En iyi ve en kötü iki organ

Emrullah Nergiz

Bir süredir Cuma kıssalarımıza ara verdik. Gündemin yoğunluğu hayatın debdebesi… Bazen ipin ucu kaçıyor. Maalesef hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz.

Hâlbuki filmin sonuna geldiğimizi anlamayız bazen. Bir bakmışız ‘the end’ evvela kendime söylüyorum elbette. Rabbim her birimize hayırlı ömürler ve hayırlı ölümler nasip etsin.

Okurlarımıza verdiğimiz söz üzerine bugün yine çok yerden duymadığınızı düşündüğüm enfes bir kıssa ile devam edelim.

Lokman Hekim’i hepiniz duymuşsunuzdur. Bilge bir insandı. Söz ve davranışları, derin anlamlar içerirdi. Hikmet sahibi büyük bir hâkim ve tıbbın inceliklerini çok iyi bilen mahir bir hekim olduğu için ona, Lokman Hakîm ya da Lokman Hekim derlerdi. Anlatının farklı versiyonları elbette karşınıza çıkabilir. Ben okuduğum İsmâil Hakkı Bursevî’nin (K.S) Ruhu’l Beyan adlı eserdeki şeklini esas alarak anlatayım.

Lokman Hekim bir ara çobanlık yapıyordu. Efendisi bir gün zekâsını ve bilgisini ölçmek için Lokman Hekim’e bir koyun kesip en iyi iki organını getirmesini söyledi.

Lokman-ı Hekim, koyunu kesti. Koyunun dilini ve kalbini keserek getirdi.

Efendisi tekrar bir koyun kesip bu sefer en kötü iki organını getirmesini söyledi. Lokman-ı Hekim, yine koyunun dilini ve kalbini getirdi.

Efendisi ona şöyle sordu:

  • Sana koyunun en iyi iki organını getir dedim, kalbini ve dilini getirdin. En kötü iki organını getir dedim, yine kalbini ve dilini getirdin. Bunun hikmeti nedir?
  • Bu ikisi güzel olduğu zaman, bunlardan güzeli yoktur. Bu ikisi kötü olduğu zaman da bunlardan kötüsü yoktur. (Ruhu’l Beyan 7/76)

Şimdi düşünelim. Ne çekersek dilimizden değil mi? Aslında dilimizi yönlendiren de kalbimiz değil mi, yani kalbimizden geçenler değil mi?

Önce söyleyip sonra pişman olduklarımızı bir hatırlayalım. Ya da kalbimizden geçerek söylediklerimiz sonrası ‘ne kadar iyi oldu, böyle dediğimiz’ cümlelerini kurmadık mı hiç?

Kalbimize ve dilimize hâkim olabilirsek yaşamın inceliklerini de daha iyi kavrayabiliriz. Daha sorunsuz daha sıkıntısız bir hayata karışabiliriz. Öyle ya ‘ya hayır söyle ya sus’ demiyor mu hadiste? Farkında bile değiliz ama şu 3 günlük dünyada gerek diyaloglarımızda gerekse o lanet sosyal medyada gıybetin alasını yapıyoruz.

Kalbi ve dili güzel olanlardan eylesin Rabbim ve bizleri hep öyle dostlarla karşılaştırsın.

Hayırlı bir hafta sonu diliyorum…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.