Geçtiğimiz günlerde almış olduğum bir haberle sarsıldım. Çocukluk ve gençlik yıllarımın geçtiği birçok güzel anımı yaşadığım, hayallerimin gerçeklik bulduğu 100. Yıl Spor Salonu yıkılıyormuş.
100. Yıl Spor Salonu da zamana yenik düştü sonunda. Oysa ne çok masalsı güzel günler yaşamıştık, biz seninle.
Henüz çocuk denilebilecek yaşta girmiştim kapından içeriye, korkarak, ürkerek… Zamanla birbirimizi çok sevdik, sonsuz güven duygusuyla sen büyüttün bizi, senin sayende boy gösterdik basketbol sahnesinde. En yakın dostlarımı, arkadaşlarımı seninle birlikte tanıdım. Sen öğrettin bizlere spor nedir, dürüstlük nedir, dostluk nedir.
Antrenman sonrası soyunma odalarında, koridorlarında, seninle paylaştık umutlarımızı, hayallerimizi ve ilk gençlik aşklarımızı.
Birçoğumuzun büyük hedefleri vardı. Kimimiz NBA’de, kimimiz Efes’te, kimimiz Türkiye Basketbol 1. Ligi’nde oynamayı düşlüyorduk. Ben ve birkaç arkadaşım bu hedeflerin bir kısmına seninle birlikte ulaştık. Kombassan Konyaspor takımının fırtına gibi estiği günlerde, henüz 16 yaşımda iken, Türkiye Basketbol Ligi’nin en genç oyuncusu olarak beni sahneye sen çıkardın. TV’den izlediğim basketbol yıldızlarıyla karşı karşıya oynamama, bazı NBA yıldızlarıyla takım arkadaşı olmama sen vesile oldun. Düşlerimiz gerçekliğe seninle birlikte adım attı.
Konya halkının merdivenlere taşan kalabalığı, Efes’i, Fenerbahçe’yi, Kızılyıldız’ı, Verona’yı ve daha nicelerini ilk seninle gördü. Peter Naumoski’nin oyun kurmasına, Ufuk Sarıca’nın üçlüklerine, Dallas Comegys’in zelzele etkisi yaratan smaçlarına seninle tanıklık etti. Aydın Örs’ü seninle birlikte alkışladı.
Avrupa Koraç Kupası’nda boy gösteren Kombassan Konyaspor çeyrek finale yükselerek, adını tarihe yazdırırken hep sen vardın yanında.
Ürkek bir çocuk olarak girdiğimiz kapından, kendi çocukları olan kocaman adamlar olarak çıktık. Bizleri iyi birer sporcu yaparken, insan olmayı hiçbir zaman unutmamamız gerektiğini de sen öğrettin. Sana ne kadar teşekkür etsek az kalır. Bizler senin potalarında, parkelerinde, soyunma odalarında büyüdük ve seninle var olduk.
Bizlerin dışında birçok kenar mahalle çocuğuyla birlikte, kimsesiz çocuklara da kucağını açtın. Onların topluma yararlı bireyler olarak yetişmesine ön ayak oldun.
Her güzel şey bir gün biter derlerdi küçükken; inanmazdım. Artık seninle birlikte yitik bir zamanı fısıldayan çocukluk düşlerimde yok olup gidiyor. Şimdi her birimiz sana yeterince sahip çıkamamanın acısını yaşıyoruz. Kim bilir, güneşli bir günün sabahında belki tekrar buluşuruz…
Elveda 100. Yıl Spor Salonu…