En büyük parti Vatan Partisi

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

 

Ülkemiz ekonomik, siyasi ve askeri açıdan kuşatma altına alınma durumu ile karşı karşıya. Şer güçler ve odaklar kendi hedefleri doğrultusunda Ülkeme saldırıya geçtiler. Son dünya savaşı üzerinden 70 yıl, en son Bosna savaşı üzerinden de 20 yıl geçti. Her 10 yılda bir dişlerinin Müslüman kanına dokunması lazım.

Hele de Rusya ve bahanesine bakın. Sanki babasından veya Çar Deli Petro’ veya II. Nikolay’dan miras kalmış yerlerde savaşıyor. Burasını “yolgeçen hanı” zannettiler. Biz uçaklarını düşürmesek de bahaneleri hazırdı. Hani derler ya; “Yaprak ağaçtan düşmek için sonbaharı bahane edermiş”; bunun gibi işte.   

Bize düşen VATANDAŞ OLMAKTIR. Vatandaş vatan ile tamamlanır, vatan olmayanın yerde vatandaşlık da olmaz. Vatan ortak alanın adıdır. Tersinde bakarsak vatandaş olup ta vatanı olmayanlara bakarmısınız?  İyi ki ülkemiz, Vatanımız, Yurdumuz, barınağımız, korunağımız, sarınağımız tek Türkiye’miz var. Vatan 787,7 bin Km2, vatandaş 78 milyon kişinin karşılığıdır. Bu sayıda ve sahada ben yokum diyen kendi bilir. Bu ülke bu değerlere ulaşmak için çok bedel ödemiştir. Orhan Şaik Gökyay’ın dediği gibi;

Bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır”.

Bu toprağı korumak için Anadolu çok ağlamış, çok söylemiş. Bu ağıt 1000 yıldır aynı. Sadece Anadolu için mi? Adalet götürdüğü Yemen, Koruduğu Trablusgarp, daha düne kadar mirasımız olan Şam, çil - çil kubbeler, sıra - sıra köprüler dizdiği medeniyetler kurduğu Balkanlar.

Selahattin Ölmez, “Vatan kitap gibidir iyi okunmalıdır, her sayfasından binlerce ders alınmalıdır”, diyor.

Yine vatanın anlamını en güzel ifade edenlerden Tamer Duran; “Vatan sevgisi; bedeli ne olursa olsun, göğüslenecek kadar kutsal, insanlığı dumura uğratmayacak kadar da aklidir”. 

Vatanı olanların çabası vardır. Hele bizim gibi adalet ve merhamet duygusuyla yoğrulmuş bir kültürün temsilcileri ancak böyle düşünür; “Vatan; özgürlük uğruna özgürlüğü yok etmek değildir, haksızlığa başkaldırmak, mazlum için dövüşmektir”. 

Sadece toprak mı, hayır; “Denizlerim vatan dağlarım vatan, biraz hasret kalsam ağlarım vatan”.

Mete Han ne diyor: “Benden eyerimi isteyin vereyim, atımı, çadırımı isteyin vereyim, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin, veremem, veremem”; işte Türkün vatana bakışı, işte bedeli.

2. Abdülhamid Han’ın “Bir karışta olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim bu toprakları aldığı fiyata verir. Çünkü bu toprak kanla alınmıştır, kanla verilir” bu sözü kimler için ve ne maksatla söylediği gayet iyi bilinir.

Sistemin demokrasidir diye her şeyi hak ettiğinizi mi sanırsınız? Elbette adalet ve hürriyetten yanayız ama önce onu hak etmek gerekir. Her eline silah alan bir parça almaya kalkarsa verdiğin kan, serdiğin can, dostluk, akrabalık ne demek o zaman. Ölmesin vatan evladı; batılı-doğulu, kalmasın öksüz kızı-oğulu. 

Benim etnik kökenim farklı diyen arkadaşım, biz aynı vatanda büyük bir aileyiz, öyle ya! Bu anlayışı F. Chirtian’ın “Vatanınız için kan, arkadaşınız için gözyaşı, aileniz için ter dökün”  sözündeki derin anlama bakınız. Biz buyuz ve onun için milleti birarada tutan EN BÜYÜK PARTİ VATANDIR.

Bu millet bu kafayla size “bir karış toprak değil, hazanda düşen bir yaprak dahi vermez”, batnın projesi ise sonuca varmaz.  Arkadaş olalım hep beraber gözyaşı, aile olalım kalkınma için ter dökelim.  Aksi halde bu millet “Ağrı, Süphan, Erciyes, Hasan gibi dikilir karşınıza, vatan için okunur çarkınıza”.

MEVZUBAHİS VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR,  Kalın sağlıcakla.   

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.