ELİYLE GÜL VERENE DEĞİL, KALBİYLE GÜLÜVERENE DEĞER VER

Ahmet Çapanoğlu

Çocuklarınıza değer verin, onların eğitimine ve gelişimine katkı sağlayacak özelliklerle donatın. Onlara nasıl para kazanmaları gerektiğinden önce, nasıl adam olacaklarını öğütleyin, öğütlemenin de öncesine geçin, örnek olun, gösterin.

Onları sevgiyle donatın. Sevgiyle bakmayı, sevgiyi yaşatmayı ilke edinin. Arkadaş olmak yerine, nasıl bir arkadaşı olması gerektiğini söylerken, siz, anne baba olduğunuzu hissettirin.

Arkadaş; onun kadar sizinde probleminizdir. Onu biri kırarsa siz kırılmış olursunuz. Onu hoyrat bir bakış incitirse, siz incinmiş olursunuz. Onu bulan dert, sizi bulmuş demektir.

Ona deyin ki; birini seveceksen, yalnızca söylediği sözlerine ve seni bilmediğin ufuklara yol aldıracak gözlerine takılıp kalma. Kendine güven, ayrıntıları hissederek karar ver.

Şekiller seni kandırmasın. Şekillerde kalırsan, bir gün şekiller bozulur, sen insanlığına bak. Sözlerine fazla takılma, bugün bu söyledikleri yarın değişir, hiç ummadığın, istemediğin biri haline gelebilir.

Öyle hırsa kapılıp mal mülk peşinde koşma, koşana da fazla itibar etme. Arkadaşlarının kazancına göre davranma. Kazandığını da bir gün kaybedebilir. Para tekrar kazanılır ama adam diye sarılman gereken bir daha bulunmaz. Sen onların karakterine göre seçimini yap. Adam gibi adam olsun arkadaşın.

Eliyle gül verene değil, kalbiyle gülüverene değer ver. Gülü koklarken bile gül incinmesin diye korka korka gülün kokusunu çeken insanı sev, sevindir. Gülen yüzü güven versin, davranışlarında samimiyet ve yüreğinde merhamet olanlarla beraber ol. Çünkü adama da, kadına da yakışan merhamettir, samimiyettir, vicdandır ve inançtır. Çok mu mükemmeliyetçi sözler ettim. Mükemmel olmasını düşünme, mükemmele yakın olsun yeter. Saygısını eksik etmeyenler, sevgisini sunmaktan korkmayanlar, sözünde durup seni yarı yolda bırakmayan insan mükemmele yakın değil mi? Almayı düşünen değil, vermeyi düşünene yakın ol ve sen de ver ki, değeri değerle katlanıp, sana dönüşünde ki samimiyetini gör.

Merhamet ve samimiyeti, vicdanı ve inancı olan insan, yarı yolda bırakmaz, yaranı sarar, yaralı bırakmaz, ağlarsan o da ağlar, gözyaşlarınla bırakıp gitmez, kendi gözyaşlarını düşünmez, senin gözyaşlarını siler. Kaybetmek korkusu olsun, korkusuzca sevebilecek, uğruna feda etmekten kaçınmayacak. En zoru bırak, en hafif sıkıntında bile sana yüzünü dönmeyecek birisi olsun ki, yüklendiklerine de el atıp, yükünü hafifletecek biri olsun.

Ona her bakışın da, onu her düşünüşün de, hayatın dayanılmaz gördüğün yükünü değil, seven bir kalpte yer bulduğunu, acıyı değil, sevildiğini hissedip, yükünü hafifleteceğinden endişen olmadan hafifleyeceğin, huzur bulacağın biri olsun.

Öyle birini bul ki, zorluklar karşısında yılmasın, yıkılmasın. Seni yormasın, sevgiden mahrum etmeyeceğini göstersin. Varlığı huzur versin, yokluğu hissedilsin ve hasret duygusu uyandırsın.

Üzerinden yıllar geçse de, “iyi ki tanımışım, iyi ki yanımda sen varsın, eşim, dostum, arkadaşım” diyebileceğin, asla pişmanlık duymayacağın birisi olsun.

Ve en son, gözlerine bakıp;

Bak çocuğum!

“Söylediklerime kulak ver ve unutma, bu sözlerimi de yabana atma. Bu söylediklerim seni sevdiğimdendir. Seni kaybedince söylemek yerine, kaybetmeden bilmeni istediğimdendir. Seni en iyi bir Yaradan bilir, bir de ben bilirim. Seni herkes sevebilir,

ama

Benim sevdiğim kadar kimse sevemez.

Benim üzüldüğüm kadar kimse üzülemez.

Benim düşündüğüm kadar kimse düşünemez.” deyin.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.