Öncelikle şunu belirteyim ligin ikinci yarısı tahmin ettiğimizden daha sert, daha çetin ve çok daha zorlu geçecek. Lige baktığımızda Rıza Hoca ile mükemmel bir grafik yakalayan Antalyaspor, ne zaman ne yapacağı belli olmayan dengesiz bir takım Gençlerbirliği, yükselen bir Trabzonspor, 5 maçtır yenilmeyen bir Adanaspor, zirveden kopmamak için puan kaybına tahammülü olmayan bir Fenerbahçe ve zirvenin bir basamak altında başı çeken Başakşehir önümüzdeki 6 maç. Zorlu karşılaşmalardan asgari 9-10 puan almak gerekiyor. Kasımpaşa maçına kadar en az kayıp ile bu seriden çıkmak gerek.
Öte yandan orta sıraları zorlayıp başa kafa tutan Osmanlıspor, Bursaspor ve Karabükspor da ligin çetin takımlarından. Sergen Yalçın’ın gelmesiyle oyun anlayışında gözle görülür değişiklikler olan Kayseri ekibini de unutmamak gerek. Bu şu demek oluyor ligimizde mücadele gücü yükselirken zayıf halkalarda azalıyor.
Spor otoritelerince, Beşiktaş-Konyaspor mücadelesi, skorun aksine aslında mücadelenin çok pozisyonun ve gollerin az olacağı bir karşılaşma olarak görülüyordu. Şahsım adına ilk 20 dakika gol yemememiz durumunda karşılaşmayı kazanabileceğimizi bu sürede gol yeme durumunda maçın dörde beşe gidebileceğini belirtmiştim. Beşiktaş bu sezonun en saldırgan oyunu ile sahadaydı, ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum.
Konyaspor takımı madem transfer yapmayacak kendi içinde bir takım değişikliklerde yapmalı. Çok koşan bir takımız kabul ama bazı oyuncular çok koşusunun yanında aynı zamanda boş da koşuyor. Aykut Hoca belki de bir sonraki karşılaşma için Miloseviç yerine Mehmet Uslu ve Douglas’ı arkalı önlü ve değişmeli oynamayı, Ömer Ali’yi beke çekip her kulvarda alternatifi olmadığı için 90 dakika oynamak zorunda kalan ve çok yıpranan Skubiç’i bir haftalığına dinlenmeye çekmeli. Ömer Ali’nin yerinde Fofana’yı denemeye almayı, hatta Rangelov yerine birbirini tamamlama özelliği olabileceğinden, Bajic’in yanında Hora’ya şans vermeyi düşünebilir. Bu da bize yepyeni bir takım hüviyeti kazandırırken takım içindeki mücadeleyi zirveye çıkarma şansı verebilir.
Beşiktaş maçının analizine Volkan Fındıklı ile başlamak istiyorum. Hani o yerden yere vurulan eleştirilen adam gitmiş yerine sanki bir Yaya Toure gelmişti. Araya girmeler, isabetli paslar, oyunda diri kalmalar, bindirmeler. Maç öncesi en çok korktuğumuz adam takım adına en olumlu adam olarak karşımıza çıktı. Karşılaşma başlamasından itibaren, sağlı sollu ataklar ile Beşiktaş daha ne olduğunu anlamadan 2-0’ı yakaladı. Önce saldırıp öne geçtiler. Ardından hakemin gözünün önünde Bajic’in bileğine basılmasını hakem es geçti ve hızlı hücum ile farkı ikiye çıkardılar. Bazen futbol şansı da yanınızda olmalı diyeceğimiz bir gol ile farkı artırdılar hem de, Oğuzhan topa düzgün vursa gol olmayacaktı belki de.
Bu dakikadan sonra Konyaspor oyunu ön bölgeye yıkarken, Beşiktaş ise geriye yaslandı. Solda Babel sağda Quaresma gibi hızlı oyuncularla, onlara yön veren Oğuzhan ve Talisca ile oyun tamda istedikleri gibi oldu diyebiliriz. Oyunun bu bölümünde iki tarafında penaltı itirazları oldu. Cenk’in pozisyonuna belki birçok futbol adamı penaltı diyebilir ancak ben, kontrolsüz girişi ile Cenk’in faul yaptığını düşünüyorum. Konyaspor’un ise bariz verilmeyen penaltısını fazla konuşmaya gerek yok. Bu pozisyon aslında oyun içi maçında kırılma anıydı. İkinci yarı oyun kaldığı yerden devam etti. Aslında daha atak görünen bir Konyaspor’a karşı kontra yakalayıp pozisyonlar ve goller bulan bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş’ın üçüncü golü aslında bir golcünün bir takım için neler yapabileceğini gösterir nitelikteydi. 6 tane Konyasporlu arasında kalan tek oyuncu golü sırtı dönükken vurulası en zor yere atarak yaptı golü, yıllar önce Zafer Biryol’un 6 Galatasaraylı içinde attığı gol canlandı gözümde. Dördüncü golde ise dünyada çok az futbolcunun kesebileceği bir top ile Beşiktaş maçı bitiriyordu. Penaltı pozisyonunu konuşmanın yersiz olacağını düşünüyorum. Süper Ligde böyle saçma penaltılar her zaman olduğu üzere Anadolu takımlarına verilmeye devam ediyor.
Sonuç olarak; Beşiktaş her yönü ile güçlü bir takım skor canımızı sıksa da oyun skoru yansıtmıyor. İki takım adına da mücadele ve oyun hızı mükemmele yakındı. Bizi yenmeleri doğal ama buna keşke hakemler katkı yapmasalar da 5 değil 10 tane atsalar. Futbol zevkimizi ekstra çabalarla el birliği ile bitirdiler. Bari can çekişen bu ligde güzel bir şeyler yapmaya çalışan adamların önünü kesmeyin. Yukarda belirttiğim üzere çok zorlu maç trafiğine giriyoruz bizi bu durumdan yine bu oyuncular çıkartacaklar ve ben emeğin karşılığını takımımız alacağını düşünüyorum... Kaybetsek de seveceğiz, daha çok seveceğiz.
Maçın Sözü; En kötü günün bugünse, bugün de KONYASPOR.