Geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2017 yılı Nisan ayında, 2016 yılının aynı ayına göre % 7.4 artarak 12 milyar 839 milyon dolar, ithalat % 9.9 artarak 17 milyar 784 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu verilere göre de nisan ayında dış ticaret açığı % 16.7 artarak 4 milyar 945 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 Nisan ayında % 73.8 iken, 2017 Nisan ayında %72.2’ye düştü. Bu veri kısa vadede döviz kullanım ihtiyacının arttığını gösteriyor. Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus var. O da ağırlıklı ara malı ithalatı yapıldığından bu ithalat artışı hem ekonomideki canlanmanın hem de gelecekte yapılacak ihracat artışının habercisi olabilir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2017 Nisan ayında bir önceki aya göre ihracat % 2.7 azaldı, ithalat % 1.6 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2017 yılı Nisan ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat % 10.5, ithalat % 13.2 arttı.
Ülkemiz turizm ve tarım hariç önce hammadde ve yarı mamulü ithal edip, daha sonra bunları nihai ürüne çevirip ihracat yapan bir ülke olduğundan, ithalattaki artış stoklardaki azalmanın ve ekonominin hareketleneceğine işaret ediyor. Geçmiş dönemlere bakıldığında da ekonomi şahlandıkça, ihracat arttıkça, buna bağlı olarak ithalatta da artış ivmesinin oluştuğunu gördük. Dönem dönem gelen siparişlere göre satınalma önce yapıldığından, ilk olarak ithalatta kıpırdanır. Daha sonra üretim ve sevkiyat ile proses tamamlanır. Faturalar kesildikçe de ihracat verileri alınmaya başlanır. Tabi yakın ülkelerle olan ticarette olayın resmi olmayan boyutunu da unutmamak lazım. O zaman bilinmedik kalemlerle izah edilen döviz girişleriyle karşılaşıyoruz.
İhracat ve ithalatın dağılımına baktığımızda; AB’nin ihracattaki payı 2016 Nisan ayında % 47.3 iken, 2017 Nisan ayında % 45 oldu. AB’ye yapılan ihracat, 2016 yılının aynı ayına göre % 2.2 artarak 5 milyar 779 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla AB bölgesine ihracatımız artarken diğer bölgelere daha fazla arttığından AB’nin nispi olarak payı azalmış. Ülke bazında baktığımızda; Almanya’ya ihracat 2017 Nisan ayında 1 milyar 140 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 21 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri, 857 milyon dolar ile Irak ve 737 milyon dolar ile İngiltere takip etti. İthalata ülke bazında bakarsak; Çin’den yapılan ithalat, 2017 yılı Nisan ayında 1 milyar 647 milyon dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 629 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 495 milyon dolar ile Rusya ve 980 milyon dolar ile ABD izledi.
İhracatta birinci sırada olan Almanya ithalatta gerilerde de olsa tutar bazında sattığımızdan daha fazla alıyoruz. Dolayısıyla nette biz Almanya’nın müşterisi konumundayız. İthalatta ilk sıralarda Rusya’nın ardından ABD’nin gelmesi ilginç bir durum. Toplam ihracatta sanayi ürünlerinin payı % 94.1, ileri teknoloji ürünlerin imalat sanayi ihracatındaki payı ise % 3.1 olarak gerçekleşmiş. Görüldüğü üzere ithalat artışı dış ticaret açığını da beraberinde getirmekle beraber bu daha birinci raunt. Devamında üretim ve ihracat var. Faturalı olsun olmasın ikinci rauntta döviz girişinin artacağını söylemek pek de yanlış olmaz.
O yüzden cari açık, gözünüzü korkutmasın. Bu üretimin gereğidir. Eğer ithal ikame üretim artarsa ancak o zaman cari açık daralabilir. Bu da uluslararası arenada ölçek tutturma problemini de beraberinde getirir.