla borçlunun adresine en yakın, mahalli bankaya gönderilecek. O banka borçluya posta yoluyla ihbarname yollayacak. İhbarname, zamanında borçlunun eline geçmezse senet protesto olacak. Zamanında eline ulaşsa bile borç ödenmezse, protestolu senedin aslı, alacaklıya geri gelinceye kadar alacaklı yasal işlem yapamayacak. İhbarname postayla iadeli-taahhütlü yollandığı halde, postacı geldiği anda borçlu adresinde hazır değilse, evrakı orada bulunan birine teslim ediyor. Alan kişi ise onu sahibine hemen veremiyor, biriyle yolluyor, unutuyor, bilerek vermiyor, vs. Bu durumda borçlu borcunu hangi bankaya ödeyeceğini bilemiyor ve senet protesto oluyor. Borçlunun adresinde ilgili bankanın şubesi yoksa senedin tahsili aracı banka kanalıyla yapılıyor. Bu durumda iş daha da zorlaşıyor.
Çekte bu zorluk ve olumsuzlukların hiçbiri yok. Ama çekin yeri ayrı, senedin yeri ayrı. Önemli olan senedi, özellikle bankalarda çek gibi kolay tahsil edilebilen, çağın ticaretine uygun bir hale getirmektir. Protesto olan çek ve senetlerin birçoğu senedin çağ dışı bir duruma düşmüş olması yüzündendir. Bu bizim ticaret hayatımızı da olumsuz etkileyen büyük bir ihmaldir.
Osmanlının gerileme döneminden bu yana sermaye yetersizliği sebebiyle bizim ticaretimiz daha çok vadeli işliyor. Batının böyle bir derdi yok. Bu bize has bir sorundur. Onun için bu yeniliği önce Batı’nın yapmasını beklememeliyiz. Bazen de ezberimizi bozup, her işi önce Batının yapmasını beklemeden, bazı işleri kendimiz de yapabilmeliyiz. Ama bu iş kamu otoritesinin işidir. Bunu halk kendiliğinden yapamaz. Bu işi “ İyi havada şemsiye tutup, yağmurda çeken, iyi gün dostu” bankalar da yapamaz.
Bu yazı vesilesiyle bütün terör örgütlerini lanetliyorum. Terör örgütlerine hala ahmakça sempati duyan veya onların tehdidinden korkan insanlarımızı bir kez daha düşünmeye, insanlıktan çıkmamak için şeytanla savaşmaya ve cesarete davet ediyorum. İstanbul’da verdiğimiz 44 şehidimize ve bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah’a emanet olunuz.