Bir süredir maç sonunda aynı şeyleri yazıyoruz ama; yazacak başka bir şey de yok... Torku Konyaspor, bu sezon inanılmaz bir grafik sergiliyor. Özellikle kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı maçlarda büyük bir başarıya imza atarken, deplasmanda da farklı bir görüntü çizmiyor aslında.
22 hafta sonunda kendi evinde oynadığı 11 karşılaşmada 7 galibiyet, 3 beraberlik ve sadece bir mağlubiyet alan yeşil beyazlılar, topladığı 24 puanla iç saha maçlarında da genel puan sıralamasında olduğu gibi Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ardından 3. sırada yer alırken, deplasmanda da oynadığı maçlar sonunda topladığı 13 puanla da yine başarılı bir grafik çiziyor.
Konyaspor tek sorunu averajı... Bir türlü, averaj sorununu çözemiyor. Bunun sebebi belli, takımın golcüleri olan Rangelov'un ve Bajic'in sadece gol atmada kısır olmaları. Bunu son Sivas maçında da gördük, sol bek ortaladı, sağ bek de attı!
Hem ligde hem de kupada olmak üzere iki ayrı kulvarda emin adımlarla yoluna devam eden yeşil beyazlılar, özellikle bu hafta sonundaki karşılaşma sonunda aldığı galibiyetle lig de iki şampiyon adayının hemen arkasında olması, taraftarlarını da ister istemez Avrupa için umutlandırıyor.
Maç ortalaması neredeyse 20 bine ulaşan, 90 dakika boyunca taraftarının büyük desteğini alarak maça başlayan Konyaspor, taraftarıyla kurduğu bu güzel iletişim, taraflı tarafsız tüm Türkiye'de örnek teşkil etmeye devam ediyor. Modern stadyumunun verdiği ambiyansla başarı grafiğini her geçen hafta yukarı doğru yükselten ekibin, bu durumu, hem taraftarının hem de Konya'da yayın yapan birçok yerel gazetenin manşetlerine de "Avrupa" hayallerini açıkça süslemeye başladı.
Bu erken mi yoksa daha zamanı mı var tartışlarını da getirirken, denemekten zarar gelmeyeceği düşüncesindeyim. Hem iyi bir prova olur, hem de her alanda gelişen ve büyüyen Konya'nın marka değerine yeni bir şeyin eklenmesi açısından da olumlu olacağı kanaatindeyim. Tabi; yönetimin, lig bittikten sonra yeni takviyeler yapması kaydıyla...
Maça gelecek olursak, erken gelen gol, maçın bol gollü geçeceği izlenimi verirken, yapılan bireysel hatalar yürekleri de ağızlara getirmedi değil. Takımın en tecrübeli ismi olan Ali Turan, bir topu çıkarması, bir pozisyonda da kart görme pahasına yaptığı müdahale güzeldi. Tabii aynı Ali Turan'ın pahalıya patlayabilecek Vukoviç'e çarpan topunu da unutmamak lazım. Hasan Kabze'nin 2 kafa şutu biri direkten dönmesi diğerinin de dışarı çıkması şans olurken, kaleci Serkan'ın da yine gününde ve zamanlaması yerinde olan hamleleri 3 puanın gelmesinde önemli rol oynadı. Skubiç'in oynadığı ilk maçta kumaşının iyi olduğunu görmüştük. Attığı golde de takıma ve şehre nasıl uyum sağladığını gördük. Bana göre takımın aksayan tek oyuncusu Meha'ydı. Top kaptırdı, bir de çok düştü. Gerçi, Skubiç de bir pozisyonda kaydı. Maçtan önce sahanın sulanması gerekli mi onu bilmiyorum ama, oyuncuların ayakkabı tercihlerinde de bir sıkıntı var gibi...
Netice'de, bir galibiyete daha imza atan tüm oyuncu ve teknik ekibi tebrik ediyoruz. Israrla transfer istemeyen mevcut oyuncuların yanında yapılan bir-iki transferle yoluna eden Konyaspor’u gerçekten önemli bir konuma getiren "Açıkçası kuru kavaktan düdük çıkartan" Aykut Kocaman'ı da bizlere böyle güzel anlar yaşattığı için de özellikle tebrik ediyorum...