Teknolojinin en yoğun kullanıldığı sektörlerden biri olan otomotiv büyük bir dönüşüm yaşıyor. Çevre kirliliği ve yakıt maliyeti sebebiyle elektrikli araçlar üretmeye yönelen sektör, her geçen gün yeni modellerini piyasaya sürüyor. Bu dönüşüm, elektrikli araçların ihtiyaç duyacağı parçaları üretecek otomotiv yan sanayisini de yakından ilgilendiriyor.
22 milyon civarındaki motorlu kara taşıtının trafiğe kayıtlı olduğu ülkemizde, her geçen gün yeni aracın kaydı yapılıyor.
Tüketiciler, fiyatı ve bataryayı doldurma endişesi sebebiyle elektrikli araçlara fazla ilgi göstermese de elektrik destekli hibrit modeller hem trend oldu hem de daha garantili görülüyor. Bununla birlikte trafikteki elektrikli araçların sayısı artmaya devam ediyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın “Küresel Elektrikli Araç Görünümü 2017 Raporuna göre, 2 milyon elektrikli araç trafiğe çıkmış durumda. Araç şarj istasyonu sayısı ise 2.3 milyonu geçti. Elektrikli araç sayısının 2020 yılına kadar 20 milyonu geçmesi bekleniyor. Geçen yıl 336 bin elektrikli aracın trafiğe çıktığı Çin’in ardından 159 bin araçla ABD, 50 bin araçla Norveç ilk üçte yer alıyor. Bu arada toplam rakamın dahi yüzlerle ifade edildiği Türkiye’de ise 2025’te satılan her 10 araçtan 4’ünün elektrikli olacağı tahmin ediliyor.
Elektrikli otomobil üretimindeki gelişmeler otomotiv sektörünü daha da hareketlendiriyor. Alman firmaları dönüşüme ayak uydurabilmek ve rekabete uygun davranabilmek için birleşerek büyük bir fabrika kurma kararı aldılar. Çin’in tekelinde bulunan lityum-iyon pilin de üretileceği fabrikanın 2019 sonunda temelinin atılması ve 2028 yılında tam kapasite ile çalışması planlanıyor. Japonya’da da Mazda ve Toyota, ABD’de elektrikli araç teknolojisine dayalı üretim yapacak ortak fabrika kuracaklarını açıkladılar.
Türkiye’de bilinen otomotiv firmalarının hibrit otomobil satışlarının yanı sıra, elektrikli otomobil ‘üretimi’ de yapılıyor. 2013 yılında fabrika şartlarında tamamen elektrikliye dönüştürdüğü 6 araçla lansman yapan yerli firmanın, tip onay belgesini de alıp satışını yaptığı onlarca aracından birine şehrimiz caddelerinde rastlamak mümkün. Firma, akaryakıt motorunu ve depoyu tamamen çıkarıp yerine elektrik motoru ve batarya yerleştiriyor. Firma aynı zamanda özel yazılımıyla aracın sürüş ve konsol entegrasyonunu da sağlıyor.
Diğer taraftan birçok şirket teknoparklarda elektrikli otomobillerde kullanılacak malzeme, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarını bütün hızıyla sürdürüyor. Otomotivin geleceğine işaret eden tüm bu gelişmeler, kaçınılmaz olarak otomotiv yan sanayini de etkileyecek. Sadece teknoloji firmaları değil, otomotiv sektörüne parça üreten KOBİ’ler de bu dönüşümden etkilenecek. Bu dönüşüme hazırlanan şirketlerin, üretim ve gelir modellerini buna göre planlamaları gerekiyor.
Elektrikli araçlar ile 1- Motor yağına ihtiyaç kalmayacak. 2- Sürtünmeden kaynaklanan aşınmalar azalacak. 3- Akaryakıtlı araçlarda bulunan birçok ünite üretilmeyecek. 4- Araçlarda egzoz borusu olmayacak. 5- Hava kirliliği azalacak. 6- Araç motor gürültüsü ortadan kalkacak. 7- Parça değişim periyodu düşecek.
İşte bu gelişmeler, elektrikli araçların ihtiyaç duyacağı parçaların üretimini başarıyla üreteceğine inandığımız Konya otomotiv yan sanayisini de yakından ilgilendiriyor.