Arda Turan’ı futbola meraklı herkes bilir; Emre Belözoğlu’nu da, Fatih Terim’i de... Bu üç sporcu ve benzerleri fanatiklerin huyunu, suyunu iyi bildiğinden tribünlere oynama konusunda mahirdirler. Diğer ikisinin vukuatlarından bahsetmeye kalksak değil tek bir köşe yazısı yetmez, tefrika roman icap eder. Ben Arda Turan’dan bahsedeceğim. Neden onu seçtiğimi yazının sonlarında anlatacağım, tam bir güler misin ağlar mısın vakasına hazır olsun okurlarım, duymayan kaldıysa.
Arda’nın vukuatlarından bir derlemeyle başlayayım önce…
21 Nisan 2010... Hafta sonu oynanacak Bursaspor maçının hazırlıklarını Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapan Galatasaray'ın idmanın tatsız bir olay yaşandı. Kaptan Arda Turan ve Caner Erkin, yaşanan bir ikili mücadele sonrasında birbirine girdi. Bu sırada Arda, arkadaşına yumruk atarak dudağını patlattı. Olay, dönemin teknik direktörü Rijkaard'ın araya girmesi ile kapandı.
25 Ekim 2009… Kadıköy'deki Fenerbahçe - Galatasaray derbisi öncesi iki takım oyuncuları ısınmak için sahaya çıktığında Arda Turan ile Cristian Baroni bir anda birbirlerine girdi. Aydın, Colin Kazım, Bilica gibi isimlerin de kavgaya karıştı. Görevliler ve federasyon yetkililerinin araya girmesiyle olaylar büyümeden sona erdi.
Arda Turan Barcelona antrenman maçında antrenörlerden birinin kararını beğenmeyince sinirlenip ayağındaki kramponu fırlattı.
Sivasspor maçında müsabakanın yardımcı hakemine saldırısı ve orta hakemine yönelik hakareti nedeniyle PFDK'ya sevk edilen ve kurul tarafından 10 maç men ile tarihi bir cezaya çarptırılan Arda Turan'ın hakemlere, "Şerefsizler! Hepinizi öldürmek lazım!" dediği ortaya çıktı.
Şarkıcı Berkay’la kavgasına dair havada uçuşan iddialar yenilir yutulur cinsten değildi. İddialara göre Arda, Berkay’ın nikâhlı karısını sözle taciz etmiş ve dışarıda büyük bir gürültü kopmuş, tehditler havada uçuşmuştu.
Arda’nın en uçuk vukuatlarından biri de babası yaşındaki gazeteci Bilal Meşe ile uçakta yaşanmıştı. Olayı uzun uzun ben anlatmayayım, gazeteci Bilal Meşe’ye kulak verelim; “Uçağa bindik. Uçak motorlarını çalıştırdı ve kemerimi henüz bağlamıştım ki birden yanımda Bilal Meşeeee diyen bağıran Arda'yı gördüm. Önce şaka yapıyor zannettim. Ancak bir-iki saniye sonra "Ben adamın....aaaaaa......kkkk..ulan" diye bağırarak yüzünde garip bir ifade gördüğüm Milli Takım'ın Kaptanı ile karşı karşıya kalmıştım. Şoktaydım. O hala ana avrat, din iman küfürlere devam ediyordu. Birden yanımıza önce foto muhabirimiz Vedat Danacı geldi. Ne yapıyorsun Arda deyip onu sakinleştirmeye çalıştı. Bu arada salladığı bir yumruk boşa gitti. Aslında Vedat tuttuğu için yumruk boşa gitti. Hadise devam ederken Milli Takım antrenörü Levent Şahin müdahale etti. Bir de koruma vardı, onu sakinleştirmeye çalışan. Korumaya da ağzına geleni söyledi, hatta sen kim oluyorsun gibisinden laflar etti. Ben bu olaylar sürerken elimi arkaya doğru götürdüm ve hiçbir biçimde kendisine müdahale etmedim.”
Ve önceki gün ne oldu biliyorsunuz, duymayanlara da ben buradan yazayım…
Yaptığı sansasyonel olaylarla gündemden hiç düşmeyen ve Galatasaray'daki döneminin sonuna yaklaşan futbolcu Arda Turan, Kent Üniversitesi tarafından ‘2022 yılı en sevilen ve örnek alınan futbolcusu’ seçildi. Dikkat, en sevilen ve örnek alınan. Vah halimize!..
Spor medyası boş durur mu. Önceki günkü gazetelerinin spor sayfalarının birçoğunda Arda Turan arz-ı endam ediyordu. Tabi tek taraflı. Kendini suçlu görmeyen, sütten çıkmış ak kaşık misali konuşuyor da konuşuyordu Arda; “"Bazen yaptığım şeyler unutuldu mu? diye düşünüyorum. Bu ödül bana gençlere hala ilham verebileceğimi gösterdi"
Daha fazla yazmayacağım, çünkü gerçekten çok şaşkınım. Hem de bir üniversite, toplumun temel dinamiklerinden eğitimin neferlerinden bir üniversite, geçmişi küfür, tehdit, saldırganlık, saygısızlık vukuatlarıyla dolu böyle birine nasıl en sevilen ve örnek alınan futbolcu ödülü verdi, anlayan beri gelsin.
Başta da yazdım ya ‘seçilmeyen seçen adam Fatih Terim’ ile ‘atom karınca/sinir küpü Emre Belözoğlu’ var daha, hatta pek çoğu. Neyse ki onlar da sporda son zamanlarını yaşıyor görünüyorlar.
Daha neler göreceğiz bakalım. Çinlilerin bedduası ufaktan tutuyor mudur ne: ‘İlginç zamanlarda yaşayasın!..’